IŞIK VE FOTOĞRAF

EvDj...wh42
5 Jan 2024
33

KONU-IŞIK VE FOTOĞRAF

Işık olmadan fotoğraf olabilir mi? Sorusunun yanıtını düşünürsek, “olamaz” denilebilir; çünkü fotoğraf, adı üstünde ışığın kaydıdır. Ancak görülebilen Spektrum ’da 380 nm’nin bir miktar altı ile, 760 nm’nin bir miktar üzerini analog ve dijital fotoğraf makinaları görmektedir. (Bunun ötesinde, günümüzün teknolojik olanaklarıyla görebilme ve görüleni kaydetme olanaklarımız çok ileri boyutlara taşınmıştır.)
Bilimsel ve özel amaçlı çalışmalarda, UV ve İR ışınımlarına duyarlı özel geliştirilmiş aygıtlarla görüntü kaydedilmektedir.

Fotoğraf ve ışık, sözcüğü birbirini tamamlayan özdeş bir anlam taşır. Fotoğraf uğraşısı içinde olanların fotoğrafa bakış açıları, bu sözcüğü sanatsal, kültürel, bilimsel, felsefe sel ve toplumsal düşünüşlerine göre değerlendirip yorumlamalarıyla çeşitlenir ve zenginleşir.

Işığın, fotoğraf üzerindeki etkisinin algılanması deneyimlere dayanan bir durumdur. Doğal ışıkla, yapay ışık etkileri bile aynı değildir.

Renklerde olduğu gibi, ışığın yansıma özelliklerine bağlı olarak algıladığımız alışılmadık dramatik sonuçlar psikolojik olarak insanı etkilemektedir. Çoğu durumda, fotoğrafın herhangi bir konusu gereği ışığın gelme açısına göre ortaya çıkan görsel algılamadaki yaptığı değişiklikler insanları etkiler. Herkes için farklı olan bu etki, fotoğrafçı üzerinde fotoğraf çekme duygusunu oluşturur.

Işığın konudan yansıması, görsel, etkileyici durumlar oluşturmasıyla kişi fotoğraf çekme eyleminde bulunurken, görüş açılarını da kontrol etmek doğru bir davranıştır; çünkü olması gereken, fotoğraf olarak adlandırdığımız kavram, konunun çok yönlü sorgulanması sonucu varılan karardır. Bu durumda öncelik konunun görüntü düzlemindeki durumunun sorgulanmasıdır; yani önce kompozisyon gerekir.

Işık, görebilmenin ve fotoğrafın bir zorunluluğudur. Fotoğraf ışığa bağlıdır. Her türden ışıklılık ortamında fotoğraf çekilir. Fotoğraf çekme işi bir ilgi, bilgi, istenç ve bilinçlilik işi olduğunda, fotoğrafçı her türden ışıklılık ortamına farklı bir gözle bakar ve kendine göre, fotoğraf olabilecek olanı kaydeder. Konunun aydınlanma özellikleri her ne olursa olsun, fotoğrafçı için fotoğraf olabilecek olanın görülebilmesi önem taşır.

Işık, konuyu birçok yönden aydınlatabilir; Işığın konuyu aydınlatma yönüne göre ve konunun biçimsel karakterine göre farklı etkiler oluşur. Ortaya çıkan bu farklı etkileri fotoğrafı çeken kişi algılar, yorumlar ve tasarlar; tasarlanan görsellik fotoğraf olarak kaydedilir. Işığın konuyu aydınlatma yönüne göre farklı adlandırmalar yapılmıştır: Yanal ışık, Cephe ışığı, Ters ışık, Anahtar ışık, Dolgu ışığı, Rembrandt ışığı ve daha birçok adlandırmalar olabilir.

Aslında stüdyo ortamında fotoğraf çalışması yapılıyorsa, elbette ortaya konulacak olan fotoğrafın görsel etkisi, söz konusu aydınlatmalardan uygun olanlarının kullanılmasıyla yapılır. Stüdyo ortamında her türden görsel etki oluşturmak olanaklıdır; bu olanaklar fotoğrafçının bilgi, deneyim ve yeteneklerine bağlıdır.
 
Anahtar ışık: Çoğunlukla portre fotoğrafı çekenlerin öncelikli olan ışığıdır. Aydınlatmada zorunlu olarak kullanılan bir ışıktır, esas amacı konuyu görsel özellikleriyle ortaya koymaktır; bir tür doğal ışık gibi etki yapan ışıktır. Anahtar ışık konunun özelliği dikkate alınarak kullanılır; konuya göre, ışık kaynağının uzaklığı, yüksekliği, konuyu aydınlatma açısının dikkate alınması önemlidir.

