Yeni Başlayanlar İçin Tam Kapsamlı Kripto Para Alım Satım Rehberi _ Bölüm-1

2QfM...8sH1
24 Jan 2024
17

Bölümler

  1. Alım Satımın Temelleri
  2. Finansal Piyasalar ve Alım Satım Araçları
  3. Alım Satım ve Yatırım Stratejileri


1.Alım Satımın Temelleri

Alım satım nedir?

Alım satım, varlıkları alıp satmayı içeren temel bir ekonomik kavramdır. Bu varlıklar ürün ya da hizmet olabilir ve alıcılar satıcılara ödeme yapar. Diğer durumlarda işlem, alım satım yapan taraflar arasında ürünlerin ve hizmetlerin takas edilmesini içerebilir.
Finansal piyasalar bağlamında, alım satımı yapılan varlıklara finansal araçlar adı verilir. Bu araçlar, hisse senetleri, bonolar, Forex piyasalarında para birimi pariteleri, opsiyonlar vadeli işlemler, marjin ürünleri kripto para ve başka birçok şey olabilir. Bu kavramlar size tanıdık gelmiyorsa merak etmeyin, makalemizin ilerleyen bölümlerinde hepsinin ne olduğunu açıklayacağız.
Alım satım kavramı çoğu zaman, kişilerin nispeten kısa zaman aralıkları içinde pozisyonlara girdiği ve çıktığı kısa vadeli alım satımları ifade etmek için kullanılır. Fakat, bu kısmen yanıltıcı bir varsayımdır. Aslında alım satım yapmak, günlük alım satım, dalgalı alım satım, trend alım satımı ve benzeri birçok farklı stratejiyi ifade edebilir. Ama kaygılanmayın, bunların da hepsinden ileride bahsedeceğiz.

Yatırım yapmak nedir?

Yatırım yapmak kaynakları (örneğin sermaye) bir kar elde etme beklentisiyle tahsis etmektir. Buna, bir şirketi fonlamak ve kurmak için para kullanmak ya da ileride daha yüksek bir fiyattan satmak amacıyla bir arazi satın almak dahil olabilir. Finansal piyasalarda genellikle ileride daha yüksek bir fiyattan satmak umuduyla finansal bir araca yatırım yapılır.
Kar beklentisi, yatırımın en temel kavramıdır (buna ROI adı da verilir). Alım satımın aksine, yatırım yapmak gelir elde etmeye yönelik genellikle daha uzun vadeli bir yaklaşıma sahiptir. Yatırımcının amacı uzun bir süre zarfında (yıllar, hatta on yıllar) birikim yaratmaktadır. Bunu yapmanın birçok yolu vardır, fakat yatırımcılar potansiyel iyi yatırım fırsatlarını bulmak için tipik olarak temel faktörleri kullanır.
Bu yaklaşımın uzun vadeli doğası nedeniyle yatırımcılar çoğu zaman kısa vadeli fiyat hareketlerini dikkate almaz. Dolayısıyla, kısa vadeli kayıplar konusunda çok kaygılanmadan nispeten pasif kalmayı sürdürürler.

Alım satım ve yatırım yapmanın farkı nedir?

Hem alım satım yapanlar hem de yatırımcılar finansal piyasalardan kar elde etmeyi amaçlar. Fakat, bu amaca yönelik kullandıkları yöntemler oldukça farklıdır.
Yatırımcılar genellikle yıllar hatta on yıllar gibi uzun vadeli zaman aralıklarında getiri elde etmeyi hedefler. Yatırımcılar daha büyük bir zaman ufkuna sahip olduğundan her bir yatırım için hedeflenen getiri miktarı da daha yüksek olma eğilimindedir. 
Diğer yandan alım satım yapanlar, piyasa oynaklığından faydalanmaya çalışır. Pozisyonlara daha sık girip çıkarlar ve her bir işlemden daha düşük miktarlarda getiri elde etmeyi amaçlarlar (çoğu zaman aynı anda birden fazla işleme girdikleri için).
Hangisi daha iyidir? Bunlardan hangisi sizin için daha uygundur? Buna ancak siz karar verebilirsiniz. Piyasalar hakkında bilgi edinmeye başlayabilir ve daha sonra uygulama yaparak öğrenmeye devam edebilirsiniz. Zamanla hangi yaklaşımın finansal hedeflerinize, kişiliğinize ve alım satım profilinize uygun olduğunu belirleyebilirsiniz.

Temel analiz (FA) nedir?

Temel analiz; bir finansal varlığın değerlemesini belirlemeye yönelik yöntemdir. Temel analiz kullanan bir kişi, varlığın değerinin adil olup olmadığını belirlemek için hem ekonomik hem de finansal faktörleri inceler. Bu faktörler arasında genel anlamda ekonominin durumu, sektör koşulları ya da varlığa bağlı şirketler (eğer varsa) olabilir. Bunlar çoğu zaman makroekonominin öncü ve artçı göstergeleri aracılığıyla takip edilir.
Analizi yapan kişi temel analiz sonucunda varlığın düşük mü yoksa aşırı mı değerlendiğini belirlemeyi amaçlar. Yatırımcılar bu sonucu, yatırıma yönelik kararlar alırken kullanabilir.
Kripto paralarda temel analiz, zincir üstü ölçüt adlı herkese açık blockchain verilerini inceleyen ve yeni gelişmekte olan bir veri bilimi alanını da dahil edebilir. Bu ölçütler, ağın hash oranı en yüksek bakiyeye sahip kişiler, adreslerin ayısı, işlem analizleri ve benzeri diğer birçok öğeyi içerebilir. Herkese açık blockchainler üzerinde yer alan kullanıma hazır büyük miktarlardaki veriyi kullanan analistler ağın genel anlamda sağlığını ölçen karmaşık teknik göstergeler yaratabilir.
Temel analiz, hisse senedi ya da Forex piyasalarında yaygın şekilde kullanılsa da kripto paraların günümüzdeki durumuna çok uygun değildir. Bu varlık sınıfı o kadar yenidir ki piyasa değerlemelerini belirlemek için standart, kapsamlı bir çerçeve henüz mevcut değildir. Dahası, piyasa hareketleri büyük oranda spekülasyona ve söylentilere dayanır. Dolayısıyla, temel faktörler kripto paraların fiyatı üzerinde genel anlamda göz ardı edilebilecek etkilere sahip olacaktır. Fakat piyasanın olgunlaşmasıyla, kripto varlık değerlemelerini belirlemenin daha doğru yolları gelişecektir.

