İLETİŞİM ÇAĞINDA DİLİMİZİN SORUNLARI VE ÇÖZÜM YOLLARI

yGRq...EdcL
8 Jan 2024
64


“İnsanlar arasında anlaşmayı sağlayan tabii bir vasıta; kendi kanunları içinde yaşayan ve gelişen canlı bir varlık; milleti birleştiren, koruyan ve onun ortak malı olan sosyal bir müessese; seslerden örülmüş muazzam bir yapı; temeli bilinmeyen zamanlarda atılmış bir gizli antlaşmalar ve sözleşmeler sistemi” (Ergin, 1986:7) olarak tanımlanan dil insan hayatında vazgeçilmez bir iletişim aracıdır. Bilhassa son yüzyılda teknolojik gelişmelerin etkisiyle insan hayatında meydana gelen büyük değişimler sadece Türkçeyi değil bütün dünya dillerini etkilenmiştir. Hatta UNESCO’nun günümüzde yeryüzünde konuşulan diller konusunda yaptırdığı araştırmaların sonuçlarına göre, konuşulan ortalama 6.000 dilin yarısından fazlası ölümle yüz yüzedir. “Her 14 günde bir, bir dil yeryüzünden silinmektedir.” (Tosun, 2005: 145)

Teknolojik gelişmelerin baş döndürücü hızına bağlı olarak neredeyse her gün yeni kavram ve terimlerle karşı karşıya kalıyoruz. Bununla birlikte 21. yüzyılın insanı hızlı ve sürekli bir iletişim istemektedir. Bu yoğun ve hızlı iletişimde yazım kurallarına dikkat edilmemesi, teknolojik gelişmelerin yansıması olarak hayatımıza birçok yabancı kelime ve terimlerin girmesi dilde yozlaşmayı da beraberinde getirmektedir.


Teknolojik gelişmelerin Türkçeye etkisiyle ilgili birçok araştırma ve çalışmalar mevcut. Bunlardan Gezgin ve Silahsızoğlu’nun “Bilişim Teknolojilerinin Kullanımının Türkçeye Etkileri” başlıklı 2016 yılında yayınladıkları, Türk Dili ve Edebiyatı öğretmen adaylarıyla yaptıkları araştırma ile Yaman ve Erdoğan’ın “İnternet Kullanımının Türkçeye etkileri: Nitel Bir Araştırma” başlıklı 2007 yılında yayınladıkları, internet ortamında MSN ve forum kayıtlarından elde edilen verilerin analizleri örnek olarak verilebilir ve bu araştırmadan elde edilen bulgular konunun önemini bir kez daha ortaya koymaktadır.



Sorunlar:


Bilim ve teknolojinin hızlı gelişimi geçmişe oranla hayatımıza daha fazla kavramın girmesine sebebiyet vermiştir. Bu kavramlar özellikle batı toplumlarında üretildiğinden dolayı yabancı karşılıklarıyla günlük yaşantımızda kullanılmakta ve neticesinde yüzlerce yabancı sözcük dilimize girmektedir. Bu da Türkçede karşılığı olmayan kavramların kullanılması sorununu ortaya çıkarmaktadır. Bundan daha büyük sorun ise hiçbir gereksinim yokken Türkçede var olan sözcüklerin yerine yabancı karşılıklarının tercih edilmesidir. Örneğin, ‘çevrimiçi’ yerine ‘online’, ‘çoklu ortam’ yerine ‘multimedya’, ‘aramak’ yerine ‘search etmek’, ‘beğenmek’ yerine ‘likelamak’, ‘öz çekim’ yerine ‘selfie’, ‘indirmek’ yerine ‘download etmek’, ‘takma ad’ yerine ‘nickname’, ‘tekrar başlatmak’ yerine ‘restart’ kullanılması gibi. Türkçe ifadeler içinde İngilizce kelimeler kullanılmakta, Türkçe ile İngilizce karışımı cümleler ortaya çıkmakta, hatta “likelamak” örneğinde olduğu gibi İngilizce kelimelere Türkçe ekler getirelerek dilimizin yapısı bozulmaktadır. Sadece teknoloji alanında değil, normal gündelik konuşmalarımızda dahi İngilizce sözcüklerin kullanılımı artmaktadır. Örneğin, ‘güle güle’ yerine ‘bye’, ‘evet’ yerine ‘yes’, ‘tamam’ yerine ‘okey’, ‘yıldız’ yerine ‘star’, ‘teşekkürler’ yerine ‘thanks’, ‘güncel’ yerine ‘aktuel’ kullanılması gibi.

