Bugüne Kadar Verilen Nobel Fizik Ödülleri

7pej...ayBT
22 Jan 2024
3


Nobel ödülleri, Alfred Nobel’in “belirli bir alanda en önemli keşfi veya buluşu yapan kişiye” verilmesini vasiyet etmesi üzerine 1901 yılında verilmeye başlanmıştır. Ödüller 1916, 1931, 1934, 1940, 1941 ve 1942 yılları hariç her yıl verilmiştir.

 

İşte Günümüzden İlk Verildiği Tarihe Kadar Nobel Fizik Ödülü Kazananların Tam Listesi:

2023 yılında Pierre Agostini, Ferenc Krausz ve Anne L'Huillier, maddedeki elektron dinamiklerinin incelenmesi için zamanın en küçük birimi yani saniyenin bir kentilyonda (1.000.000.000.000.000.000) biri olan attosaniye ışık darbeleri üreten deneysel yöntemleri geliştirdikleri için 2023 Nobel ödülünü kazandı. Attosaniyenin saniyeye oranı, evrenin yaşına göre saniyenin karşılığıdır yani bir attosaniye, bir saniye olarak kabul edilirse; bir saniye, yaklaşık 31,71 milyar yıl eder. Bu da elektronların ve moleküllerin hareketlerini gözlemlemek için kullanılabilecek kadar kısa bir zaman dilimidir.


2022 yılında Amerikalı fizikçi John Clauser, Fransız fizikçi Alain Aspect ve Avusturyalı fizikçi Anton Zeilinger; dolaşık fotonlarla yapılan deneyler, Bell eşitsizliklerinin ihlalini ortaya koymaları ve kuantum bilgi bilimine öncülük etmeleri nedeniyle 2022 ödülünü paylaştılar. Einstein'ın meşhur "uzaktan ürkütücü eylem" olarak adlandırdığı şeyin gerçek olduğunu göstererek ilk kuantum bilgisayarların temelini attılar.


2021 yılında Nobel ödülü, çalışmalarıyla dünyayı iklim değişikliğinin tehlikeleri konusunda uyaran üç bilim insanına verildi. Syukuro Manabe ve Klaus Hasselmann; Dünya ikliminin fiziksel modellenmesi, değişkenliğin ölçülmesi ve küresel ısınmanın güvenilir bir şekilde tahmin edilmesi konusundaki çalışmaları nedeniyle ödülün yarısını paylaşırken, Giorgio Parisi; fiziksel sistemlerdeki düzensizlik ve dalgalanmalar arasındaki karşılıklı etkileşimi keşfederek ödülün diğer yarısını kazandı.


2020 yılında Nobel Fizik Ödülü’nü, üç kara delik araştırmacısı paylaştı. Ödülün bir yarısı, kara delik oluşumunun genel görelilik teorisinin güçlü bir tahmini olduğunu keşfettiği için Roger Penrose'a verilirken; diğer yarısı, galaksimizin merkezinde süper kütleli kompakt bir nesneyi keşfeden Reinhard Genzel ve Andrea Ghez’e verildi.



2019 yılında Nobel Fizik Ödülü 3 bilim insanına verildi. Kanadalı James Peebles, fiziksel kozmolojideki teorik keşifleriyle Nobel ödülünün yarısını kazandı. Ödülün diğer yarısını, Güneş benzeri bir yıldızın yörüngesinde dönen bir öte gezegen keşfeden Michel Mayor ve Didier Queloz paylaştı. Üçlünün birlikte "evrenin evrimi ve Dünya'nın evrendeki yeri konusundaki anlayışımıza katkılarından dolayı" Nobel ödülünü kazandığını söylendi.


2018 yılında ödülün yarısını Arthur Ashkin kazandı, diğer yarısı ise lazer fiziği alanında çığır açan buluşlarından dolayı Donna Strickland ve Gérard Mourou'ya ortaklaşa verildi. Bu sayede 55 yıl sonra ilk kez bir kadın Nobel Fizik Ödülü kazandı.



