Azerbaycan Tarihi

BxPe...ww8k
21 Jan 2024
12

‘’İki devlet tek millet’’ sözü, özellikle son zamanlarda iftiharla kullandığımız, manası derin ve bence düşmana korku dosta güven veren bir ifadedir. Can kardeşimiz Azerbaycan’dan bahsediyoruz. Gerçekten de iki devlet tek millet olduğumuzu son yaşanan ve zaferle sonuçlanan Karabağ Savaşı ile de; tüm dünyaya ve tüm düşmanlarımıza gösterdiğimizi düşünüyorum. Azerbaycan’ın tarihine geçmeden önce, çok sevdiğim şair ve yazar Bahtiyar Vahapzade’nin şu dizelerini hatırlatmak istiyorum: Birdir bizim hər halımız Sevincimiz – məlalımız Bayraqlarda hilalımız Azərbaycan – Türkiyə. KONUM Azerbaycan, coğrafi, stratejik ve ticari olarak önem taşıyan yolların üzerinde bulunur. Sahip olduğu maden yatakları, doğal kaynakları nedeniyle de birçok halk bu topraklar üzerinde hâkim olmak istemiştir. Azerbaycan toprakları üzerinde gerçekleşen bu mücadeleler hem bu topraklar üzerinde yaşayan insanların başka milletlerin kültürleriyle kaynaşmasını sağlamış, hem de milliyetçilik ve özgürlük duygularını kamçılamıştır. İlk topraklarına yerleşmeye başlayan insanlardan günümüze kadar Azerbaycan aşama aşama, bazen kaybederek bazen kazanarak önemli bir özgürlük mücadelesi vermiştir (Göl, 2016). Batı Asya ile Doğu Avrupa’nın kesişim noktası olan Kafkasya’da yer alan bir ülkedir. Güney Kafkasya’nın en büyük yüzölçümüne sahip ülkesi olan Azerbaycan’ın doğusunda Hazar Denizi, kuzeyinde Rusya, kuzeybatısında Gürcistan, batısında Ermenistan ve güneyinde İran ile komşudur. Kendisine bağlı olan Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti’nin ise kuzey ve doğusu Ermenistan ile güneyi ve batısı İran ile çevrilmiştir, Türkiye ile de 17 km’lik sınırı bulunmaktadır. ETİMOLOJİ Atropates’in Büyük İskender ile görüşmesi, Azerbaycan Ulusal Tarih Müzesi Azerbaycan ismini etimolojik olarak incelediğimizde “Āzar” Ateş, baycan veya orijinal olarak bilinen haliyle “Pāyegān” Muhafız/Koruyucu (ĀzarPāyegān=”Ateş Muhafızları”) anlamına gelmektedir. Adların kökeni Zerdüştlük dönemi Perslerine (İran) dayanır. Müslümanların Pers’i fethetmesinden sonra birçok Farsça söz Arapça yazılmaya başlandı ve orijinal telaffuz şeklini yitirdi; örneğin “G/P/ZH /CH” sesleri Arapça’da herhangi bir karşılık bulamadı. Böylece “Azar Paigān, Azerbaycan olarak bilinir hale geldi. Bir diğer rivayette ise, bu bölgenin Büyük İskender tarafından fethinden ve İskender’in M.Ö 323’te ölümünden sonra bu bölgenin yönetimini İskender’in komutanlarından birisi olan Antropates üstlenmiş, ancak bu isim Sasani söyleyişinde Azurbazagan, Arapların söyleyişinde de Azerbaycan’a dönmüştür. HAKİMİYET Tarih öncesi dönemde Taş Devri, Tunç Çağı ve Demir Çağı’na kadar uzanan Azerbaycan, Antik Çağ’da Ahameniş ve Seleukos hâkimiyeti altında kalmıştır. Persler (bu imparatorluk 250 yıldan uzun süre varlığını sürdürdü ve daha sonra Büyük İskender tarafından ele geçirildi ve eski Pers İmparatorluğu topraklarında Helenistik kültürü yükselmeye başladı), Sasaniler ve Bizanslılar gibi birçok uygarlığın etkisinde kalan Azerbaycan, Orta Çağ’da İslami fetihler ile ilk önce Araplar’ın daha sonra ise Selçuklular’ın hakimiyetine geçti. Sonrasında Moğollar’ın fethettiği bu topraklarda Akkoyunlular ve Karakoyunlular’ın rekabeti başladı. Devamında Şirvanşahlar, Safeviler ve Şii’liğin hakimiyetine girdi. 18. ve 19. Yüzyıllarda İran yönetiminden sonra Ruslar’ın egemenliği altındaydı. Günümüze yaklaştığımızda, 1918’de Mehmet Emin Resulzade, Müsavat Partisi’ni kurmuş; Rus ve diğer devletlere karşı ‘millî bilinç’ ve ‘millî kuvvet’ oluşturulmuştur. 1918-1920’de Kafkasya Kurultayı’nı toplamış ve 28 Mayıs 1918’de de Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti’ni kurmuşlardır. Bu İslam Dünyasında kurulan ilk demokratik cumhuriyettir. Ancak Bakü’de, Bolşevikler, Taşnaklar ve Menşevikler koalisyonu Nuri Paşa liderliğindeki bir Türk-İslam ordusuna(Kafkas-İslam Ordusuna) karşı savaştı. “Bakü Komünü” olarak bilinen bu koalisyon yerel halkın silahlandırılmış Taşnak-Ermeni kuvvetleri tarafından katliamlara uğramasına da yol açtı ve koalisyon bu olayları görmezden geldi. Ancak bu koalisyon yıkıldı ve yerini Temmuz 1918’de Merkezi Hazar Diktatörlüğü olarak bilinen İngiliz kontrolündeki bir hükümet aldı. 15 Eylül 1918’de Ağustos – Eylül aylarındaki savaşlar sonucunda Nuri Paşa’nın önderliğindeki Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti ve Osmanlı İmparatorluğu’nun ortak kuvvetleri Bakü’ye girdi ve şehri genç Azerbaycan devletinin başkenti ilan etti. Bu olay her zaman Azerbaycan tarihinin en onurlu olaylarından biri olarak kabul edilir. Aslına baktığımızda o zamanlardan günümüze bir şeyin değişmediğini Namık Kemal’in ‘’Fıtrat değişir sanma! Bu kan yine o kandır’’ dizeleri açıkça gösteriyor. Kızıl Ordu’nun Azerbaycan’a girişi, 1920 (topwar.ru) 28 Nisan 1920’de Azerbaycan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti kurulmuş ve ardından Sovyetler Birliği topraklarına katılmıştır. Ülkenin tekrar bağımsızlığını kazanması 1991’de Sovyetler Birliği’nin dağılması ile gerçekleşmiştir. Karabağ Savaşı sırasında Ermenistan, Dağlık Karabağ bölgesini ve bu bölgenin çevresindeki yedi rayonu işgal etti. Dağlık Karabağ’da ortaya çıkan Dağlık Karabağ Cumhuriyeti, fiilen savaşın sona ermesinden bu yana bağımsız olmasına rağmen, diplomatik anlamda hiçbir devlet tarafından tanınmamaktadır ve Azerbaycan’a bağlı bir de jure bölge olarak kabul edilmektedir.

Write & Read to Earn with BULB

Learn More

Enjoy this blog? Subscribe to Coşi

0 Comments

B
No comments yet.
Most relevant comments are displayed, so some may have been filtered out.