Teknik analiz (TA) nedir?

Teknik analistler farklı bir yaklaşımla çalışır. Teknik analizin altında yatan ana fikir, geçmiş fiyat hareketlerinin piyasanın gelecekte nasıl hareket edebileceğini gösterebileceğidir.
Teknik analistler bir varlığın içsel değerini belirlemeye çalışmaz. Bunun yerine, geçmiş işlem hareketlerini inceler ve bunlara dayanarak fırsatları belirlemeye çalışır. Fiyat hareketlerinin ve hacmin analizi, grafik formasyonları, teknik göstergelerin kullanımı ve diğer birçok grafik aracı buna dahil edilebilir. Analizin amacı, belirli bir piyasanın güçlü ve zayıf yanlarını değerlendirmektir.
Bununla birlikte teknik analiz, yalnızca gelecekteki fiyat hareketi olasılıklarını tahmin etmeye yönelik bir araç değildir. Risk yönetimi için de kullanışlı bir çerçeve olabilir. Teknik analiz piyasa yapısını analiz etmek için bir model sunduğundan, alım satımları idare etmeyi daha organize ve ölçülebilir hale getirir. Bu bağlamda, riski yönetmenin ilk adımı onu ölçmektir. Bazı teknik analistlerin alım satım yapan kişiler olmamasının sebebi budur. Teknik analizi yalnızca risk yönetimi için bir çerçeve oluşturmak amacıyla kullanırlar.
Teknik analiz herhangi bir finansal piyasaya uygulanabilir ve kripto para alım satımı yapanlar tarafından yaygın şekilde kullanılır. Peki teknik analiz işe yarar mı? Daha önce bahsettiğimiz gibi kripto para piyasalarının değerlemesi büyük oranda spekülasyona dayanır. Bu da kripto paraları teknik analistler için ideal oyun alanı haline getirir, çünkü başarı elde etmek için yalnızca teknik faktörleri dikkate almaları yeterli olur.

Temel analiz ve teknik analiz – hangisi daha iyidir?

Bu sorunun yanıtı tamamen alım satım stratejinize dayanır. Aslında her ikisini de kullanabilirsiniz. Piyasa analizi yöntemlerinin çoğu diğer yöntemlerle ya da göstergelerle bir araya getirildiğinde en iyi şekilde çalışır. Bu sayede, daha güvenilir yatırım fırsatları bulma şansı artar. Farklı alım satım stratejilerini bir araya getirmek karar verme süreçlerinizdeki yanlılıkları ortadan kaldırmaya da yardımcı olur.
Bu kavrama kimi zaman kesişim adı verilir. Kesişim alım satımı yapanlar, farklı stratejileri bir araya getirerek bu stratejilerin sunduğu faydaların tamamından yararlanır. Ana fikir, bir araya getirilen stratejilerin sunduğu alım satım fırsatlarının yalnızca tek bir stratejinin sunacağı fırsatlardan daha güçlü olabileceğidir.

Finansal piyasaları neler yönlendirir?

Bir varlığın fiyatı arz ve talep dengesine göre belirlenir. Diğer bir deyişle, fiyatı alıcılar ve satıcılar belirler. Arz ve talep bir araya geldiğinde ortaya bir piyasa çıkar. Peki finansal varlıkların değerine başka neler etki edebilir?
Daha önce de bahsettiğimiz üzere ekonominin durumu gibi temel faktörler olabilir. Buna ek olarak, bir kripto paranın piyasa değeri gibi teknik faktörler de olabilir. Ayrıca,piyasa duyarlılığı ve güncel haberler gibi diğer faktörler de dikkate alınabilir.
Fakat, bunlar yalnızca dikkate alınabilecek faktörlerdir. Bir varlığın fiyatını gerçek anlamda belirleyen ise arz ve talebin belirli bir andaki dengesidir.

Piyasa trendi nedir?

Piyasa trendi, bir varlığın fiyatının takip ettiği genel yöndür. teknik analizde piyasa trendleri genellikle fiyat hareketi, trend çizgileri hatta önemli hareketli ortalamalar kullanılarak belirlenir.
Genellikle iki tür piyasa trendi vardır: boğa ve ayı piyasası. Boğa piyasası, fiyatın sürekli olarak arttığı, devamlı bir yükseliş trendinden oluşur. Ayı piyasası ise fiyatın sürekli olarak düştüğü devamlı bir düşüş trendini içerir. Buna ek olarak, trendin net bir yöne sahip olmadığı konsolidasyonda ya da “yatay” hareketli piyasalar da bulunur.

Bitcoin ortaya çıktığı günden bu yana boğa piyasası içindedir.


Bir piyasa trendinin, fiyatın her zaman için trendin yönünde hareket ettiği anlamına gelmediğini belirtmek önemlidir. Uzun bir boğa piyasasının içinde daha küçük ayı trendleri ya da tam tersi uzun ayı trendlerinin içinde küçük boğa trendleri olacaktır. Piyasa trendlerinin doğası bu şekildedir. Her şey tamamen baktığınız zaman aralığına dayandığından aslında bu bir perspektif meselesidir. Daha geniş zaman aralığındaki piyasa trendleri, daha kısa zaman aralıklarındaki piyasa trendlerinden her zaman için daha geçerli olacaktır.
Piyasa trendleri hakkında ilginç bir nokta da ancak geçmişe yönelik olarak kesinlikle belirlenebilmeleridir. Geri görüş yanlılığı kavramını duymuş olabilirsiniz. Bu kavram, insanların bir olay olmadan önce bu olayın olacağını tahmin ettiklerine yönelik kendilerini ikna etmesidir. Tahmin edebileceğiniz gibi geri görüş yanlılığı piyasa trendlerini belirleme sürecinde ve alım satım kararlarının alınmasında önemli bir etkiye sahip olabilir.

