Çernobil’den Daha Tehlikeli Olan Marshall Adaları

7pej...ayBT
17 Feb 2024
25

37 yıl önce gerçekleşmiş ve Dünyanın gördüğü en büyük nükleer felaketin gerçekleştiği Çernobil'den daha tehlikeli bir yerin olduğunu biliyor muydunuz?

Tam 37 yıl önce gerçekleşen Çernobil patlaması büyük bir yıkıma neden oldu. Binlerce canlı yaşamını yitirdi, bugün hala Çernobil'de bitkiler büyüyemiyor. İnsanlar korumasız şekilde Çernobil’e giriş yapamıyor. Çernobil dizilerde ve güncel filmlerde konu olarak sıklıkla gündeme geliyor. Peki, dünyada bu patlamadan 1000 tane daha yaşansaydı ne olurdu? Üstelik bu patlamalar yalnız bir kez değil patlama değil 67 kez gerçekleştirilmiş olsa?

Bikini Adası ve Enewetak Adaları Pasifik Okyanusunda bulunan insanların yaşadığı ve biyolojik çeşitliliğin yüksek olduğu adalardı. Bikini Adası denildiğinde tatil yapılan bir ada olduğunu düşünebilirsiniz. Ancak bahsedilen 67 tane nükleer patlama bu adalarda gerçekleştirildi. Çernobil'in aksine bu patlamalar kaza değil, nükleer bomba denemeleriydi. 

Talihsiz adalar, 1 Temmuz 1946 yılında ABD tarafından seçildi ve ada halkı zorla adadan tahliye edildi. Tahliye işleminden sonra düşman filosu üzerinde ilk nükleer bomba patlatıldı, gemilerde dayanıklılık denemesi için taşınan hayvanların birçoğu öldü. Gemide çalışan işçiler ise ailelerinin yanına geri dönemedi. Radyoaktif kirliliğe maruz kalan gemiler ne temizlenebildi ne de imha edildi, Pasifik akıntılarında kaderine terk edildi. 

Daha sonra 1950’li yıllarda, adalarda 214 megaton gücünde 67 nükleer patlama denemesi daha yapıldı. Bu patlamalar arasında en güçlü olan ise 15 megatonluk “Castle Bravo” hidrojen bombası testiydi. Bu bomba, Hiroşima atom bombasından bin kat daha güçlüydü. Bombaların etkileri Avustralya’dan ABD’ye ve Avrupa’ya doğru yayıldı. Dev mantar bulutları oluştu ve atmosferde dağılmaya başladı.

Denemeler, ancak 1963 yılında son verilmesi gerektiğini kanıtlayan atmosferik testler sayesinde yasa çıkarılarak durdurulabilmiştir.

400’den fazla nükleer patlama denemesinden sonra nükleer atıkların atmosferde, karada ve suda oluşturabileceği kirliliği tahmin edebiliyor musunuz? Çernobil'deki 190 metrik tonluk uranyumun yüzde 30 kadarı artık atmosferdeydi ve 200 bin kilometrekarelik bir alan radyasyon etkisi altında kaldı.

Radyoaktif maddeleri temizlemek için çalışmalar yapılmıştır. Ancak yayılan radyoaktif maddelerin tamamen temizlenmesi oldukça zor. Bu yüzden atıkların büyük çoğunluğu tamamen imha edilemese de açılan bir çukurun içine kapatılmıştır. Çukur çimento ve çelik ile kaplanmış ve Kaktüs Kubbesi olarak adlandırılmıştır.

1945 yıllarında gerçekleşen nükleer bomba patlamalarının sonucunda oluşan radyoaktif maddeler yeryüzüne yayılmıştır. Yeryüzüne düşen radyoaktif izotoplar literatüre “Dünya Çapında Serpinti” olarak geçmiştir. Yeryüzüne düşen izotoplardan en tehlikelisi stronsiyum 90’dır. Bu izotop 33 yılda yarılanır, yani 66 yıl sonunda ancak izotoplar kaybolmaya başlar. Kontrol edilemez şekilde yayılan radyoaktif izotoplar yağmur bulutları ile başka bölgelere taşınıp bambaşka yerleri kirletebilir. Denemelerin yapıldığı yıllarda çocukların dişlerinde stronsiyum 90 maddesine rastlanmıştır. Bu durum dünya nüfusunun büyük çoğunluğunun nükleer silah denemelerinden dolayı ışına maruz kaldığının önemli bir göstergesidir.

1000’den fazla nükleer bomba denemesi yapan ABD, 1992 yılında nükleer deneme programına son vermiş olsa da hala nükleer denemeleri yasaklayan, “Geniş Kapsamlı Denemelerin Yasaklanması Anlaşması'nı onaylamamıştır. 

1986 yılında, nükleer denemelerden dolayı radyoaktif serpintiye maruz kalan Marshall Adası sakinleri için 150 milyon dolarlık fon kurulmuştur. Fakat insanların %40’ı tüm zararı karşılanmadan hayatını kaybetmiştir. Marshall Adaları Başbakanı, 2000 yılında Birleşik Devletler Kongresi’ne bir dilekçe göndererek, daha ileri radyoaktif temizlik projelerinin yapılması ve kapsayıcı tazminat tasarısının hazırlanarak ileri sağlık taramalarının yapılması için çağrıda bulundu. Çağrı, duymazlıktan gelindi ve birçok adalı, yasal yollara başvurdu, fakat bu talepler ABD Temyiz Mahkemesi tarafından reddedildi. Ada Hükümeti, Uluslararası Adalet Divanı’nda, nükleer silaha sahip ülkelere karşı, “Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşması” çerçevesinde silahsızlandırılmaya dair yükümlülüklerini yerine getirmediklerinden dolayı dava açarken, Marshall Adası’nın Hibakuşa’ları zararlarının tanınması ve tazmini için bugün hala mücadele etmektedir.


Write & Read to Earn with BULB

Learn More

Enjoy this blog? Subscribe to umutcandan

0 Comments

B
No comments yet.
Most relevant comments are displayed, so some may have been filtered out.