Bir Sonraki Yükselişin Temel Sebebine Dair Bir Tahmin: Staking ile Kâr Payına Dayalı Ethereum ETF
İlk Ethereum ETF'leri yapı olarak "sade" olacak ve ilk etapta basitçe Ethereum'un spot fiyatını takip edecek. Bununla birlikte, tıpkı hisse senedi ETF piyasasının basit fiyat takibi tekliflerinin ötesinde çok sayıda gelişmiş ürün sunacak şekilde gelişmesi gibi, Ethereum ETF alanı da aynı şekilde gelişmelidir.
Bu anlayışla, belirli bir vizyon ortaya çıkıyor; tıpkı bir hisse senedi ETF yatırımcısının orantılı bir temettü talep etmesi gibi, bir Ethereum yatırımcısı da iddialı bir şekilde staking ödülleri arıyor. Bu tür ödülleri göz ardı etmek, kişinin tam ve kapsamlı bir yatırım getirisinden mahrum kalmasına benzer.
Staking, Ethereum'un atan kalbidir. Bu, herhangi bir ETH sahibini, varlıklarını doğrulayıcılara bağladığı için ödüllendiren, daha sonra Ethereum blok zincirinde yeni bloklar öneren ve onaylayan ve karşılığında yeni basılan Ethereum'un yanı sıra bloktaki işlem ücretlerinin bir kısmı ile ödüllendirilen mekanizmadır.
Açıkça söylemek gerekirse staking, Ethereum'un günümüzün işletim sistemidir . Bu nedenle stake etme ideal bir Ethereum ETF'sinde rol oynamalıdır.
Örnek olarak, bakiyesi 9.600 ETH (yaklaşık 15 milyon dolar) olan bir fon, staking yoluyla aylık bazda ek 32 ETH kazanabilir. Bu sadece fonun gelirini arttırmakla kalmıyor, aynı zamanda Ethereum'un ağ güvenliğine de katkıda bulunuyor. Staking, doğrulayıcıların aktif olarak katılmasını ve ağı potansiyel saldırılara karşı daha dayanıklı hale getirmesini sağlar.
Staking ödüllerinin dahil edilmesi aynı zamanda yatırımcılara Ethereum sahipliği konusunda daha kapsamlı bir deneyim sunar. Bu ödüller, geçmişte olduğu gibi yalnızca Ethereum'un fiyat performansının izlenmesiyle karşılaştırıldığında, zaman içinde potansiyel olarak daha fazla getiri sağlayabilir.
Staking ödülleri fon yöneticileri için benzersiz bir yol sunabilir. Ödülleri yatırımcılara temettü gibi doğrudan dağıtarak veya yönetim ücretlerini düşürerek ve staking ödüllerini fonun toplam tahsisine ekleyerek, böylece her yatırımcı için net varlık değerini (NAV) artırarak yatırımcılara tazminat sağlama konusunda yenilikçi olabilirler. . Bu hem fon hem de yatırımcı açısından bir kazan-kazan senaryosu yaratıyor.
Staking neden önemlidir?
2022'deki Merge'den bu yana Ethereum'un arzı düşüşte. Ethereum kullanıcıları tarafından ödenen işlem ücretlerinin bir kısmı yakılır ve bu miktarın miktarı genellikle yeni tedarik ihracından daha yüksektir. Bu deflasyonist doğa, ETH'yi gün geçtikçe daha da kıt hale getiriyor ve doğal değerini artırıyor.
Yeni ihraçları hisselendiren ve yakalayan bir ETF, aslında değeri giderek artan bir varlığı ele geçiriyor olabilir.
Staking merkezli bir yaklaşım Ethereum'un ağını güçlendirir. Daha fazla ETH stake edildikçe ve daha fazla doğrulayıcı ağa katıldıkça, Ethereum'a saldırmanın maliyeti katlanarak artıyor ve işlemler ve akıllı sözleşmeler için daha güvenli bir ortam sağlanıyor.
Staking'in zorlukları da yok değil. Ethereum'un dinamik çözülme süresi, bir kez stake edildikten sonra varlıkların hemen likit olmadığı anlamına gelir. Bu sorunu çözmek için bir Ethereum ETF, stratejik olarak varlıklarının yalnızca %50'sini paylaşabilir.
Ayrıca, KYC/AML normlarına uygun bir likit staking protokolünün dahil edilmesiyle ETF, kurumsal yatırımcıların gereksinimlerinin likiditeden ödün vermeden karşılanmasını sağlayarak %30 daha tahsis edebilir.
Liquid staking, kullanıcıların kripto varlıklarını (bu durumda ETH) stake ettikleri ve karşılığında stake ettikleri miktarı temsil eden bir token aldıkları bir mekanizmadır. Bu tokenlar daha sonra diğer merkezi olmayan finans (DeFi) protokollerinde alınıp satılabilir, satılabilir veya kullanılabilir; bu da onları normalde kilitlenmiş bir varlığın likit muadili haline getirir.
Kurumsal yatırımcıların KYC/AML gerekliliklerini karşılayan protokoller araması önemlidir. Kalan yüzde 20'lik kısım, anında ek likidite sağlayacak şekilde spot ETH'de tutulabilir.
Ethereum ETF'leri ivme kazandıkça , başarıları likidite endişelerini giderirken getiri sağlamaya da bağlı olacak.
Staking platformları ve likit staking protokollerinin akıllı bir kombinasyonu, bu iki dünya arasındaki köprü olabilir ve Ethereum yatırımcılarının, hisse senedi yatırımcılarının beklediği temettülere benzer şekilde hak ettikleri tam değeri elde etmelerini sağlayabilir. Bu vizyon, modern yatırımcının ihtiyaçlarını gerçekten karşılayan bir Ethereum ETF'nin önünü açıyor.
Sonuç olarak çok da uzun bir süre sonra olmayan çılgın boğa koşusunun ana hikayesini stakingden gelir modeline dayalı ethereum etfleri oluşturabilir. Tabii bu noktada ethereum'un uzantısı olarak geliştirilen projelere ve dapplere de dikkat etmek faydalı olacaktır. Mesela Eigenlayer bu konu bağlamında beklenenden daha fazla öneme sahip olabilir. Yine layer 2 projeleri bu bağlamda değerlenebilir. Bu yazıyı yazmamdaki amaç konu üzerinde bir bilinç oluşturarak erkenden pozisyon almamızı sağlayacak daha derin araştırmaları yapmayı sağlamaktır.
Eleştiri ve yorumlarınızı iletebilirsiniz.