2017 yılında 1,1 milyon dolar tutarındaki Nobel ödülünün yarısı MIT'den Rainer Weiss'e gitti. Diğer yarısı ise Caltech'ten Barry Barish ve Kip Thorne ile ortaklaşa paylaşıldı. Nobelprize.org'a göre ödül, üçlünün "LIGO dedektörüne ve yerçekimi dalgalarının gözlemlenmesine yaptığı belirleyici katkıları" için verildi. Üç bilim insanı, yerçekimi dalgaları adı verilen uzay-zamandaki dalgalanmaların ilk tespitinde beraber çalıştılar. Bu durumdaki dalgaların 1,3 milyar yıl önce iki kara deliğin çarpışmasından kaynaklandığını keşfettiler.



2016 yılında ödülün yarısı David J. Thouless'e, diğer yarısı ise F. Duncan M. Haldane ve J. Michael Kosterlitz'e verildi. Bu bilim insanlarının teorik keşifleri, maddenin değişik durumlara bürünebileceği tuhaf bir dünyanın kapısını açtı. Nobel Vakfı'na göre; onların öncü çalışmaları sayesinde, maddenin yeni ve egzotik evrelerine yönelik çalışmalar devam ediyor. Birçok bilim sever hem malzeme biliminde hem de elektronikte gelecekteki uygulamalardan umutlu.


2015 yılında Takaaki Kajita ve Arthur B. McDonald, nötrinoların başkalaşımını göstererek atom altı parçacıkların kütleye sahip olduğunu ortaya çıkardı ve parçacık fiziğinde yeni bir alan açarak 2015 Nobel Fizik Ödülü’nü kazandı.



2014 yılında Isamu Akasaki, Hiroshi Amano ve Shuji Nakamura, enerji açısından verimli bir ışık kaynağı olan mavi ışık yayan diyotu (LED) icat ederek Nobel Ödülü kazandı.


2013 yılında yaklaşık 50 yıl önce Higgs bozonunun varlığını öngören bilim insanları, Peter Higgs ve François Englert, 2013’te Nobel Ödülü kazandı.



2012 yılında Fransız fizikçi Serge Haroche ve Amerikalı fizikçi David Wineland, kuantum optiğindeki öncü araştırmaları sayesinde 2012 Nobel Fizik Ödülü’nü paylaştılar.


2011 yılında uzaktaki süpernova gözlemleri yoluyla evrenin hızlanarak genişlediğini keşfettiği için ödülün yarısı Saul Perlmutter'a, diğer yarısı ise Brian P. Schmidt ve Adam G. Riess'e verildi.


2010 yılında Andre Geim ve Konstantin Novoselov, iki boyutlu malzeme grafeniyle ilgili çığır açan deneyleri ile ödülü bölüştüler.


2009 yılında optik iletişim için ışığın fiberlerde iletilmesine dair çığır açan başarılarından dolayı Charles K. Kao ve görüntüleme yarı iletken devresinin -CCD sensörünün icadı için Willard S. Boyle ve George E. Smith; 2009 Nobel Fizik Ödülü’nün sahipleri oldu.


2008 yılında Nobel Ödülü 3 bilim insanına gitti. Yoichiro Nambu, atom altı fizikte kendiliğinden kırılan simetri mekanizmasının keşfetti. Makoto Kobayashi, Toshihide Maskawa, doğada en az üç kuark ailesinin varlığını öngören kırık simetrinin kökenini keşfettiler.



2007 yılında Albert Fert ve Peter Grünberg, dev magnetorezistans icatlarıyla ödülü kazandılar.


2006 yılında John C. Mather ve George F. Smoot, kara cisim formunu ve kozmik mikrodalga arkaplan ışınımının anizotropisini keşfettikleri için ödülün sahibi oldu.