Piyasa döngüsü nedir?

“Piyasa, döngüler halinde hareket eder” sözünü duymuş olabilirsiniz. Döngü, farklı zamanlarda ortaya çıkan bir formasyon ya da trenddir. Daha geniş zaman aralığındaki piyasa döngüleri, daha kısa zaman aralığındaki piyasa döngülerine kıyasla genel anlamda daha güvenilirdir. Yine de, on yıllık bir veri grafiğine bakarken döngüler bulabileceğiniz gibi bir saatlik bir grafiği incelediğinizde de en nihayetinde küçük piyasa döngüleri bulabilirsiniz.
Piyasalar doğaları gereği döngüseldir. Döngüler, bazı varlık sınıflarının diğerlerinden daha iyi performans göstermesiyle sonuçlanabilir. Aynı piyasa döngüsünün diğer segmentlerinde ise bu varlık sınıfları farklı piyasa koşulları nedeniyle diğer varlık sınıflarına kıyasla daha düşük performans gösterebilir.
Belirli bir zamanda bir piyasa döngüsünün neresinde olduğumuzu belirlemenin neredeyse imkansız olduğunu belirtmek önemlidir. Bu analiz, yalnızca döngünün bu bölümünün sona ermesinin ardından yüksek bir doğruluk payıyla yapılabilir. Ayrıca piyasa döngüleri nadiren net başlangıç ve bitiş noktalarına sahiptir. En nihayetinde şu anın içinde bulunuyor olmamız finansal piyasalar için son derece yanlı bir bakış açısına sahip olduğumuz anlamına gelir.


2.Finansal Piyasalar ve Alım Satım Araçları

Finansal araç nedir?

En basit tanımıyla finansal araç, alım satımı yapılabilen bir varlıktır. Örnekleri arasında para değerli metaller (gümüş ve altın gibi), bir şeye dair mülkiyeti onaylayan bir belge (şirket ya da kaynak gibi), para gönderme ve alma hakkı ve diğer birçok şey olabilir. Finansal araçlar son derece karmaşık olabilir, fakat ana fikir oldukları ya da temsil ettikleri şeyin alınıp satılabileceğidir.
Finansal araçlar farklı sınıflandırma yöntemlerine göre çeşitli türlere sahiptir. Sınıflandırmalardan biri parasal araçlar mı yoksa türev araçlar mı olduklarına dayanır. İsminden de anlaşılabileceği gibi türev araçların değeri başka bir şeyden türetilmiştir (kripto paralar gibi). Finansal araçlar borç tabanlı ya da özkaynak tabanlı olarak da sınıflandırılabilir.
Kripto paralar, hangi kategoriye girer? Kripto paraları birkaç farklı yoldan değerlendirebilir ve birden fazla kategoriye dahil edebiliriz. En basit sınıflandırma dijital varlıklar olduklarıdır. Fakat, kripto paraların potansiyeli tamamen yeni bir finansal ve ekonomik sistem yaratmaya dayanır.
Bu bağlamda kripto paralar yeni bir dijital varlık kategorisi yaratır. Dahası, ekosistem geliştikçe aksi takdirde ortaya çıkması mümkün olmayacak birçok yeni kategori yaratılabilir. Buna yönelik ilk örnekler merkeziyetsiz finansta görülebilir.

Spot piyasa nedir?

Spot piyasada finansal araçlar “anında teslimatla” alınıp satılır. Bu bağlamda teslimat, finansal aracı para karşılığında takas etmek anlamına gelir. Bu ayrım gereksiz gibi görünebilir, fakat bazı piyasalarda uzlaşma nakit üzerinden anında yapılmaz. Örneğin, vadeliişlem piyasalarında varlıklar ileri bir tarihte teslim edilir (vadeli işlem sözleşmesinin vadesi dolduğunda).
Spot piyasaları, alım satımların “o noktada” gerçekleştiği yerler olarak düşünebilirsiniz. Alım satımlar üzerinde anında uzlaşmaya varıldığı için varlığın güncel piyasa fiyatına çoğu zaman spot fiyat adı verilir.
Bunun kripto paralar bağlamında anlamı nedir? binance spot piyasasında neler yapabilirsiniz? Coinleri birbirlerine çevirebilirsiniz. Yani BNB’nizi BUSD’ye çevirmek istiyorsanız, BNB/BUSD spot piyasasına giderek bu işlemi yapabilirsiniz. Aynı şekilde BNB’nizi BTC’ye çevirmek istiyorsanız, BNB/BTC spot piyasasını kullanabilirsiniz. Emirleriniz gerçekleştirildiğinde coinleriniz anında takas edilir. Kripto para alıp satmanın en kolay yollarından biri budur.

Marjin alım satım nedir?

Marjin alım satım, üçüncü partiden borç alınan fonların kullanıldığı bir alım satım yöntemidir. Uygulamada, marjin üzerinden alım satım yapmak hem olumlu hem de olumsuz yönde sonuçların etkisini artırır. Bir marjin hesabı kullanıcılara daha fazla sermayeye erişim tanır ve karşı taraf riskinin bir kısmını ortadan kaldırır. Bunu nasıl yapar? Alım satım yapanlar, aynı pozisyon büyüklüğü üzerinden işlem yapabilir ama kripto para borsası üzerinde daha az sermaye tutar.
Marjin alım satımlardan bahsedilirken, teminat ve kaldıraç kavramlarını sıkça duyarsınız. Teminat, ortaya koyduğunuz sermaye miktarı anlamına gelir (yani sizin kendi cebinizden ödediğiniz). Kaldıraç ise teminatınızı artırmak için kullandığınız tutardır. Yani, eğer 2 kat kaldıraç kullanıyorsanız teminatınızın iki katı miktarda bir pozisyon açtığınız anlamına gelir. 4 kat kaldıraç kullanıyorsanız, teminatınızın değerinin dört katı bir pozisyon açabilirsiniz.
Bununla birlikte, likidasyon konusunda dikkatli olmanız gerekir. Ne kadar yüksek kaldıraç kullanırsanız, likidasyon fiyatı da giriş noktanıza o kadar yakın olur. Bu nedenle marjin alım satımı yapmaya başlamadan önce bu yöntemin içerdiği yüksek risklerin farkında olmanız gerekir. binance marjin alım satım rehberi, yeni başlayanlar için kapsamlı bir kaynaktır.
Marjin alım satımlar, hisse senedi, emtia ve Forex’in yanı sıra Bitcoin ve kripto para, piyasalarında da yaygın şekilde kullanılır. Daha geleneksel düzenlerde, fonlar bir yatırım aracı kurumu tarafından sağlanır. Kripto paralarda ise fonlar kullanıcıya genellikle borsa tarafından bir komisyon karşılığında sunulur. Fakat diğer bazı durumlarda borç alınan fonlar doğrudan platform üzerindeki diğer kullanıcılardan gelir. Bunun için genellikle değişen miktarlarda bir faiz oranı ödenir (fonlama ücreti) ve bu oran açık pazaryeri tarafından belirlenir.
Marjin alım satımların ne olduğunu kısaca anlattık ama konu hakkında başka birçok şey daha öğrenebilirsiniz.

