Fan Token

Son yıllarda kripto varlıkların tüm dünya genelinde giderek popülerleşmesi sonucu her geçen gün artan sayıda yenilikçi kripto varlıklar piyasaya çıkmaktadır. Bir “utility token” türü olan Fan Tokenlar da bu kapsamda öne çıkan bir kripto varlık olarak ele alınmıştır. Kripto para ve spor sektöründeki gelişmeler fan tokenlara olan ilgiyi her geçen gün arttırmakta olduğundan sistemin finansal hacmi de sürekli olarak büyümektedir. Büyüyen hacimle birlikte Fan Token satın alanların aldıkları riskler artmaktadır. Literatürde kripto varlıkların risklerine dair çalışmalar bulunmakla birlikte Fan Tokenlar özelinde konu ele alınmadığından tarafımızca incelenmeye değer görülmüştür. Fan Tokenların fiyat hareketleri ile başat kripto varlıkların hareketlerinin arasındaki ilişki irdelenmiştir. Araştırmada yapılan regresyon ve korelasyon analizleri ile kriptopara borsalarındaki hareketlerin, Fan Token borsaları üzerinde etkiye sahip olduğu tespit edilmiştir. Bu nedenle Fan Token alım satım işlemlerinde kriptopara borsalarındaki gelişmelerin özellikle ve dikkatle takip edilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
İnternetin kullanılmasıyla yaygınlaşan dijital devrim yaklaşık olarak on yıl önce ortaya çıkan yeni bir teknoloji ile boyut değiştirdi. Henüz tanınmaya ve uygulama alanları keşfedilmeye başlanan başlayan Blockchain teknolojisi, finansal işlemler, değer veya varlıklarla ilgili düzenlemeler dahil ancak bunlarla sınırlı olmamak üzere herhangi bir veriyi sürekli olarak şifrelenmiş ve geri döndürülemez bir deftere kaydetmenin merkezi olmayan bir yöntemi olarak tanımlanabilir. Blockchain teknolojisinin ilk kullanımı 2009'da tanıtılan dijital kripto para birimi olan Bitcoin'in yaratılması ile olmuştur. Bitcoinle başlayan bu süreç onbinlerce altcoinin yaratılmasıyla karmaşık bir hal almıştır. Halihazırda finans alanında getirdiği yeniliklerle konuşulan bu teknolojinin yakın bir zamanda eğitim, sağlık, politika, gıda ve hukuk gibi hizmetlerin sağlanmasında da yoğun kullanılacağı öngörülmektedir. Dünya genelinde blokzincir teknolojisinin regülasyonuna yönelik ülke uygulamaları birbirinden farklılık göstermektedir. Geleceğin dünyasını tümden değiştirecek bu teknolojiye ülke yönetimleri bir yandan temkinli yaklaşmakta bir yandan ise bu teknolojiden geri kalmamak gerektiğine yönelik politikalar ortaya koymaktadır. Şu ana kadar görmezden gelinen bu teknolojiye yönelik müstakil hukuki düzenleme sayısı ülke sayısına oranla düşük düzeydedir. Blokzincir ekosistemi sürekli olarak gelişen Türkiye’nin proaktif hukuk anlayışıyla geleneksel hukuki düzenlemelerin dışında teknolojik yenilikleri destekleyecek nitelikte bağımsız hukuki çalışmalar yapması bu teknolojiden faydalanma konusunda Türkiye’yi avantajlı bir konuma getirecektir.