2005 yılında optik tutarlılığın kuantum teorisine katkılarından dolayı Roy J. Glauber ve optik frekans tarağı da dahil olmak üzere lazer bazlı hassas spektroskopinin geliştirilmesine teknik katkılarından dolayı John L. Hall ve Theodor W. Hänsch 2005 Nobel Fizik Ödülü’nü paylaştı.


2004 yılında güçlü etkileşim teorisinde asimptotik özgürlüğün keşfi çalışmalarıyla David J. Gross, H. David Politzer ve Frank Wilczek ödülü aldı.


2003 yılında Alexei A. Abrikosov, Vitaly L. Ginzburg ve Anthony J. Leggett; süper iletkenler ve süper akışkanlar teorisine öncü katkılarından dolayı ödülün sahibi oldular.


2002 yılında Raymond Davis Jr. ve Masatoshi Koshiba; astrofiziğe, özellikle kozmik nötrinoların tespiti konusundaki öncü katkılarından dolayı ve Riccardo Giacconi; kozmik X-ışını kaynaklarının keşfine yol açan astrofizikteki öncü katkılarıyla ödülü paylaştılar.


2001 yılında Eric A. Cornell, Wolfgang Ketterle ve Carl E. Wieman, alkali atomlarının seyreltik gazlarında Bose-Einstein yoğunlaşmasının elde edilmesi ve yoğunlaşmaların özelliklerine ilişkin ilk temel çalışmaları yaparak ödülü hak ettiler.


2000 yılında 2000 Nobel Fizik Ödülü’nün yarısı, yüksek hızlı ve opto-elektronikte kullanılan yarı iletken heteroyapıların geliştiren Zhores I. Alferov ve Herbert Kroemer’e; diğer yarısı entegre devrenin icadındaki rolü için Jack S. Kilby’e verildi.



1999 yılında Gerardus’t Hooft ve Martinus J.G. Veltman, fizikteki elektro zayıf etkileşimlerin kuantum yapısını aydınlatarak ödülün sahibi oldular.


1998 yılında Robert B. Laughlin, Horst L. Störmer ve Daniel C. Tsui, kesirli yüklü uyarılara sahip yeni bir kuantum sıvısı formunu keşfettikleri için ödülü kazandılar.


1997 yılında Steven Chu, Claude Cohen-Tannoudji ve William D. Phillips, atomları lazer ışığıyla soğutmaya ve hapsetmeye yönelik yöntemleri geliştirerek ödülü paylaştılar.


1996 yılında David M. Lee, Douglas D. Osheroff ve Robert C. Richardson, helyum-3 izotopunda süper akışkanlığı keşfettikleri için kazandılar.



1995 yılında Tau Lepton parçacıklarının kaşifi Martin L. Perl ve nötrinonun kaşifi Frederick Reines 1995 Nobel Fizik Ödülü’nü paylaştı.


1994 yılında ödül, nötron spektroskopisinin geliştiren Bertram N. Brockhouse ve nötron kırınım tekniğinin geliştiren Clifford G. Shull’a verildi.


1993 yılında kütleçekim çalışmaları için yeni olasılıklar açan bir keşif olan yeni bir pulsar (nötron yıldızı) türü keşifleriyle Russell A. Hulse ve Joseph H. Taylor Jr. ödülü kazandılar.


1992 yılında Georges Charpak; parçacık dedektörlerini, özellikle de çok telli oransal odayı icat etmesi ve geliştirmesi nedeniyle ödülün sahibi oldu.



1991 yılında Pierre-Gilles de Gennes, basit sistemlerdeki düzen olaylarını incelemek için geliştirilen yöntemlerin, maddenin daha karmaşık biçimlerine, özellikle de sıvı kristallere ve polimerlere genelleştirilebileceğini keşfederek ödülün sahibi oldu.