Türev piyasası nedir?

Türevler, değerini başka bir şeyden alan finansal varlıklardır. Bu bir dayanak varlık ya da bir varlık grubu olabilir. En yaygın türleri hisse senetleri, bonolar, emtialar, piyasa endeksleri ve kripto paralardır.
Türev ürünün kendisi, birden fazla parti arasında yapılmış bir sözleşmedir. Fiyatını, kıstas olarak kullanılan dayanak varlıktan alır. Referans noktası için hangi varlık kullanılıyor olursa olsun ana fikir, türev ürünün değerinin bu varlıktan türetilmesidir. Türev ürünlerin yaygın bazı örnekleri vadeli işlem sözleşmeleri, opsiyon sözleşmeleri ve swap’lardır.
Bazı tahminlere göre türev piyasası mevcut en büyük piyasalardan biridir. Bu nasıl mümkün olabilir? Herhangi bir finansal ürünün hatta türevin kendisinin bile türevi olabilir. Evet, türevler üzerinden başka türevler yaratılabilir. Ve daha sonra bu türevlerin de türevleri oluşturulabilir. Bu sizde iskambil kağıtlarından yapılmış çökmek üzere olan bir ev fikri mi yarattı? Öyleyse pek de haksız sayılmazsınız. Bazı kişiler, 2008 finansal krizinde türev piyasaların önemli bir rol oynadığını iddia eder.

Alivre ve vadeli işlem sözleşmesi nedir?

Vadeli işlem sözleşmesi, alım satım yapan kişilerin bir varlığın gelecekteki fiyatı üzerine spekülasyon yapmasına imkan tanıyan bir türev ürün türüdür. Tarafların, vade tarihi adı verilen ileri bir tarihte işlem üzerinde uzlaşmaya varacağına dair anlaşmadır. Türevlerde bahsettiğimiz gibi, sözleşmenin dayanak varlığı herhangi bir varlık olabilir. Yaygın örnekler arasında kripto paralar, emtialar, hisse senetleri ve bonolar yer alır.
Vadeli işlem sözleşmesinin vade tarihi, bu belirli sözleşme için alım satım işlemlerinin devam ettiği son gündür. Günün sonunda sözleşmenin vadesi son işlem fiyatı üzerinden dolar. Sözleşmenin uzlaşısı önceden belirlenmiştir, fakat bu uzlaşı para üzerinden ya da fiziksel teslimatla yapılabilir.
Fiziksel teslimat yapıldığında, sözleşmenin dayanak varlığı doğrudan takas edilir. Örneğin, petrol varilleri teslim edilir. Para uzlaşısında ise dayanak varlığın doğrudan kendisi yerine temsil ettiği değer takas edilir (nakit para ya da kripto para olarak).

Sürekli vadeli işlem sözleşmesi nedir?

Vadeli işlem ürünleri, alım satım yapan kişilerin bir varlığın fiyatı üzerine spekülasyon yapmasının harika bir yoludur. Fakat, bu kişiler vade tarihinden sonra pozisyonlarını korumak isterse ne olur?
Bu noktada sürekli vadeli işlem sözleşmeleri devreye girer. Standart vadeli işlem sözleşmeleriyle arasındaki başlıca fark sürekli sözleşmelerde vade tarihinin olmamasıdır. Bu sayede kullanıcılar vade tarihini düşünmek zorunda kalmadan dayanak varlığın fiyatı üzerine spekülasyon yapabilir. 
Fakat bu da kendi başına bir sorun yaratır. Sürekli vadeli işlem sözleşmesinin fiyatı dayanak varlığın fiyatından çok uzaklaşırsa ne olur? Vade tarihi bulunmadığı için sürekli vadeli işlem piyasası spot piyasadan önemli ölçüde ve sürekli bir farklılık gösterebilir.
Sürekli vadeli işlem sözleşmelerinde kullanıcılar arasında ödenen bir fonlama ücreti bulunmasının nedeni budur. Sürekli vadeli işlem sözleşmesinin spot piyasaya kıyasla daha yüksek bir fiyattan işlem gördüğünü varsayalım. Bu durumda, fonlama oranı pozitif olacaktır, yani uzun pozisyonlar (alıcılar) kısa pozisyonlara (satıcılar) fonlama ücreti öder. Bu da alıcıları satış yapmaya teşvik ederek sözleşme fiyatının düşmesini ve spot fiyata yaklaşmasını sağlar. Bunun aksine sürekli vadeli işlem piyasası spot piyasaya kıyasla daha düşük fiyattan işlem görüyorsa, fonlama oranı negatif olur. Bu sefer kısalar uzunlara ödeme yapar ve sözleşme fiyatının yükselmesi teşvik edilir. 
Özetle, fonlama oranı pozitifse uzunlar kısalara, fonlama oranı negatifse kısalar uzunlara ödeme yapar.

Opsiyon sözleşmesi nedir?

