Arılar neden çok önemli?

Cw4c...DdS9
12 Jan 2024
17

“Arılar yeryüzünden silinip giderse, insanoğlu yalnızca dört yıl yaşayabilir. Arılar olmazsa döllenme olmaz, hiçbir bitki, hiçbir hayvan, hiçbir insan olmaz.” (Albert Einstein, 1949)

Bal arıları ve yaban arılarının içinde bulunduğumuz eko-sistem için önemi, bitki örtüsüyle oluşturdukları ortak yaşamla başlar: Arılar yaşamak için besin olarak çiçeklerin nektarına (bal özüne) gereksinim duyarlar, bitkilerinse polenlerini yaymak ve böylece üremek için bir dölleyiciye ihtiyaçları vardır.  

Bütün doğal tozlaştırıcılar yani polen yayanlar arasında arılar çevreyle ilgili en önemli role sahip olanlardır, çünkü tüm yerli çiçek türlerinin neredeyse %80’inin tozlaşması bir Avrupa Bal Arısı türü olan Apis mellifera tarafından gerçekleştirilir ve geriye kalan %20 sinden yaban arıları, eşek arıları ve kelebekler sorumludur. Bunlar bal arılarına oranla belli bir türde uzmanlaşmışlardır ya da daha yavaş çalışırlar. İyi ürünler elde edilmesinin ve biyolojik çeşitliliğin baş sorumlusu bal arılarıdır.

İnsan balı, leziz bir yiyecek olarak keşfettiğinde, arıları kendi amacı için kullanmaya başlamıştır. Çok önceden eski Mısır’da bal tanrıların yiyeceği olarak geçerdi, hatta M.Ö. 600’lerde antik Yunan’da arıcılık yapılmaktaydı.  

Sayılarla Arıların Önemi: 

  1. Yapılan gözlemlere göre, insanların besinlerinin %90’ından fazlasını oluşturan 100 bitki türünden dörtte üçünün arıların tozlaşması sayesinde elde edilmektedir. 
  2. Dünya çapında arıların ekonomide yarattığı katma değer yaklaşık 250 milyar Euro’dur.
  3. Tarımsal ürünlerin arılar tarafından tozlaştırılması yalnızca verimi artırmakla kalmaz aynı zamanda meyve kalitesini de yükseltir. Örneğin Arılar tarafından tozlaştırılmış çilekler daha dayanıklıdır, daha az şekil bozukluğuna sahiptir ve daha yüksek bir ticari değer yakalarlar. 
  4. Kakao, vanilya ve çarkıfelek gibi kültür bitkilerinin yetişmesi yüzde 100 arılar tarafından sağlanacak tozlaşmaya bağlıdır.
  5. Böceklerce sağlanan tozlaşma, çekirdekli meyvelerde meyve verimini yüzde 40 civarında artırır. 

Arıların Aniden Yok Olması 

Birkaç yıldan bu yana periyodik olarak kış aylarında görülen, arı kolonilerinin kitlesel ölüm olayları kaydedilmektedir. Koloni Çöküş Bozukluğu/Sendromu, bir kovandaki arıların, bal peteği gözlerinde büyümeyi bekleyen larvaları arkalarında bırakarak, birden bire kaybolmaları olarak tanımlanmaktadır. Kovanların hemen yakınlarında hiçbir ölü arı bulunmaz ve önceki hastalık belirtilerinden hiçbirine rastlanmaz. 

Arı ölümlerinin sebeplerine dair sadece spekülasyon yapılabilir, çünkü birkaç faktör bir araya gelmektedir. Bu faktörlerin önemi, özellikle birarada etkileşimleri gözönüne alındığında, tam olarak ölçülememektedir.  

  1. Pestisitler: Tarımda haşere ilaçlarının kullanımı, arıların sağlığı üzerinde kanıtlanabilir etkiye sahiptir. Bunun yanı sıra, özellikle hangi maddenin polen taşıyıcılarda zararlı etkiye sebep olduğu üzerinde anlaşmak zordur. Haşere ve zararlılara karşı kullanılan etken maddeler geniş bir yelpazeye sahiptir ve çoğunlukla da bunlarda kimyasal karışımlar söz konusudur.    
  2. Bulaşıcı Hastalıklar: Arılara örneğin sönmüş bir kovanın çalınıp kullanılması durumunda bir virüs bulaşması olasıdır.
  3. Genetiği değiştirilmiş bitkilerin bal arıları üzerinde olumsuz etkilerinin olabileceğine dair varsayımlar söz konusudur. İçine yabancı bir gen yerleştirilerek genetiğiyle oynanan mısır buna bir örnek olarak verilebilir. Bu gen böceklere etki eden bir toksin üretir. Bahsedilen toksinin arılar üzerinde zararlı etkiler oluşturup oluşturmayacağı şimdiye kadar bilimsel olarak kanıtlanmamıştır.