1990 yılında Jerome I. Friedman, Henry W. Kendall ve Richard E. Taylor, elektronların protonlar ve bağlı nötronlar üzerindeki derin elastik olmayan saçılımına ilişkin, parçacık fiziğinde kuark modelinin geliştirilmesinde hayati öneme sahip olan öncü araştırmaları sayesinde ödülü paylaştılar.


1989 yılında ödül; ayrı salınım alanları yönteminin icadı ve bunun hidrojen maserinde ve diğer atom saatlerinde kullanan Norman F. Ramsey’e ve iyon tuzağı tekniğinin geliştiren Hans G. Dehmelt ve Wolfgang Paul’a paylaştırıldı.


1988 yılında Leon M. Lederman, Melvin Schwartz ve Jack Steinberger; nötrino ışını yöntemi ve müon nötrinosunun keşfi yoluyla leptonların ikili yapısının gösterilmesini sağlayarak ödülün sahibi oldular.


1987 yılında J. Georg Bednorz ve K. Alexander Müller, seramik malzemelerde süperiletkenliğin keşfindeki önemli buluşlarından dolayı ödülü kazandılar.


1986 yılında Elektron optiği alanındaki temel çalışmaları ve ilk elektron mikroskobunun tasarımını yapan Ernst Ruska ve taramalı tünelleme mikroskobu tasarımını yapan Gerd Binnig ve Heinrich Rohrer ödülü paylaştılar.


1985 yılında Klaus von Klitzing, kuantize edilmiş Hall etkisinin keşfi ile ödülü tek başına kazandı.


1984 yılında Carlo Rubbia ve Simon van der Meer, zayıf etkileşimin iletişimcileri olan W ve Z alan parçacıklarının keşfine yol açan büyük projeye yaptıkları kararlı katkılardan dolayı ödüllendirildi.


1983 yılında yıldızların yapısı ve gelişimi açısından önem taşıyan fiziksel süreçlere ilişkin teorik çalışmaları nedeniyle Subramanyan Chandrasekhar ve evrendeki kimyasal yıldızların oluşumunda önem taşıyan elementlerin nükleer reaksiyonlara ilişkin teorik ve deneysel çalışmaları sayesinde William Alfred Fowler ödülün sahibi oldular.


1982 yılında Kenneth G. Wilson, faz geçişleriyle bağlantılı kritik olaylara ilişkin teorisi sayesinde ödülü almaya hak kazandı.


1981 yılında Lazer spektroskopisinin geliştirilmesine katkılarından dolayı Nicolaas Bloembergen ve Arthur Leonard Schawlow ve yüksek çözünürlüklü elektron spektroskopisinin geliştirilmesine katkılarından dolayı Kai M. Siegbahn, ödülü paylaştılar.


1980 yılında James Watson Cronin ve Val Logsdon Fitch, nötr K-mezonların bozunumunda temel simetri ilkelerinin ihlalinin keşfederek ödülü kazandılar.


1979 yılında Sheldon Lee Glashow, Abdus Salam ve Steven Weinberg, diğerlerinin yanı sıra zayıf nötr akımın tahmini de dahil olmak üzere, temel parçacıklar arasındaki birleşik zayıf ve elektromanyetik etkileşim teorisine katkılarından dolayı ödülü paylaştılar.


1978 yılında ödül, düşük sıcaklık fiziği alanındaki temel icatları ve keşifleri için Pyotr Leonidovich Kapitsa’ya ve kozmik mikrodalga arka plan radyasyonunu keşifleri için Arno Allan Penzias ve Robert Woodrow Wilson’a verildi.


1977 yılında Philip Warren Anderson, Sir Nevill Francis Mott ve John Hasbrouck van Vleck, manyetik ve düzensiz sistemlerin elektronik yapısına ilişkin temel teorik araştırmaları sayesine ödülün kazananları oldu.


1976 yılında  Burton Richter ve Samuel Chao Chung Ting, yeni türden ağır bir temel parçacığın keşfindeki öncü çalışmalarından dolayı ödül kazandılar.