Opsiyon sözleşmesi, alım satım yapanlara bir varlığı belirli bir fiyat üzerinden gelecekte alma ve satma hakkı tanıyan, fakat kişileri bunu yapmaya zorunlu tutmayan bir türev ürün türüdür. Vadeli işlem sözleşmesi ve opsiyon sözleşmesi arasındaki başlıca fark kullanıcıların opsiyon sözleşmeleri üzerinde uzlaşmaya varmasının zorunlu olmamasıdır.
Kullanıcılar bir opsiyon sözleşmesi satın aldığında fiyatın belirli bir yönde ilerleyeceğine yönelik spekülasyon yapar. 
İki tür opsiyon sözleşmesi vardır: alış opsiyonu ve satış opsiyonu. Alış opsiyonu fiyatın yükseleceği, satış opsiyonu ise fiyatın düşeceği tahminine dayanır.
Diğer türev ürünlerde olduğu gibi opsiyon sözleşmeleri de farklı birçok finansal varlığa dayanabilir: piyasa endeksleri emtialar, hisse senetleri, kripto paralar ve benzerleri.
Opsiyon sözleşmeleri son derece karmaşık alım satım stratejilerini ve riskten korunma (hedging) gibi risk yönetimi yöntemlerini mümkün kılar. Kripto paralar bağlamında opsiyonlar, yüksek tutarlı kripto para birikimlerini riskten korumak isteyen madenciler için çok faydalı olabilir. Madenciler bu sayede fonları üzerinde olumsuz bir etki yaratabilecek olaylara karşı korunmuş olur.

Döviz (Forex) piyasası nedir?

Döviz (Forex, FX) piyasası, alım satım yapan kişilerin bir ülkenin para birimini başka bir para birimine çevirebildiği yerdir. En temelde Forex piyasası, dünya genelinde para birimleri için çevrim kurunun belirlendiği yerdir.
Para birimlerini çoğu zaman güvenli liman varlıkları olarak düşünürüz. Sabit coin terimi bile teoride, varlığın oynaklık (volatilite) karşısında güvende olduğunu ima etmelidir. Fakat bu durum bir dereceye kadar doğru olsa da para birimlerinde önemli piyasa dalgalanmaları görülebilir. Bu nasıl olur? Çünkü, para birimlerinin değerini arz ve talep belirler. Buna ek olarak, enflasyon ya da küresel ticaret ve yatırımla ilgili diğer piyasa güçlerinden ve jeopolitik etmenlerden etkilenebilirler.
Forex piyasası nasıl çalışır? Para birimi pariteleriyle yatırım bankaları, merkez bankaları, ticari şirketler, yatırım firmalar, hedge fonları ve bireysel Forex alımı satımı yapanlar tarafından işlem yapılabilir. Forex piyasası, uluslararası ticaret anlaşmaları için küresel para birimi çevrimlerini de mümkün kılar.
Forex alım satımı yapanlar kazançlarını artırmak için genellikle kaldıraçla anlık alım satım gibi günlük alım satım stratejilerini kullanır. Bunun tam olarak nasıl yapıldığından makalenin ilerleyen bölümlerinde ayrıntılı bahsedeceğiz.
Forex piyasası, bildiğimiz haliyle modern küresel ekonominin başlıca yapı taşlarından biridir. Aslında Forex piyasası, dünyanın en büyük ve en likit finansal piyasasıdır.

Kaldıraçlı token nedir?

Kaldıraçlı tokenlar, bir kaldıraçlı pozisyonu yönetmenin standart gereklilikleri olmadan bir kripto paralar fiyatı üzerinden kaldıraçlı risk alabilmenize imkan tanıyan alınıp satılabilir varlıklardır. Bu da, marjin,teminat, fonlama ve likidasyon hakkında düşünmek zorunda kalmayacağınız anlamına gelir.
Kaldıraçlı tokenlar, blokchain gücü sayesinde var olabilen yenilikçi finansal ürünlerdir. Kaldıraçlı tokenlar ilk olarak türev piyasası FTX tarafından çıkarılmış, fakat o zamandan bu yana çeşitli alternatif uygulamalar da yaratılmıştır. Fakat altta yatan ana fikir aynıdır – açık kaldıraçlı pozisyonları tokenlaştırmak. Peki bu ne anlama gelir?
Kaldıraçlı tokenler, açık vadeli işlem pozisyonlarının tokenlaştırılmış bir halini temsil eder. Türev ürünlerden yeni türev ürünlerin yaratılabildiğinden bahsettiğimizi hatırlıyor musunuz? Kaldıraçlı tokenlar değerlerini, kendisi de bir türev olan vadeli işlem pozisyonlarından aldığı için bunun başlıca örneğidir.

3.Alım Satım ve Yatırım Stratejileri

Alım satım stratejisi nedir?

Alım satım stratejisi, alım satımlarınızı gerçekleştirirken takip ettiğiniz plandır. Alım satıma yönelik tek bir doğru yaklaşım yoktur, bu nedenle her bir strateji kişinin profiline ve tercihlerine büyük oranda bağlı olacaktır. 
Alım satıma yaklaşımınızdan bağımsız olarak bir plan oluşturmanız çok önemlidir. Bu plan net hedefler belirler ve duygularınız nedeniyle bu hedeflerden sapmaktan sizi korur. Tipik olarak ne alıp satacağınıza, nasıl alım satım yapacağınıza ve hangi noktalardan giriş ve çıkış yapacağınıza karar vermeniz gerekir.
Bir sonraki bölümde, bazı popüler alım satım stratejilerini inceleyeceğiz. 

Portföy yönetimi nedir?

Portföy yönetimi bir grup yatırımın oluşturulması ve idare edilmesiyle ilgilidir. Portföyün kendisi varlıklardan oluşan bir gruptur ve Beanie bebeklerden gayrimenkule kadar herhangi bir şeyi kapsayabilir. Yalnızca kripto para alım satımı yapıyorsanız, bu durumda portföyünüz muhtemelen Bitcoin'in yanında diğer dijital coin ve tokenlardan oluşacaktır. 
İlk adımınız portföyünüzden beklentinizi belirlemek olmalıdır. Kendini oynaklıktan nispeten koruyacak bir yatırım grubu mu istiyorsunuz, yoksa kısa vadede daha yüksek kazanç getirecek daha riskli bir şeylerle mi ilgileniyorsunuz?
Portföyünüzü nasıl yönetmek istediğinize yönelik düşünmeniz size büyük fayda sağlayabilir. Bazı kişiler, yatırımların belirlenmesinin ardından bu yatırımlara müdahale edilmeyen pasif bir strateji tercih edebilir. Diğerleri ise kar elde etmek için varlıkların sürekli alınıp satıldığ aktif bir yaklaşım benimseyebilir.