“Arılar yeryüzünden silinip giderse, insanoğlu yalnızca dört yıl yaşayabilir. Arılar olmazsa döllenme olmaz, hiçbir bitki, hiçbir hayvan, hiçbir insan olmaz.” (Albert Einstein, 1949)

Bal arıları ve yaban arılarının içinde bulunduğumuz eko-sistem için önemi, bitki örtüsüyle oluşturdukları ortak yaşamla başlar: Arılar yaşamak için besin olarak çiçeklerin nektarına (bal özüne) gereksinim duyarlar, bitkilerinse polenlerini yaymak ve böylece üremek için bir dölleyiciye ihtiyaçları vardır.  

Bütün doğal tozlaştırıcılar yani polen yayanlar arasında arılar çevreyle ilgili en önemli role sahip olanlardır, çünkü tüm yerli çiçek türlerinin neredeyse %80’inin tozlaşması bir Avrupa Bal Arısı türü olan Apis mellifera tarafından gerçekleştirilir ve geriye kalan %20 sinden yaban arıları, eşek arıları ve kelebekler sorumludur. Bunlar bal arılarına oranla belli bir türde uzmanlaşmışlardır ya da daha yavaş çalışırlar. İyi ürünler elde edilmesinin ve biyolojik çeşitliliğin baş sorumlusu bal arılarıdır.

İnsan balı, leziz bir yiyecek olarak keşfettiğinde, arıları kendi amacı için kullanmaya başlamıştır. Çok önceden eski Mısır’da bal tanrıların yiyeceği olarak geçerdi, hatta M.Ö. 600’lerde antik Yunan’da arıcılık yapılmaktaydı.  

Sayılarla Arıların Önemi: 

  1. Yapılan gözlemlere göre, insanların besinlerinin %90’ından fazlasını oluşturan 100 bitki türünden dörtte üçünün arıların tozlaşması sayesinde elde edilmektedir. 
  2. Dünya çapında arıların ekonomide yarattığı katma değer yaklaşık 250 milyar Euro’dur.
  3. Tarımsal ürünlerin arılar tarafından tozlaştırılması yalnızca verimi artırmakla kalmaz aynı zamanda meyve kalitesini de yükseltir. Örneğin Arılar tarafından tozlaştırılmış çilekler daha dayanıklıdır, daha az şekil bozukluğuna sahiptir ve daha yüksek bir ticari değer yakalarlar. 
  4. Kakao, vanilya ve çarkıfelek gibi kültür bitkilerinin yetişmesi yüzde 100 arılar tarafından sağlanacak tozlaşmaya bağlıdır.
  5. Böceklerce sağlanan tozlaşma, çekirdekli meyvelerde meyve verimini yüzde 40 civarında artırır. 

Arıların Aniden Yok Olması 

Birkaç yıldan bu yana periyodik olarak kış aylarında görülen, arı kolonilerinin kitlesel ölüm olayları kaydedilmektedir. Koloni Çöküş Bozukluğu/Sendromu, bir kovandaki arıların, bal peteği gözlerinde büyümeyi bekleyen larvaları arkalarında bırakarak, birden bire kaybolmaları olarak tanımlanmaktadır. Kovanların hemen yakınlarında hiçbir ölü arı bulunmaz ve önceki hastalık belirtilerinden hiçbirine rastlanmaz. 

Arı ölümlerinin sebeplerine dair sadece spekülasyon yapılabilir, çünkü birkaç faktör bir araya gelmektedir. Bu faktörlerin önemi, özellikle birarada etkileşimleri gözönüne alındığında, tam olarak ölçülememektedir.  

  1. Pestisitler: Tarımda haşere ilaçlarının kullanımı, arıların sağlığı üzerinde kanıtlanabilir etkiye sahiptir. Bunun yanı sıra, özellikle hangi maddenin polen taşıyıcılarda zararlı etkiye sebep olduğu üzerinde anlaşmak zordur. Haşere ve zararlılara karşı kullanılan etken maddeler geniş bir yelpazeye sahiptir ve çoğunlukla da bunlarda kimyasal karışımlar söz konusudur.    
  2. Bulaşıcı Hastalıklar: Arılara örneğin sönmüş bir kovanın çalınıp kullanılması durumunda bir virüs bulaşması olasıdır.
  3. Genetiği değiştirilmiş bitkilerin bal arıları üzerinde olumsuz etkilerinin olabileceğine dair varsayımlar söz konusudur. İçine yabancı bir gen yerleştirilerek genetiğiyle oynanan mısır buna bir örnek olarak verilebilir. Bu gen böceklere etki eden bir toksin üretir. Bahsedilen toksinin arılar üzerinde zararlı etkiler oluşturup oluşturmayacağı şimdiye kadar bilimsel olarak kanıtlanmamıştır.


BULB: The Future of Social Media in Web3

Learn more

Enjoy this blog? Subscribe to Ottoman

0 Comments