Cephe ışığı: Fotoğraf makinasının arkasında ve biraz yukarısından, sağ ya da solundan verilen ışıktır. Dokusal özellikler azdır, konu üzerindeki gölge etkisi de azalmıştır. ışık kontrastı azaldığı için, kütle etkisi de azalmıştır; yani üçüncü boyut etkisi azalmıştır. Bu aydınlatma şekli bilinçli olarak kullanılırsa sonuç amaca uygundur. Üçüncü boyut etkisi oluşturmaya uygun değildir.

Dolgu ışığı: Anahtar ışık kullanımında, ortaya çıkan gölgeli alanların, gölge etkisini azaltmak için kullanılır. Dolgu ışığı anahtar ışıktan daha az ışık veren bir kaynaktır. Çoğunlukla yansıtıcı yüzeyler kullanılarak uygulanır.

Rembrandt aydınlatması: Bu aydınlatma, Ünlü Barok dönem sanatçısı Rembrandt ’ın portrelerine öykünülerek, bir anlamda Rembrandt portreleri etkisi yaratmak için düzenlenen bir aydınlatma şeklidir. Uygulamada çoğunlukla makinaya göre biraz yan duran (1/3) gibi bir duruş şekli belirlenir. Bu duruş şeklinde, makinaya göre yüzün fazla görülen yönü aydınlatıldığında yüzün dar olan yanı bir üçgen şeklinde aydınlanmış olur. Bu uygulamanın dramatik bir etkisi vardır.
Bu aydınlatma şeklinde ikincil bir ışık kaynağı portreyi aydınlatmaz, sonuç, görüntü kontrastı fazla olan bir fotoğraf olarak ortaya çıkmış olur.
Rembrandt portreleri aslında çoğu zaman, tam olarak bu şekliyle düzenlenen fotoğraflardaki gibi değildir. Rembrandt, portrelerini tasarladığı görsel etkiyi ortaya koyacak şekilde gerçekleştirir. Aslında Rembrandt’ın portrelerinde fotoğrafçıların önerisine tam olarak uyan bir aydınlatma yoktur; Rembrandt resimlerindeki ışık düzeni Barok dönemin bir özelliği olarak, aynı dönemin diğer sanatçılarında da görülmektedir.

Rembrandt’ın portre tasarımları resim boyutunun içinde, özellikle açık-koyu- kurgusunun çoğunlukla sıcak ton etkilerindeki atmosferik etkinin ilişkilerine dayalıdır. Bu etki bir ritim ve denge düzeni içinde gerçekleştirilir. Portreyi aydınlatan ışığın dışında yönü ve sayısı tam olarak belirlenmeyen bir aydınlatma vardır. Rembrandt, seçtiği renk ya da renkleri değer ve doymuşluklarını dikkate alarak kompozisyonunu belirler. Sonuç olarak bu resimler, resim konusunun çerçeve içindeki kompozisyonunun ışıksal etkiler ve biçim ilişkilerine göre, çok ustalıkla düzenlenmiş birer sanat yapıtlarıdır. Ancak bu, Rembrandt’ın yapıtları gibi bir fotoğraf yapılamaz anlamını taşımaz; çünkü her şey onu tasarlayanın yetenek, bilgi ve deneyimlerine bağlıdır.

Ters ışık: Adından da anlaşıldığı gibi ters ışık, fotoğraf konusunun arkasından, makina yönüne doğru gelen bir ışıktır. Çoğunlukla siluet etkisi yapar. Bu tür aydınlatmalarda konunun, fiziksel, renksel ve dokusal ayrıntıları yoktur; ikincil bir ışık kaynağı ile (yanal ışık ya da cephe ışığı gibi) ışıklılık oranı amaca uygun bir dengeleme yapıldığında, değişik etkilerde fotoğraflar çekilir.

Yanal ışık: Fotoğraf konusunu sağ ya da sol yandan aydınlatan ışıktır. Bu durumda, konunun sadece ışığın gelme yönünü aydınlatılmış olur. Karşı yanda kontrast bir gölge oluşur, gölgeli alanda konu ayrıntıları yoktur.

Yarı cephe ışığı: Portre fotoğrafında, konuyu yaklaşık, 45 derece bir açıdan, aydınlatan bir ışıktır. Konuda kullanılan bir yanal ışıktır aslında, Fotoğraf makinasının arka tarafında, sağında ya da solunda yer alır. Portreyi yanal ışığa ve cephe ışığına göre daha tanımlanır bir şekilde ortaya çıkartır; bir tür Rembrandt aydınlatması gibidir.

Yukarıda sıraladığım aydınlatma şekilleri sadece bu kadar değildir; daha birçok isimde anlatılabilir. Önemli olan, fotoğraf çalışması yapan kişinin, ne türden bir görsel etki yapma isteğine göre, konusuna en uygun olan aydınlatma şekillerini kendisinin bulması ve uygulamasıdır.

A. KESKİN

Get fast shipping, movies & more with Amazon Prime

Start free trial

Enjoy this blog? Subscribe to olpakmetehan

1 Comment