1975 yılında  Aage Niels Bohr, Ben Roy Mottelson ve Leo James Rainwater; atom çekirdeğindeki kolektif hareket ile parçacık hareketi arasındaki bağlantının keşfi ve bu bağlantıya dayalı olarak atom çekirdeğinin yapısı teorisinin geliştirerek ödülün sahibi oldu.


1974 yılında radyo astrofiziğindeki öncü araştırmalarıyla ve açıklık sentezi tekniği konusundaki icatlarıyla Sir Martin Ryle ve pulsarların (nötron yıldızı) keşfindeki belirleyici rolü olan Antony Hewish ödülü paylaştılar.


1973 yılında ödül, yarı iletkenlerde ve süper iletkenlerde tünel açma fenomenine ilişkin deneysel keşifleri için Leo Esaki ile Ivar Giaever’a ve genellikle Josephson etkileri olarak bilinen bir tünel bariyerinden geçen süper akımın özelliklerine ilişkin teorileri için Brian David Josephson’a verildi.


1972 yılında John Bardeen, Leon Neil Cooper, John Robert Schrieffer; genellikle BCS teorisi olarak adlandırılan, süperiletkenliğin ortaklaşa geliştirdikleri teorileri ile ödülü paylaştılar.


1971 yılında Dennis Gabor, holografik yöntemi icat etmesi ve geliştirmesi sonucunda ödülü tek başına kazandı.


1970 yılında Plazma fiziğinin farklı bölümlerinde verimli uygulamalarla manyetohidrodinamik alanındaki temel çalışmaları ve keşifleri ile Hannes Olof Gösta Alfvén ve katı hal fiziğinde önemli uygulamalarla antiferromanyetizma ve ferrimanyetizma ile ilgili temel çalışmaları ve keşifleri ile Louis Eugène Félix Néel, ödülün sahibi oldular.


1969 yılında Murray Gell-Mann, temel parçacıkların sınıflandırılması ve bunların etkileşimleriyle ilgili katkıları ve keşifleriyle tek başına ödülün sahibi oldu.


1968 yılında Luis Walter Alvarez, temel parçacık fiziğine yaptığı kararlı katkılardan, özellikle de çok sayıda rezonans durumunun keşfinden dolayı, hidrojen kabarcık odası ve veri analizi kullanma tekniğini geliştirdi ve ödüle layık görüldü.


1967 yılında Hans Albrecht Bethe, nükleer reaksiyonlar teorisine katkılarından, özellikle yıldızlarda enerji üretimine ilişkin keşiflerinden dolayı ödülü kazandı.


1966 yılında Alfred Kastler, atomlardaki Hertz rezonanslarının incelenmesine yönelik optik yöntemlerin keşfi ve geliştirmesinden dolayı ödülün sahibi oldu.


1965 yılında Sin-Itiro Tomonaga, Julian Schwinger ve Richard P. Feynman, temel parçacıkların fiziği açısından derin sonuçlar doğuran kuantum elektrodinamiğindeki temel çalışmaları ile ödülün sahibi oldu.


1964 yılında kuantum elektroniği alanında maser-lazer prensibine dayanan osilatörler ve yükselticilerin yapımına yol açan temel çalışmalarıyla Charles Hard Townes ve maser-lazer prensibine dayanan osilatörlerin ve yükselticilerin yapımına yol açan kuantum elektroniği alanındaki temel çalışmaları ile Nicolay Gennadiyevich Basov ve Aleksandr Mihayloviç Prokhorov ödülü paylaştılar.


1963 yılında atom çekirdeği ve temel parçacıklar teorisine, özellikle temel simetri ilkelerinin keşfi ve uygulanması yoluyla katkılarından dolayı Eugene Paul Wigner ve nükleer kabuk yapısına ilişkin keşifler Maria Goeppert-Mayer ve J. Hans D. Jensen ödüle layık görüldü.


