DÜNYA'NIN EN ÖNEMLİ 25 TARİHİ YERİ-2

DfXk...YbtS
3 Apr 2024
79

Dünyaca ünlü ve milyonlarca kullanıcısı olan seyahat sitesi Tripadvisor'a göre belirlenen Dünya'nın en önemli 25 tarihi yeri listesi belirlendi.

Listede Türkiye de bulunmaktadır. 
Dün ki makalemizde 10 yeri anlatmıştık. Kaldığımız yerden devam edelim.


11- Lincoln Anıtı ve Havuz, Washington, ABD

  • Lincoln Anıtı, Washington'ın en gözde eserlerinden birisidir. Amerika'nın en sevilen 3 başkanından (Franklin D. Roosevelt ve John F.Kennedy ile birlikte) birisi olan 16. başkan Abraham Lincoln'un anısına yapılmıştır. 
  • Eser, 13,4 m yüksekliğindedir ve 36 sütunu vardır. Bu 36 sütun Lincoln başkanlığındaki Amerika'nın eyaletlerinin sayısına eşittir. İçerisindeki oturan Abraham Lincoln heykeli ise yaklaşık 6 m yüksekliğinde ve 175 tondur. Eser Henry Bacon tarafından Yunan Heykelleri mimarisinde tasarlanmıştır. Hem heykelde hem de anıtta mermer kullanılmıştır. İnşaat 1914'te başlamış ve 1922'de halka açılmıştır. Eser, adaleti, hoşgörüyü ve kararlılığı temsil eder 
  • Anıt birçok kez tarihi anlara şahitlik de yapmıştır. Örneğin, 1963 yılında ise Marthin Luther King Jr. bu anıtın önünde, havuzun etrafında toplanan insanlara "Benim bir hayalim var" demiş ve tarihe geçen konuşmasını yapmıştır.
  • Anıt 25 Aralık haricinde 24 saat açıktır. 


12- Petra Dünya Mirası Sit Alanı, Petra, Ürdün

Petra, Ürdün'ün Lut Gölü ile Akabe Körfezi arasındaki toprakları üzerinde yer alan antik kenttir.

Kral IV. Aretas'ın (M.Ö. 9 M.S. 40) imparatorluğu döneminde Nebatiler'e başkentlik yapmıştır.

Petra Antik kenti, Nebati İmparatorluğu tarafından MÖ 400 ile MS 106 yıllarında inşa edilmiştir. Yeniden keşfedilmesi ise 1800'lü yılları bulmuştur.
Petra Antik kentindeki başlıca yapılar,  Al Khazneh (Hazine), Roma tarzında inşa edilmiş Amfitiyatro, Ad – Deir Manastırı, kayalara mezarların bulunduğu geniş kanyon Street of Facades, Kraliyet Mezarları, Hz Musa’nın Kardeşi Harun’un Mezarı (Aaron’un Mezarı)'dır. Nebatiler Müzesi, Petra Arkeoloji Müzesi de ilginizi çekebilecek müzelerdir.

Petra Antik kenti,  1985 yılında UNESCO tarafından “Dünya Kültür Mirası” listesine alınmış ve dünyanın yeni yedi harikasından birisi seçilmiştir.


13- Çin Seddi, Çin

Çin Seddi, “Dünya’nın Ejdarhası” olarak bilinen, mimari açıdan hayranlık uyandıran en büyük yapılardan biri olmuştur.

Bu şaheser 7 Temmuz 2007 tarihinde dünyanın yeni yedi harikasından biri olarak seçilmiş ve UNESCO tarafından da dünya mirasları listesine kabul edilmiştir. Efsanelere de konu olan bu duvarın yapımına M.Ö 221 yılında başlanmış ve M.S 17. yüzyıla kadar Çinliler tarafından devam edilmiştir.

Uzun bir inşa süreci olan bu savunma duvarının yapımı yaklaşık 2.000 yıl sürmüştür.
İnşası sırasında 3 milyona yakın işçi çalıştırılan bu savunma duvarı, toplamda 8.851,8 kilometre uzunluğunda sahiptir. 

Po Hay Körfezi kıyısından başladıktan sonra Huhang Ho nehrini ikiye bölerek güneybatıya uzanır ve ordan Gobi çölünün güneyinden batıya yönelerek devam eder. Büyük bir kısmı tamamlanan duvar en son Ming Hanedanlığı (1368-1644) zamanında onarılmıştır.  