Risk yönetimi nedir?

Riski yönetmek alım satımda başarılı olmak için hayati öneme sahiptir. Süreç, karşı karşıya kalabileceğiniz risk türlerini belirlemekle başlar:

  • Piyasa riski: varlığın değer kaybetmesi durumunda yaşayabileceğiniz potansiyel kayıplar.
  • Likidite riski: varlıklarınız için kolayca alıcı bulamayacağınız likit olmayan piyasalardan kaynaklanacak potansiyel kayıplar.
  • Operasyonel risk: operasyonel sorunlardan kaynaklanan potansiyel kayıplar. Bunlar, insan hatası, yazılım/donanım sorunları ya da çalışanların dolandırıcılık amaçlı kasti yönlendirmeleri olabilir.
  • Sistemik risk: faaliyet gösterdiğiniz sektördeki diğer oyuncuların bu sektör içindeki tüm şirketleri etkileyen başarısızlıklarından kaynaklanan potansiyel kayıplar. Örneğin, 2008'de Lehman Brothers'ın çökmesi dünya genelindeki finans sistemlerinde yıkıcı bir etki yaratmıştı.

Görebileceğiniz üzere riskleri belirlemek portföyünüzdeki varlıklarla başlar, fakat etkili olabilmesi için hem iç hem de dış etmenleri dikkate almalıdır. Bir sonraki aşamada, bu riskleri değerlendirmeniz gerekir. Bu risklerle ne kadar sık karşı karşıya kalmanız olası? Riskler ne kadar ciddi?
Risklerin ciddiyetini ve portföyünüz üzerindeki muhtemel etkilerini belirleyerek bu riskleri önem sırasına göre dizebilir, uygun stratejileri ve tepkileri belirleyebilirsiniz. Örneğin, sistemik riskten farklı yatırımlarla çeşitlendirme yaparak kaçınabilir ve piyasa riskini stop-loss’larla azaltabilirsiniz.

Günlük alım satım nedir?

Günlük alım satım, pozisyonlara aynı gün içinde girip çıkmayı içeren bir stratejidir. Terim, geleneksel piyasalardan gelir ve bu piyasaların gün içinde yalnızca belirli saatlerde açık olmasına dayanır. Günlük alım satım yapan kişilerin pozisyonlarını bu saatlerin dışında açık tutması beklenmez. 
Muhtemelen bildiğiniz üzere kripto para piyasalarında açılış ve kapanış saatleri bulunmaz. Yılın her günü, her saat alım satım yapabilirsiniz. Yine de, kripto para bağlamında günlük alım satım kullanıcıların pozisyonlara 24 saat içinde girip çıktığı bir alım satım stilini ifade eder.
Günlük alım satımda, hangi varlıklarla işlem yapacağınızı belirlemek için çoğu zaman teknik analiz kullanmanız gerekir. Bu kadar kısa bir sürede elde edilen karlar minimum seviyede olacağından, kazancınızı en üst seviyeye çıkarmak için farklı birçok varlıkla alım satım yapmayı tercih edebilirsiniz.
Bu stil oldukça aktif bir alım satım stratejisidir. Yüksek kar getirebilir, fakat önemli ölçüde risk de içerir. Dolayısıyla, günlük alım satım deneyimli kullanıcılar için daha uygundur.

Dalgalı alım satım nedir?

Dalgalı alım satımda da amaç piyasa trendlerinden kar elde etmektir, ama zaman ufku daha geniştir – pozisyonlar genellikle birkaç günden birkaç aya kadar tutulur. 
Çoğu zaman hedef, düşük değerlemeye sahipmiş gibi gözüken ve değerinin artması olası varlıkları belirlemektir. Bu varlığı satın alabilir ve daha sonra fiyatlar yükseldiğinde satarak kar elde edebilirsiniz. Ya da değerinin düşmesi olası, aşırı değerlenmiş varlıkları bulmaya çalışabilirsiniz. Daha sonra bu varlıkların bir kısmını yüksek fiyattan satabilir ve fiyat düştüğünde varlıkları tekrar satın almayı hedefleyebilirsiniz.
Günlük alım satıma benzer şekilde dalgalı alım satım yapanlar da teknik analiz kullanır. Fakat, stratejilerin sonuçları daha uzun bir dönemde ortaya çıktığı için teme analiz de faydalı bir araç olabilir.  
Dalgalı alım satım, yeni başlayanlar için daha uygun bir stratejidir. Bunun başlıca sebebi, günlük alım satımın hızlı temposuna sahip olmamasıdır. Günlük alım satım hızlı karar vermeyi ve piyasaları sürekli olarak takip etmeyi gerektirirken, dalgalı strateji size daha fazla zaman tanır.

Pozisyon alım satımı nedir?

Pozisyon (ya da trend) alım satımı uzun vadeli bir stratejidir. Kullanıcılar, varlıkları uzun bir süre boyunca tutmak için (genellikle aylar) satın alır. Amaç, varlıkları gelecekte daha yüksek bir fiyattan satarak kar elde etmektir. 
Pozisyon alım satımını, uzun vadeli dalgalı alım satımlardan ayıran işlemin altında yatan mantıktır. Pozisyon alım satımı yapanlar, uzun vadelerde gözlemlenebilen trendlerle ilgilenir – piyasanın genel yönü üzerinden kar elde etmeye çalışır. Diğer yandan dalgalı alım satım yapanlar genellikle, daha geniş çaplı trendle korelasyon göstermek zorunda olmayan piyasa “dalgalanmalarını” tahmin etmeye çalışır.
Pozisyon alım satımı yapanlar kimi zaman temel analizi tercih eder. Bunun nedeni, zaman tercihlerinin temel olayların gerçekleşmesini gözlemlemeye imkan tanımasıdır. Fakat bu, teknik analizin kullanılmadığı anlamına gelmez. Pozisyon alım satımı yapanlar trendin devam edeceği varsayımı üzerine çalışsa da teknik göstergelerin kullanımı olası bir trend değişimi hakkında bilgi verebilir.
Dalgalı alım satıma benzer şekilde pozisyon alım satımı da yeni başlayanlar için ideal bir stratejidir. Burada da geniş bir zaman ufkunun olması kararların daha dikkatle alınması için fırsat sunar.

