En Gizemli Gezegenler

9kkE...y5Tv
10 Feb 2024
48

1. Gj 1214b - Su Dünyası



Okyanus gezegeni adını vermek oldukça mümkün çünkü GJ 1214b'nin hiç toprak arazisi yok. Sadece yüzeye yayılan okyanuslarla kaplıdır. Jüpiter'in ayı Europa'nın daha büyük ve daha sıcak bir versiyonu olarak düşünülebilir.

2. 55 Cancri E - Elmas gezegen



55 Cancri E, Kanser takımyıldızından 40 ışıkyılı uzaklıkta yer alır. 
Dünya'nın iki katı büyüklüğündedir fakat iki kat daha yoğundur. Ebeveyn yıldızı bizim güneşimizden çok daha fazla karbon içerir ve bu yüzden gezegenin kütlesinin büyük oranda karbon olduğu düşünülür. 2400 ° C derece sıcaklık ve aşırı yüksek basınç sonucunda bu 'süper Dünya'nın' elmaslarla kaplı olduğuna inanılmaktadır.
Cancri de yıldızına yakın bir gezegen ve bir yılı 18 saat sürüyor. Yüzeyi de 2.300 derece. Gezegeni ilginç kılan tarafıysa içindekiler: Gezegenin inanılmaz yoğunlukta karbon bulutlarının birbirlerine çarparak oluştuğu düşünülüyor. Yani, tüm gezegen az miktarda grafit, demir ve büyük miktarda elmastan oluşuyor.
Cancri Dünya’nın iki katı ağırlıkta ve fiyatının (Dünya değerleriyle) bizim gezegenimizden 384 katrilyon kat daha fazla olduğu düşünülüyor.
2004’teki keşfinden beri elmastan oluştuğu iddiası çürütülüp yeniden sunulsa da henüz kesin bir kanıt yok. Gelgelelim, elmasın yoğun karbon sıkışmasının sonucu olduğunu ve gezegenin bu şekilde oluştuğunu kesin olarak biliyoruz.


3. Hd 189733b - Where It Rains Glass



Yukarıdan bakınca bizim maviye benzeyen, okyanuslarla dolu bir gezegen tasvir etmek kolay. Yıldızı etrafındaki dönüşünü 2.2 günde tamamlayan bu gaz devinin dış görünüşü tamamen aldatıcı.
Gerçekteyse ölümcül havası bu mavi renge sebep. En çok da eriyik cam sağanakları. 2005’te keşfedilen gezegendeki saatte 9.000 kilometre hıza ulaşan rüzgar da, cam yağmurlarının yatay şekilde düşmesine ve yolda silikat partikülleri toplamasına sebep oluyor. Böylece, gezegen mikroskobik hançerlerle sürekli kendisini bıçaklıyor.

HD 189773b, Jüpiter'den biraz daha büyüktür ve Dünya'dan yaklaşık 62 ışıkyılı uzaklıkta yer alır. 
Çoğunlukla silikat atomları ve parçacıklarından oluşan tuhaf atmosferinden gelen derin, güzel masmavi bir rengi vardır. Gezegendeki rüzgar hızları aslında saatte 5.400 mile ulaşabilir, yani saniyede yaklaşık 2 kilometre! Ses hızından daha 7 kat daha hızlı bu rüzgarların yanısıra 900 ° C'lık sıcaklık ve sık sık yağmur da görülür.


4. 504b - Pembe gezegen



Bu güzel pembe, ya da macenta, renkli eksoplanet, Başak takımyıldızının bir üyesi. Gliese 504b yıldızını Jüpiter'in Güneşe olan uzaklığından yaklaşık dokuz kat uzağında yörüngede tutar. Bu gezegenin ilginç bir özelliği, yeni oluşmuş bir gezegen olmasıdır ve bu yüzden de hala ısı ile parladığı için mor renkte görünür.

5. Kepler-438b - Çapı ve kütlesi bakımından dünyaya en çok benzeyen gezegen



Kepler-438b, bugüne kadar doğrulanmış dış gezegenler arasında 0.88 ile bilinen en yüksek Dünya Benzerlik İndeksine (ESI) sahiptir.
Bu da onu hali hazırda yarıçap ve kütle bakımından Dünya benzeri bir gezegen haline getirir. Kepler-438'in sıvı su bulunması muhtemel bölgesinde yörüngede bulunduğu için Kepler-438b de yaşanabilir bir gezegen olabilir.