Çin Seddi'nin Yapılış Amacı

Duvarın, yapılış amacı, savaşan beylikler döneminde yirmiden fazla ayrı Çin hanedanın sınırlarını korumak amacıyla oluşturdukları ufak savunma setleriyle kullanılmasıyla olmuştur. Daha sonra ilk Çin hükümdarı olan Qin Shi Huang tarafından tamamen aşılmaz bir duvar olarak inşası tamamlanmıştır. Böylece Qin Shi Huang’ın ülkesine kuzeyden gelecek Moğol ve Türk boylarının saldırısı bertaraf edilmiş olacaktır. Savunma duvarının yapılış amacı birçok tarihçi tarafından farklı görüşler içerse de ortak görüş hemen hemen; savaşlarda esir düşmüş komşu hanedanların savaş esirlerinin çalıştırılması ve hükümdarın bu savunma duvarıyla ülkenin artık tek elden yönetildiğini bütün Dünya’ya göstermek istiyor olmasıdır. Ayrıca, Çin Seddi’nin tarihte bir savunma duvarı olarak görülmüştür. Bunun sebebi de duvarda okçu yerlerinin, siperlerin ve her 200 metrede bir gözetleme kulelerinin var olmasıdır. Çin Seddi’nin tamamı muhteşem bir işçilik ve sağlamlık örneği sergilemez. Aksine duvarın bazı yerleri tuğla ile örülmüşken bazı yerleri hafif yapı malzemeleriyle inşa edilmiştir. Genellikle yüksekliği 4-6 metre, taban kalınlığı 7 metre ve tavan kalınlığı yani duvarın üst bölgesi de 6 metre olarak inşa edilmiştir. 

Çin Seddi'nin Dünya Tarihi İçin Önemi Nedir?

Çin Seddi’yle ilgili birçok efsane bulunmaktadır bu efsanelerin başlıca şunlardır:
1) Söylenenlere göre Çin Seddi’nin yapımını izleyen bir ejderha bıraktığı izlerden bir güzergâh oluşturulmuştur ve muhtemelen “Dünyanın Ejderhası” ismi burdan gelmiştir.
2) Çin Seddi’nin yapımında çalışan işçilerden biri olan Meng Jiang Nu’un öldüğünü duyan karısı duvarın önünde acılar içinde ağlamış ve gözyaşlarından duvarın yıkıldığı söylenmiştir. Sonrasında kocasının kemiklerinin çıktığı, karısının da eşini götürüp evinin yakınlarına gömdüğü anlatılmıştır hatta bu olayın anısına Çin Seddi’nde kadının heykeli bulunmaktadır.
3) Her ne kadar savunma duvarı olarak kabul etmeseler de Türk kavimlerinin Çinliler üstünde kurdukları baskı aşikârdır ve Türkler için “rüzgâr gibi gelip geçtiler” ifadesini kullanmışlardır. Orhun kitabelerinde Bilge Kağan şöyle bir tabir kullanır “…batıda Demirkapı ya kadar… Ordu sevk ettim, bunca yerlere Türk adının Türk şanını ulaştırdım.” Kuranı Kerim de yer alan bir rivayete göre de Zülkarneyn Peygamber (diğer adı İskender) buraya uğradığında buradaki kavimler Moğollar kavimleri olduğu düşünülen Yecüc ve Mecüc den şikâyetçi olmuşlardır. Zülkarneyn Peygamber de zulüm gören bu kavimleri korumak için bölgeye bir set çekerek Yecüc ve Mecüc kavimlerini Seddi’n öte yanına sürmüştür ve bu sebepten Çin Seddi ne aynı zamanda Zülkarneyn Seddi de denilmektedir.
Çin Seddinin Okyanus ile buluştuğu yer, Laolongtou

Dünya tarihi açısından baktığımız zaman öncelikle yapılış tarihi ve mimari yapısıyla dikkatimizi çeken, yukarıda da özelliklerini belirtmiş olduğumuz Çin Seddi her ne kadar Çin ulusunun gurur kaynağı olarak gösterilse de Türk kavimlerinin utanç duvarıdır. Belgelerle de kanıtlanmış olduğu gibi Türk boyları sürekli Çin’e akınlarda bulunmuşlardır. Tarihi iyi incelersek Çinlilerin bu duvarı özellikle Hun Türklerinin akınlarını durdurmak için yaptıkları görülmektedir. Tıpkı mısır piramitleri gibi bu akıl almaz yapıda insanların yıllarca süregelen kültürel miraslarından biri olmaya devam edecektir ve hakkındaki söylenilmiş efsaneleri hep var olacaktır. Geçmişten günümüze süregelen ve her insanın yaşamında mutlaka görmesi gerektiğini düşünülen bu yapının şöhretinde özellikle Çin hükümdarı Qin Shi Huhang’ın duvarların içine canlı canlı gömdürmüş olduğu diğer beyliklerin hükümdarlarının ve askerlerinin de yankısı çok etkili olmuştur.