Anlık alım satım nedir?

Bahsettiğimiz tüm stratejiler arasında anlık alım satım (scalping) en kısa zaman aralığına sahip olandır. Bu tarz alım satım yapanlar fiyattaki küçük oynamalardan faydalanmaya çalışır ve pozisyonlara dakikalar (hatta saniyeler) içinde girer ve çıkar. Çoğu zaman, fiyat hareketlerini tahmin edebilmek amacıyla teknik analiz kullanılır ve kar elde etmek için alış-satış farkının yanı sıra piyasadaki diğer verimsizliklerden de faydalanılır. Zaman aralıkları kısa olduğu için anlık alım satımlar çoğu zaman %1’den düşük, küçük kar oranlarına sahiptir. Fakat, anlık alım satım bir sayı oyunudur, dolayısıyla tekrar eden küçük karlar zaman içinde birikir.
Anlık alım satım hiçbir şekilde yeni başlayanlara uygun değildir. Başarı için piyasalar ve işlem yapılan platformlar hakkında derinlemesine bilgi sahibi olmak ve teknik analiz çok önemlidir. Bununla birlikte, ne yaptığının farkında olan, doğru formasyonları belirleyebilen ve kısa vadeli oynamalardan faydalanabilen kişiler için anlık alım satımlar son derece karlı olabilir.

Varlık dağıtımı ve çeşitlendirmesi nedir?

Varlık dağıtımı ve çeşitlendirmesi birbirlerinin yerine kullanılabilen kavramlardır. Tüm yumurtalar aynı sepete konmaz deyişinden altta yatan prensip hakkında fikir sahibi olabilirsiniz. Bütün yumurtaları tek bir sepette tutmak tek bir merkezi hata noktası yaratır – aynısı birikimleriniz için de geçerlidir. Bütün birikiminizi tek bir varlığa yatırmanız sizi aynı tür bir riskle karşı karşıya bırakır. Yatırım yaptığınız varlık tek bir şirketin hisse senetleriyse ve şirket çökerse, tek bir hızlı hareketle tüm paranızı kaybetmiş olursunuz.
Bu durum yalnızca tek bir varlık için değil, varlık sınıfları için de geçerlidir. Bir finansal kriz durumunda, elinizde bulunan tüm hisse senetlerinin değer kaybetmesini beklersiniz. Bunun nedeni hisse senetlerinin birbirleriyle yüksek korelasyon göstermesi, yani hepsinin aynı trendi takip etme eğiliminde olmasıdır.
Başarılı bir şekilde çeşitlendirme yapmak portföyünüzü yüzlerce farklı dijital para birimiyle doldurmak değildir. Dünyadaki tüm ülkelerin kripto paraları yasakladığını ya da kripto paralarda kullanılan açık anahtar kriptografisinin kuantum bilgisayarlar tarafından kırıldığını düşünün. Bu iki olay da tüm dijital varlıklar üzerinde büyük bir etki yaratacaktır. Hisse senetleri gibi, bu kripto paralar da tek bir varlık sınıfını oluşturur.
İdealde birikimlerinizi farklı sınıflar arasında dağıtmanız gerekir. Bu sayede, varlık sınıflarından biri kötü performans gösterse bile portföyünüzün geri kalan kısmı üzerinde yıkıcı bir etki yaratmaz. Nobel Ödülü kazanan Harry Markowitz bu fikri Modern Portföy Teorisi (MPT) ile ortaya atmıştır. En temelde teori, korelasyon göstermeyen varlıkları bir araya getirerek oynaklığı ve bir portföydeki yatırımlara yönelik riskleri azaltmayı amaçlar.

Dow Teorisi Nedir?


Dow Teorisi, Charles Dow’un fikirleri üzerine modellenmiş bir finansal çerçevedir. Dow, Wall Street Journal’ı kurmuş ve Dow Jones Ulaştırma Ortalaması (DJTA) ve Dow Jones Endüstri Ortalaması (DJIA) olarak bilinen ilk ABD hisse senedi endekslerinin yaratılmasına yardımcı olmuştur.
Dow Teorisi, Dow’un kendisi tarafından resmi bir teori olarak ortaya atılmasa da paylaştığı yazılarda bahsettiği piyasa prensiplerinin bir araya getirilmiş bir hali olarak düşünülebilir. Teorinin bazı önemli çıkarımları şu şekildedir:

  • Herşey fiyata yansımış durumdadır– Dow, etkin piyasalar hipotezinin (EMH) savunucularından biridir. Bu hipotezin ana fikri, piyasanın bir varlığın fiyatına yönelik mevcut tüm bilgileri yansıttığıdır.
  • Piyasa trendleri– Dow, bugün bildiğimiz haliyle piyasa trendi kavramının yaratıcısı olarak görülür. Birincil, ikincil, üçüncül ve dördüncül trendler arasındaki farkları ortaya koymuştur.
  • Birincil trendin aşamaları – Dow, birincil trendlerde üç aşama olduğunu belirtir: biriktirme, genel katılım, fazlalık ve dağıtım.
  • Çapraz endeks kolerasyonu– Dow, bir endekste görülen trendin başka bir endekste gözlemlenmediği sürece doğrulanamayacağına inanır.
  • Hacmin önemi – bir trendin yüksek işlem hacmiyle de doğrulanması gerekir.
  • Trendler bir dönüş oluşumuna kadar geçerlidir – bir trend doğrulandıysa kesin bir dönüş ortaya çıkana kadar bu trend devam eder.