1962 yılında Lev Davidovich Landau, yoğun maddeye, özellikle de sıvı helyuma ilişkin öncü teorilerinden dolayı ödülün sahibi oldu.


1961 yılında atom çekirdeğindeki elektron saçılımına ilişkin öncü çalışmaları ve bu sayede nükleonların yapısına ilişkin elde ettiği keşifleri sayesinde Robert Hofstadter ve gamma radyasyonunun rezonans soğurulmasına ilişkin araştırmaları ve buluşları nedeniyle Rudolf Ludwig Mössbauer ödülü kazandılar.



1960 yılında Donald Arthur Glaser, kabarcık odasının icadı ile ödülün sahibi oldu.


1959 yılında Emilio Gino Segrè ve Owen Chamberlain, karşı protonu keşfettikleri için ödülün sahibi oldular.


1958 yılında Pavel Alekseyevich Cherenkov, Il'ja Mihayloviç Frank ve Igor Yevgenyevich Tamm, Çerenkov etkisinin keşfi ve yorumlamaları dolayısıyla ödüle layık görüldüler.


1957 yılında Chen Ning Yang ve Tsung-Dao (T.D.) Lee, temel parçacıklarla ilgili önemli keşiflere yol açan sözde eşlik yasalarını derinlemesine araştırmaları ile ödülü paylaştılar.


1956 yılında William Bradford Shockley, John Bardeen ve Walter Houser Brattain, yarı iletkenler üzerine araştırmaları ve transistör etkisini keşfetmeleri sayesinde ödülün sahibi oldular.


1955 yılında hidrojen spektrumunun ince yapısına ilişkin keşfeden Willis Eugene Lamb ve elektronun manyetik momentinin hassas tespitini yapan Polykarp Kusch ödülü kazandılar.


1954 yılında kuantum mekaniğindeki temel araştırması, özellikle dalga fonksiyonunun istatistiksel yorumu ile Max Born ve tesadüf yöntemi ile ilgili yaptığı keşiflerle Walther Bothe ödülü paylaştılar.


1953 yılında Frits (Frederik) Zernike, faz kontrast yöntemini gösterdiği ve faz kontrast mikroskobunu icat ettiği için ödülün tek başına sahibi oldu.



1952 yılında Felix Bloch ve Edward Mills Purcell, nükleer manyetik hassas ölçümler ve bununla bağlantılı keşifler için yeni yöntemler geliştirdikleri için ödüle layık görüldüler.


1951 yılında Sir John Douglas Cockcroft ve Ernest Thomas Sinton Walton, atom çekirdeğinin yapay olarak hızlandırılmış atom parçacıklarıyla dönüştürülmesi konusundaki öncü çalışmalarından dolayı ödülün sahibi oldular.


1950 yılında Cecil Frank Powell, nükleer süreçleri incelemek için fotografik yöntemi geliştirip bu yöntemle yapılan mezonlarla (atomaltı parçacık) ilgili keşifleri için ödül kazandı.


1949 yılında Hideki Yukawa, nükleer kuvvetler üzerine teorik çalışmaya dayanarak mezonların varlığına ilişkin öngörüsü sayesinde ödülün sahibi oldu.


1948 yılında Patrick Maynard Stuart Blackett, Wilson bulut odası yöntemini geliştirmesi ve bununla birlikte nükleer fizik ve kozmik radyasyon alanlarındaki keşifleriyle ödüle layık görüldü.


1947 yılında Sir Edward Victor Appleton, özellikle Appleton katmanı olarak adlandırılan katmanın keşfi nedeniyle üst atmosferin fiziği üzerine yaptığı araştırmalar sayesinde ödül kazandı.


1946 yılında Percy Williams Bridgman, son derece yüksek basınçlar üretecek bir aygıtın icadı ve bununla yüksek basınç fiziği alanında yaptığı keşifler ile ödülün sahibi oldu.