İnternette kullanıcılar internet sitelerine kayıt olurken, başkalarıyla sohbet ederken ya da birçok işlemi yaparken gerçek isimleri yerine takma isimler kullanmaktadır. Çukurova Üniversitesi’nden Faruk Yıldırım ve B. Tahir Tahiroğlunun 782 kullanıcı adı (593 takma ad) üzerinde yaptıkları bir araştırmada kullanıcıların %75,8’nin takma adlarının İngilizce olduğu görülmüştür. Bu da sorunun büyüklüğünü ortaya çıkrmaktadır.

Diğer bir sorun da standart yazı dilimizde meydana gelen bozulmadır. Yaşadığımız çağı bir sözcükle ifade etmek gerekirse, bu sözcük ‘Hız’ olabilir. Günümüzde hız çok büyük önem kazanmıştır. Hızlı iletişim isteği ve bazen de gerekliliği, hızlı yazma ihtiyacını artırmıştır. Sosyal medyada, elektronik posta ile haberleşmede ya da akıllı telefonlarla iletişimde konuşma hızında yazılan metinlerde yazım kurallarının göz ardı edilmesi neticesinde standart yazı dilimizde yeni sorunlar meydana gelmektedir. Yapılan yanlışlıklar zamanla alışkanlık haline gelmekte, bu da dilimizin yapısını bozmaktadır. Yaman ve Erdoğan’ın yapmış oldukları araştırmadan elde edilen bulgulardan yararlanarak yapılan yanlışlıklardan bazılarını kısaca maddeler halinde örnekleriyle beraber şöyle sıralayabiliz:

-      Kısaltma kullanımındaki hatalar: Tsk: teşekkür ederim, kib: kendine iyi bak, nbr: Ne haber? , slm: selam


-      Türkçe karakterli harfler yerine İngilizce harflerin kullanılması: Yoq: yok, walla: vallahi, komplex: kompleks, boswer: boşver


-      Vurgulama ve sözün etkisini arttırmak için harflerin tekrar edilmesi :  Hımmm, hayırrrrrrrrrrr, alooooo, yawwww, neeeeee, çüşşşşşş


-      Ünlü ve ünsüz harflerin yazılmaması: Cnm: canım, msj: mesaj, ii: iyi, dio:diyor, olum: oğlum, saol: sağol, hyr: hayır, öle: öyle, kdr: kadar


-      Çift ünlü ve ünsüz kullanılması: İştee, selaam, dermişimm, gidiyoo, benn


-      Harflerin yazımında değişiklikler yapılması: Güsel: güzel, össledim: özledim, ajkım: aşkım, siste: sizde, tikat:dikkat, efet: evet, yüsünden: yüzünden


-      Günlük konuşma diline ait unsurların kullanılması: İi be nolsun, lan olum, eee nasılsın, hadi yaw


-      İmla özellikleriyle ilgili yapılan yanlışlıklar: Diyoo, bikere, nededi? , dimi, yokmu, sordumu, dogrumu, yapamadımda



Öneriler:


Dilimizin yabancı kelime istilasına karşı korunabilmesi için bilişim teknolojileri alanında ortaya çıkan yeni kavram ve terimlere Türkçe karşılıklar bulunmalıdır. Türkçe, yeni terimler üretme ve yabancı kelimelere karşılık bulabilme bakımından zengin bir dildir. Bu konuda bilimsel kurumlar ve üniversiteler medyanın desteğini alarak, sosyal medya ortamlarını da kullanarak yeni sözcükler önerebilirler.

Üniversitelerde Türkçe ve Türk dili ve edebiyatı öğretmen adayları başta olmak üzere bütün öğretmen adayları bilişim teknolojileri alanındaki kavramları Türkçe kullanmaları konusunda eğitilmeli ve bilinçlendirilmelidir. Öğretmenleri yetiştiren akademisyenler de derslerinde Türkçe terimler kullanmalı ve öğretmen adaylarına örnek olmalıdır.

            İlkokuldan itibaren dilin kurallarını öğretmenin yanı sıra öğrencilere bu kuralların neden önemli olduğu kavratılarak, dilimizi hem konuşurken hem de yazarken özenli kullanmaları sağlanmalıdır.

            Okullarda çağdaş bir Türkçe eğitimi verilmeli, öğretici programlar, oyunlar, bulmacalar ve benzerlerinden yararlanılmalı, bu konuda Türkçe ve bilişim teknolojileri alanındaki uzman ve akademisyenlerin ortak çalışmalar yapması çok önemlidir.