6. Gliese 1132b: İki Atmosfer



Gliese 1132b ile Dünya pek çok yönden birbirine benziyor: Kütle olarak bizden biraz fazlalar, yaşı 4.5 milyar yıl, neredeyse aynıyız. Aradaki en büyük fark ise kırmızı cüce olan yıldızını bize göre çok daha yakından takip etmesi. 1.6 Dünya günde tamamlanan dönüşü, 137 derecelik bir yüzey sıcaklığına da sebep oluyor. Ayrıca, inanılmaz boyutlardaki radyasyon, gezegenin atmosferini silip atmış durumda.
İlginç kısımsa, yıldızın kütle çekiminin gezegende inanılmaz bir gelgit yaratıyor olması. Gezegen yıldızı tarafından sıkılıp bırakıldıkça volkanik aktiviteler çok büyük hızda gerçekleşiyor ve iç kısımdaki gazlar yüzeye yükseliyor.
Yüzeydeki gazlarsa gezegen için ikinci bir atmosfer kurmakta kullanılıyor. NASA, yeniden kurulan atmosferin kendi başına bir fenomen olduğunu belirtti. İkinci atmosferin gözlemcilere sunduğu bir diğer fırsatsa gezegenin iç kimyasallarını inceleme şansı.

7.Blanet: Kara Delik Gezegenleri



İlginç gezegenlerin en ilginçleri geleneksel yöntemlerle oluşmuyor. Bir yıldız yerine, kara deliklerin kütle çekimiyle oluşan gezegenlerin varlığı git gide daha olası gözükmekte. Devasa kara deliklerin etrafındaki aşırı yoğunluktaki alanlar, gezegen oluşumu için ideal ortamlar.
Şimdilik, kara delik etrafında oluşmuş bir gezegen keşfetmiş değiliz fakat ortaya çıkacak gezegenlerle ilgili fikirlerimiz var.
Bir kara delik gezegeninin var olması çok küçük bir alanda mümkün. Bu da, kara deliğin merkezinden radyasyon alacak kadar yakın ama içine çekilmeyecek kadar uzak alanlar. Yani, bir kara delik gezegeni oluşsa, bir yıllık yörüngesi milyonlarca Dünya yılına eşit olacak.
Kara deliğin merkezinden gelen radyasyon gezegenin oluşumu sırasında sürekli devam edeceği için, bu gezegenler bizim tanıdıklarımızdan çok daha büyük olacaktır. Diğer yandan, sıradan bir yıldızın gezegenlerine sunduğu elementlerden farklı içeriği olacağı için de bu gezegenleri Dünya gibi kayalık ya da Jüpiter gibi gazlı olarak sınıflandıramayacağımız, yeni terimlere ihtiyaç duyacağımız anlamına geliyor.
En yakın kara delik bile gezegen tespiti için kullandığımız araçların gözlem limiti dışında kalıyor, yani bu muhtemel gezegenleri henüz gözlemleyemiyoruz. Önümüzdeki yıllarda gelişecek yeni teknolojiler, kara delik gezegenleriyle ilgili kesin yargı sunmamızı sağlayabilir.

8.WASP-76b: Eriyik Demir Yağmurları


2013’te gözlemlenen WASP-76b kütle çekim kilidiyle yıldızına bağlı. Yani, kendi etrafında dönmüyor ve bir yüzü sürekli yıldıza dönük. Bu durumun sonucu olarak da, o tarafta sıcaklık 2.500 dereceye ulaşabiliyor. Bu demiri eritecek bir ısı.
WASP-76b’nin diğer tarafıysa, sürekli geceyi yaşıyor. 1.500 derecedeki gece tarafına rüzgarlarla gelen demir, soğuyor ve sıvı formunda gezegenin yüzeyini bombalıyor.

9.Kepler-10b: Çok, Çok Uzak Bir Galakside…


Kepler-10b, yıldızına Merkür’ün 20’de 1’i kadar yakından dönüyor. Bir Dünya gününden daha kısa yıllara sahip ve yüzey sıcaklığı 1.300 derece.
Gezegenin yüzeyi Dünya’dakinden çok daha sıcak lavlarla kaplı ve yıldızından gelen radyasyon gezegendeki demiri eritiyor. Yine yıldızına yakın olmasının sonucunda atmosfersiz kalması da, demirin gezegenden çıkıp, etrafında bir kuyruk oluşturmasını sağlıyor.
Lavla dolu yüzeyi, Star Wars’taki Mustafar gezegenini hatırlatıyor: Obi-Wan Kenobi ile Anakin Skywalker’ın ölümcül düellosunun yaşandığı gezegen. Bir düello için daha ideal gezegenler olduğu kesin.

10. OGLE-2016-BLG-1928: Asi



HR 5183 b biraz sıra dışı olsa da, bir yıldız sistemine ait bir gezegen. Bilim insanları Samanyolu’nun onlarca kozmik yetimlerle dolu olduğuna inanıyor ve OGLE bunlardan birisi. Yıldız sisteminde geleneksel yollarla meydana gelip, yıldızının ve etrafındaki gezegenlerin kütle çekim gücüyle anlaşamadıktan sonra sistemden kopmuş bir gezegen. Hâlâ bir yerlere gidiyor, dönmeyi bırakmadı ama nereye gittiği belli değil. Yıldızlar doğru dizilmişse başka bir sisteme girebilir ya da bir yerlerde bir gezegene çarpar, bilemiyoruz.

Write & Read to Earn with BULB

Learn More

Enjoy this blog? Subscribe to The Feilans

6 Comments

B
No comments yet.
Most relevant comments are displayed, so some may have been filtered out.