1945 yılında Wolfgang Pauli, Pauli İlkesi olarak da adlandırılan Dışlama İlkesinin keşfi ile ödülün tek başına sahip oldu.


1944 yılında Isidor Isaac Rabi, atom çekirdeğinin manyetik özelliklerini kaydetmeye yönelik rezonans yöntemi sayesinde ödülün sahibi oldu.


1943 yılında Otto Stern, moleküler ışın yönteminin geliştirilmesine katkılarından ve protonun manyetik momentini keşfetmesinden dolayı ödül kazandı.


1939 yılında Ernest Orlando Lawrence, siklotronun (parçacık hızlandırıcı) icadı, geliştirilmesi ve özellikle yapay radyoaktif elementlerle ilgili elde ettiği sonuçlar sayesinde ödüle layık görüldü.


1938 yılında nötron ışınımıyla üretilen yeni radyoaktif elementlerin varlığına ilişkin gösterileri ve bununla ilgili olarak yavaş nötronların neden olduğu nükleer reaksiyonların keşfi Enrico Fermi’ye ödül kazandırdı.



1937 yılında Clinton Joseph Davisson ve George Paget Thomson, elektronların kristaller tarafından kırınımına ilişkin deneysel keşifleri ile ödülün sahibi oldu.


1936 yılında kozmik radyasyonu keşfeden Victor Franz Hess ve pozitronu (atom altı parçacık) keşfeden Carl David Anderson ödülü kazandı.


1935 yılında James Chadwick; nötronu keşfederek ödülü kazandı.


1933 yılında Erwin Schrödinger ve Paul Adrien Maurice Dirac, atom teorisinin yeni üretken biçimlerinin keşfi ile ödül kazandılar.


1932 yılında Werner Karl Heisenberg, hidrojenin allotropik formlarının keşfine yol açan kuantum mekaniğinin oluşturarak ödül aldı.


1930 yılında Sir Chandrasekhara Venkata Raman, ışığın saçılması konusundaki çalışmaları ve kendi adını taşıyan etkiyi keşfetmesi sayesinde ödülün sahibi oldu.


1929 yılında Prens Louis-Victor Pierre Raymond de Broglie, elektronların dalga doğasını keşfederek ödül aldı.


1928 yılında Owen Willans Richardson, termiyonik fenomen üzerine yaptığı çalışmalardan ve özellikle onun adını taşıyan yasayı keşfetmesinden dolayı ödülün sahibi oldu.


1927 yılında kendisinin adını taşıyan etkiyi keşfeden Arthur Holly Compton ve elektrik yüklü parçacıkların yollarını buharın yoğunlaşması yoluyla görünür hale getirme yöntemini bulan Charles Thomson Rees Wilson, ödülü paylaştılar.



1926 yılında Jean Baptiste Perrin, maddenin süreksiz yapısı üzerine yaptığı çalışmalar ve özellikle çökelme dengesini keşfetmesi sayesinde ödülün sahibi oldu.


1925 yılında James Franck ve Gustav Ludwig Hertz, elektronun atom üzerindeki etkisini belirleyen yasaları keşfettikleri için ödüle layık görüldü.


1924 yılında Karl Manne Georg Siegbahn, X-ışını spektroskopisi alanındaki keşifleri ve araştırmaları sayesinde ödül almaya hak kazandı.


1923 yılında Robert Andrews Millikan, elektriğin temel yükü ve fotoelektrik etki üzerine yaptığı çalışmalardan dolayı ödülün sahibi oldu.



1922 yılında Niels Henrik David Bohr, atomların yapısının ve onlardan yayılan radyasyonun araştırılmasındaki hizmetlerinden dolayı ödülün sahibi oldu.


1921 yılında Albert Einstein, teorik fizik alanındaki hizmetlerinden ve özellikle fotoelektrik etki yasasını keşfetmesi sebebiyle ödül almaya layık görüldü.