            Günümüzde insanlar hızlı iletişim isteğinden dolayı kelimelerde kuralsız kısaltmalar yapılmaktadır; bundan dolayı Türkçe derslerinde kısaltma konusuna ağırlık verilmesi kısaltmaların kurala uygun ve standart biçimde yapılamasını sağlayabilir. Diğer bir sorun ise hızlı yazmaktan dolayı kelimelerin yanlış yazılmasıdır. Bunu engellemek için Türkçe kelimelerin yazımına uygun olarak hazırlanmış F tipi klavyelerin yaygınlaştırılması çok önemlidir. F tipi klavye hızlı yazmayı kolaylaştırmakla beraber hata oranını aza indirgemektedir.

            “İnsanın kendi dili, onun dünyada sahip olduğu en mukaddes varlığıdır. Bu sebeple insanın kendi dilini sevmesi, ona şuurlu bir saygı duyması, milli bir borçtur. Dili sevmek, dile saygı duymak onun kanunlarına hürmet etmek, onun yapısına aykırı kullanışlara kapılmamak, onu içten ve dıştan gelecek yabancı tesirlerden ve zorlamalardan korumaktır.” (Ergin, 1995: 11) Bu nedenle sosyal medya ortamları başta olmak üzere yazılı ve görsel medyada Türkçenin korunmasına yönelik yayınlar yapılmalı, milli bir bilinç oluşturulmalıdır.



SONUÇ


İnsanoğlunun asırlar boyunca daha iyi ve güzele olan arayışlarının neticesinde meydana gelen günümüz teknolojisi, insan hayatını kolaylaştıran, insanı mutlu eden bir araç haline gelmiştir. İnsan hayatına getirdiği fayda ve kolaylıklar sebebiyle artık vazgeçilmez olan teknolojinin, ciddi problemleri de beraberinde getirdiği bir gerçektir. Bu problemlerden biri de dilimizin kirlenmeye maruz kalmasıdır. Teknolojinin avantajlarından istifade ederek halihazırdaki problemlerin üstesinden gelebilir ve böylelikle dilimizi geliştirerek korumayı sağlayabiliriz. Teknolojinin getirdiği olumsuzluklar yine teknolojiyle bertaraf edilebilir. Bu da teknoloji alanında atılım yapmayı ve güçlü olmayı gerektirmektedir. Özellikle elektronik kütüphaneler aracılığıyla Türkçe dilinde yazılmış eserlerin, sözlüklerin, araştırmaların dünyadaki tüm kullanıcılara ulaştırılması, bilgisayar yazılımlarıyla hazırlanmış uygulamaların okullarda öğrencilerin hizmetine sunulması, anne, baba ve öğretmenlerin bilinçlendirilmesi ve çağın gerektirdiği bilgiyle donatılması önem arz etmektedir.


                     KAYNAKÇA

Ergin, M. (1986). Üniversiteler için Türk Dili. İstanbul: Boğaziçi Yayınları.

Ergin, M. (1995). Türk Dili. İstanbul: Bayrak Yayınları.

Gezgin M. G. Ve Silahsızoğlu E. (2016). Bilişim Teknolojilerinin Kullanımının Türkçeye Etkileri. Turkısh Online Journal of Qualitative Inquiry (TOJQI), Cilt 7, Sayı 1.

Hızlan D. (2002). İletişim araçlarında Türkçenin kullanılması. Türkçenin Dünü , Bugünü, Yarını Uluslararası Bilgi Şöleni. Ankara: Kültür Bakanlığı Yayınları.

Tosun, C. (2005). Dil Zenginliği, Yozlaşma ve Türkçe. Journal of Language and Linguistic Studies, 1 (2), 136-153.


Yaman H. Ve Erdoğan Y. (2007). İnternet Kullanımının Türkçeye etkileri: Nitel Bir Araştırma. Journal of Language and Linguistic Studies, Cilt 3, Sayı 1.

Yıldırım F. Ve Tahiroğlu T. (2006). İnternette Türkçe Kullanım Sorunları, Türkçenin çağdaş sorunları. Ankara: Gazi Kitabevi, 360-378.


Write & Read to Earn with BULB

Learn More

Enjoy this blog? Subscribe to Blackcap

2 Comments

B
No comments yet.
Most relevant comments are displayed, so some may have been filtered out.