Bunun tam bir bilim olmadığını unutmamak önemlidir – bu bir teoridir ve doğru olmayabilir. Yine de etkili olmayı sürdüren bir teoridir ve alım satım ya da yatırım yapan birçok kişi bu teoriyi kullandıkları yöntemlerin önemli bir parçası olarak kabul eder.

Elliott Dalga Teorisi nedir?

Elliott Dalga Teorisi (EWT), piyasa hareketlerinin piyasa yatırımcılarının psikolojisini takip ettiğini varsayan bir prensiptir. Birçok farklı teknik analiz stratejisinde kullanılsa da bir gösterge ya da belirli bir alım satım tekniği değildir. Bunun yerine, piyasa yapısını analiz etmenin bir yoludur.
Elliott Dalga yapısı tipik olarak, her biri bir İtici Dalga ya da bir Düzeltme Dalgası olan sekiz dalga serisi ile belirlenebilir. Beş İtici Dalga genel trendi takip eder ve üç Düzeltme Dalgası da trendin karşı yönünde hareket eder.

İtici Dalgalar (mavi) ve Düzeltme Dalgaları (sarı) ile bir Elliott Dalga Döngüsü. 


Yapılar aynı zamanda fraktal özelliklere sahiptir, yani tek bir dalgayı yakından incelediğinizde bu dalga içinde başka bir Elliott Dalga yapısı görebilirsiniz. Bunun yerine, incelediğiniz yapıdan uzaklaştığınızda bu yapının daha büyük bir Elliott Dalga döngüsünün tek bir dalgası olduğunu görebilirsiniz.
Elliott Dalga Teorisine farklı yaklaşımlar vardır. Bazıları bu yöntemin çok öznel olduğunu çünkü alım satım yapanların kuralları ihlal etmeden dalgaları farklı yollardan belirleyebileceğini savunur. Dow Teorisi gibi Elliott Dalga Teorisi de hatalar barındırabilir, bu nedenle tam bir bilimsel gerçek olarak kabul edilmemelidir. Bunun birlikte, birçok kişi EWT’yi diğer teknik analiz araçlarıyla birleştirerek büyük başarılar elde etmiştir.

Wyckoff Yöntemi Nedir?

Wyckoff Yöntemi, Charles Wyckoff tarafından 1930’larda geliştirilmiş kapsamlı bir alım satım ve yatırım stratejisidir. Bu çalışması, çok sayıda finansal piyasa için modern teknik analizin yapı taşlarından biri olarak kabul edilir.
Wyckoff üç temel kural ortaya koyar - Arz talep yasası, Neden sonuç yasası ve Çaba Sonuç yasası. Ayrıca, Charles Dow’un birincil trend analizi ile anlamlı bir şekilde örtüşen Kompozit adam teorisini de yaratmıştır. Bu alandaki çalışmaları, kripto para alım satımı yapanlar için özellikle değerlidir.
Uygulama tarafında Wyckoff Yöntemi’nin kendisi, alım satım için beş aşamalı bir yaklaşımdır. Aşağıdaki bölümlere ayrılabilir:

  • Trendi belirlemek: trend şu anda nasıl ve nereye gidiyor?
  • Güçlü varlıkları belirlemek: piyasalarla uyumlu şekilde mi yoksa aksi yönde mi hareket ediyorlar? 
  • Yeterli Nedene sahip varlıklar bulmak: pozisyona girmek için yeterli neden var mı? Riskler, potansiyel ödüle değer mi?
  • Hareket olasılığını değerlendirmek: Wyckoff’un Alım ve Satım Testleri gibi unsurlar olası bir hareketi mi gösteriyor? Fiyat ve hacim neyi gösteriyor? Bu varlık hareket etmeye hazır mı?
  • Giriş zamanını belirlemek: varlıklar, genel piyasayla bağlantılı olarak nasıl gözüküyor? Bir pozisyona girmek için en iyi zaman hangisi?

Wyckoff Yöntemi neredeyse bir yüzyıl önce ortaya atılmıştır, fakat günümüzde hala geçerliliğini korumaktadır. Wyckoff’un araştırmalarının kapsamı çok geniştir, dolayısıyla yukarıda bahsettiklerimiz çok kısa bir özel olarak değerlendirilmelidir. Wyckoff’un çalışmalarını benzersiz bir teknik analiz bilgisi sunduğu için derinlemesine araştırmanızı öneririz.

Al ve tut nedir?

“Al ve tut” stratejisi, şaşırtıcı olmayan bir şekilde bir varlığı satın almayı ve tutmayı içerir. Yatırımcıların varlığı satın aldığı ve piyasa koşullarından bağımsız olarak varlığa daha sonra dokunmadığı uzun vadeli pasif bir yaklaşımdır. Kripto dünyasında bunun iyi bir örneği, aktif olarak alım satım yapmak yerine al ve tut stratejisini tercih eden yatırımcıları ifade eden HODLing’dir.
Bu yaklaşım “müdahale gerektirmeyen” yatırımları tercih edenler için avantajlı olabilir çünkü kısa vadeli dalgalanmalar ya da gelir vergileri hakkında kaygılanmalarına gerek kalmaz. Diğer yandan, kullanıcıların sabırlı olmasını gerektirir ve varlığın sonunda tüm değerini yitirmeyeceği varsayımına dayanır.

Endeks yatırımı nedir?

Endeks yatırımı“al ve tut” stratejisinin bir türü olarak kabul edilebilir. İsminden de anlaşılabileceği gibi yatırımcı, varlıkların belirli bir endeks içindeki hareketinden kar elde etmeyi amaçlar. Bunu varlığı kendi başına satın alarak ya da bir endeks fonuna yatırım yaparak gerçekleştirebilir.
Bu da pasif bir stratejidir. Bireyler, aktif alım satımın stresi olmadan farklı varlıklar arasında çeşitlendirme yapmaktan da faydalanabilir.



Write & Read to Earn with BULB

Learn More

Enjoy this blog? Subscribe to melike

2 Comments

B
No comments yet.
Most relevant comments are displayed, so some may have been filtered out.