1920 yılında Charles Edouard Guillaume, nikel çelik alaşımlarındaki anormallikleri keşfetmesiyle ve fizikte hassas ölçümlere sağladığı hizmet ile ödülün sahibi oldu.


1919 yılında Johannes Stark, kanal ışınlarında Doppler etkisini ve elektrik alanlarında spektral çizgilerin bölünmesini keşfettiği için ödül aldı.


1918 yılında Max Karl Ernst Ludwig Planck, enerji kuantasını keşfetmesiyle fiziğin ilerlemesine sağladığı hizmetlerden dolayı ödül aldı.


1917 yılında Charles Glover Barkla, elementlerin karakteristik Röntgen radyasyonunu keşfettiği için ödülün sahibi oldu.


1915 yılında Sir William Henry Bragg ve William Lawrence Bragg, X-ışınları aracılığıyla kristal yapının analizine sağladığı katkılardan dolayı ödül aldı.


1914 yılında Max von Laue, X ışınlarının kristaller tarafından kırınımını keşfettiği için ödül kazandı.


1913 yılında Heike Kamerlingh Onnes, diğerlerinin yanı sıra sıvı helyum üretimine yol açan, düşük sıcaklıklardaki maddenin özellikleri üzerine yaptığı araştırmalar sayesinde ödül kazandı.


1912 yılında Nils Gustaf Dalén, deniz fenerleri ve şamandıraları aydınlatmak için gaz akümülatörleriyle birlikte kullanılmak üzere otomatik regülatörler icat ettiği için ödül aldı.


1911 yılında Wilhelm Wien, ısının yayılmasını düzenleyen yasalara ilişkin keşiflerinden dolayı ödül kazandı.


1910 yılında Johannes Diderik van der Waals, gazlar ve sıvıların hal denklemi üzerine yaptığı çalışmalardan dolayı ödülün sahibi oldu.



1909 yılında Guglielmo Marconi ve Karl Ferdinand Braun, kablosuz telgrafın gelişimine katkılarından dolayı ödülün sahibi oldular.


1908 yılında Gabriel Lippmann, parazit olgusuna dayalı olarak renkleri fotoğrafik olarak yeniden üretme yöntemini kullanmasıyla ödül almaya hak kazandı.


1907 yılında Albert Abraham Michelson, optik hassas cihazları ve bunların yardımıyla gerçekleştirilen spektroskopik ve metrolojik araştırmaları sayesinde ödülün sahibi oldu.


1906 yılında Joseph John Thomson, elektriğin gazlar tarafından iletilmesine ilişkin teorik ve deneysel araştırmalarının büyük yararları nedeniyle ödül almaya hak kazandı.


1905 yılında Philipp Eduard Anton von Lenard, katot ışınları üzerine yaptığı çalışmalardan dolayı ödül aldı.


1904 yılında Lord Rayleigh (John William Strutt), en önemli gazların yoğunluklarına ilişkin araştırmaları ve bu çalışmalarla bağlantılı olarak argon keşfinden dolayı ödül almaya layık görüldü.


1903 yılında radyoaktiviteyi keşfetmesiyle sağladığı olağanüstü hizmetlerden dolayı Antoine Henri Becquerel ve radyasyon ile ilgili ortak çalışmalarından dolayı Pierre Curie ve Marie Curie ödül kazandılar.



1902 yılında Hendrik Antoon Lorentz ve Pieter Zeeman, manyetizmanın radyasyon olgusu üzerindeki etkisine ilişkin araştırmalarıyla sağladıkları olağanüstü hizmet nedeniyle ödül aldı.


1901 yılında Wilhelm Conrad Röntgen, daha sonra kendi adını taşıyan olağanüstü ışınların keşfiyle sağladığı olağanüstü hizmetlerden dolayı ilk Nobel ödülünün sahibi oldu.


Write & Read to Earn with BULB

Learn More

Enjoy this blog? Subscribe to umutcandan

0 Comments

B
No comments yet.
Most relevant comments are displayed, so some may have been filtered out.