Birçok filme de konu olan bu yapı ( MUMYA-Ejder İmparatorunun Mezarı, The Karate Kid, Yasak Krallık) özellikle büyüklüğünden ziyade ölü kemiklerinden oluşturulduğuna inanılarak dikkatleri üzerine çekmiştir. Bu savunma duvarının üzerinde savaş mantığı ile hazırlanmış değişiklikler yapılmış olmasına rağmen aynı zamanda üzerinde tapınaklar ve saraylarda inşa edilmiş bir dini merkez olarak da kullanılması uygun bulunmuştur. Sizce de yapılış tarzı ve mimarisi hatta söylentiler de hatırlandığında çok hayranlık uyandırıcı değil mi?
Çin ulusunun dünyadaki bütün uluslara ve hükümdarlara gözdağı verircesine düşmanlarının ve isyan edenleri duvarın altına gömülmesi de duvara ayrı bir gizem katmıştır. Çin ulusunun işkence ve kıyımlarda uyguladıkları insanlık dışı teknikleri de hatırlandığında binlerce yıl önce yapıldığı iddia edilen bu kıyımında pek hurafe olamayacağı gözlerden kaçmamıştır. İster katil isterse diktatör diyelim Çinliler ölümsüz bir eser dünyaya kazandırmıştır. Bu mimari şaheser tıpkı yaratıcısı olan Çin ulusu gibi daha binlerce yıl tüm ihtişamıyla ayakta kalmaya devam edecektir. Her ulus kültürel eserleriyle bulundukları çağın olanaklarını aşıp ileriki çağlara taşınacak eserler yarattıkları sürece ölümsüzleşeceklerdir. kültürel miras oluşturma çabasında olmayan birçok ulus ve beylik, tarih boyunca sadece bir piyon olarak kullanılmış ve Dünya sahnesinden silinmeye mahkûm kalmıştır.

14- Efes Antik Kenti, Türkiye

1994 yılından beri Dünya Geçici Mirası Listesinde bekleyen Efes Antik kent artık resmen UNESCO Dünya Mirası Listesinde. Gelin şimdi Efes'i bu fotoğraflarla tanıyalım.

I- Efes Antik kenti Cilalı Taş Devrinde kurulmuştur. (M.Ö 6000'ler)


II- Klasik Yunan Döneminde İyonya'nın 12 şehrinden birisi olmuştur


III- Efes Neolotik Dönemde, Helenistik Dönemde ve Roma Döneminde çok önemli bir lokasyon olmuştur.


IV- Efes Antik Kenti İzmir'in Selçuk ilçesi sınırlarında bulunur.


V- Barındırdığı eserler ile dünyanın her yerinden ziyarete gelen turistleri tüm gizemiyle ağırlamaktadır


VI- Antik kent 4 ana bölgeden oluşur: Ayasuluk Tepesi, Artemision, Efes ve Selçuk


VII- Bölgenin geçen yılki ziyaretçi sayısı:  1 milyon 873 bin 701 kişidir.


VIII- Dünya'nın Yedi harikasından biri olan Artemis tapınağını da bünyesinde barındıran Efes, Celsus Kütüphanesi, Meryem Ana Evi, Yedi Uyurlar (Ashab-ı Kehf), İsa Bey Camii gibi çok önemli eserlere de ev sahipliği yapmaktadır.


IX- Efes Antik kenti 1994 yılında UNESCO'nun Dünya Geçici Mirası Listesine alınmıştır.


X- 5 Temmuz 2015 tarihinde ismi beklenen haber gelmiş ve Efes Antik kenti UNESCO'nun Dünya Mirası listesine girerek tescillenmiştir.


Siz değerli okurları sıkmamak adına daha fazla uzatmadan burada bitirelim. Devamı yarına kalsın sevgili dostlar...

Write & Read to Earn with BULB

Learn More

Enjoy this blog? Subscribe to Ceteris Paribus

11 Comments

B
No comments yet.
Most relevant comments are displayed, so some may have been filtered out.