ZONGULDAK

yt7x...DbmT
26 Jan 2024
137

    Zonguldak, Türkiye'nin Karadeniz Bölgesi'nde bulunan bir ildir ve zengin bir tarihe ev sahipliği yapmaktadır. Aynı zamanda doğal güzellikleri ve turistik yerleriyle de bilinir.

    Tarihi açıdan, Zonguldak'ın geçmişi çok eski dönemlere dayanır. Antik çağlarda önemli bir liman kenti olan Zonguldak, tarihi boyunca çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapmıştır.

    Zonguldak’ın tarihine göz gezdirdiğimizde şehrin Dorlar tarafından MÖ 500’lü yıllarda kurulduğu düşüncesi güçlenmektedir. Şehrin adı ilk kurulduğunda “Mariandyn” olarak belirlenmiştir. Aynı dönemlerde Megara ve Boiotia toplulukları şehrin ismini Herakleia Pontika olarak değiştirerek güçlü bir Yunan kolonisi ile bölgede hakimiyet kurmuştur. Şehrin adı zamanla “Ereğli” ismine doğru evrilmiştir.
MÖ 2. yüzyılda şehirde Bitinya Krallığı’nın egemenliği ortaya çıkmıştır. Ardından sırayla Romalılar, Bizanslılar, Cenevizliler ve Osmanlılar şehirde hakimiyet kurmuştur. Osmanlı zamanında şehir “Bender-i Ereğli” olarak anılmıştır. Zengin kömür rezervleri nedeniyle şehir, I. Dünya Savaşı’nda stratejik açıdan büyük öneme sahipti ve özellikle Fransızların ağır baskısı altında kalmıştır. Buna karşın bölge halkının büyük direnişi sayesinde şehir 18 Haziran 1920 tarihinde düşman işgalinden kurtarılmıştır.

Tarihi Yerleri:

1- Filyos Antik Kenti ve Filyos Kalesi:
    Filyos Antik Kenti, aynı zamanda Tieion adıyla da bilinir. Filyos Nehri alanında yer alır. MÖ 7. yüzyılda kurulmuş olduğu düşünülen kent, eşsiz bir deniz manzarasına sahip. Şehir, Çaycuma’ya 30 km mesafede yer almaktadır. Burası kurulduğu dönemden yıkıldığı zamana kadar siyasi arenada çok fazla söz sahibi olamamıştır ve MÖ 70 yılında Romalılar tarafından yakılmıştır. Sessiz sakin bir şekilde varlığını sürdürmeye devam eden kent, MS 5. yüzyılda, Bizanslılar tarafından önemli bir dini merkez olarak kabul görmüştür.
Antik kentten geriye kalan en önemli kalıntı ise kaleye ait kalıntılardır. Kalenin Roma, Bizans ve Orta Çağ dönemlerinde kullanıldığı düşünülmektedir. Kale içinde su kemerleri, tiyatro, kule, mezar gibi önemli yapılar yer almaktadır.

2- Ereğli Müzesi:    II. Abdülhamid zamanında sancakbeyliği görevinde bulunan Hali Paşa Karamahmutoğlu tarafından yaptırılan ve o dönemin en güzel sivil mimari örneklerinden biri olan Halil Paşa Konağı’nda bulunmaktadır. Konak 3 kattan oluşan kagir bir yapıdır ve konağın bulunduğu yerde daha önce eski bir kilise yer almaktaydı. Binada Roma döneminden kalma çeşitli parçalar süsleme amaçlı olarak kullanılmıştır.

3- Fetih Çınarları:    Aslında doğal bir güzellik olmasına karşın, bu çınarların tarihsel bir de geçmişi bulunuyor. Ereğli sınırında bulunan bu 8 adet çınarın, Osmanlı imparatorlarından Fatih Sultan Mehmet Han’ın emriyle dikildiği belirtilmektedir. Sultanın, İstanbul’un fethi sırasında kullanılmak üzere Ereğli’den çok sayıda taş ve usta götürülmesi nedeniyle, Ereğli’nin fetihte büyük katkılarının olduğunu söylediği ve bu nedenle bu çınarların dikilmesini emrettiği belirtilmektedir.

4- Varagel Tüneli:    Daha önce endüstriyel amaçla kullanılmış olan 100 yılı aşkın bir geçmişe sahip olan bu tarihi tünel, günümüzde Zonguldak’ın turizmine katkı sunması amacıyla değerlendirilmektedir. Tünelin el işçiliği ile açıldığı düşünülmektedir. Fener’den girilen tünel 500 metre uzunluğa sahip ve tünelin sonunda kendinizi deniz kenarındaki balıkçı barınaklarında buluyorsunuz. Tünel, 2017 senesinde ışıklandırılarak insanların rahat bir şekilde ilerlemesine olanak sağlayacak bir hale getirilmiştir.

Turistik Yerleri:

1- Gökgöl Mağarası:    Zonguldak il merkezine sadece 3 km uzakta Bartın kara yolunun hemen yanındakiGökgöl Mağarası büyüklüğü açısından Türkiye’nin en uzun 10. Mağarası. 3350 metre uzunluğunun şimdilik sadece 850 metresi turizme açılmış. 

2- Cehennem Ağızı Mağarası:    Zonguldak ili, Ereğli ilçesi merkezinde yer alan mağara. Antik dönemdeki adı Achelon Vadisi, Ayazma (kutsal su) olan alandadır. Yan yana üç mağaradan oluşur. 
    Birinci mağaranın giriş bölümünün tabanı bitki ve geometrik şekilli mozaik kaplıdır. İkinci bölümün doğu kısmında apsis kalıntıları bulunur. Mağara eski bir kilise olan bina, Hristiyanlığın ilk dönemlerinde ibadet alanı olarak kullanılmıştır. Bu mağaraya Kilise Mağarası veya Herkül Mağarası da denilmektedir.
    İkinci mağara halk arasında Koca Yusuf olarak adlandırılır. Daha önce uzunluğu 1500 m olan mağara, 1960 yılında kaya düşmesi sonucu 350 m'ye düşmüştür. İnsan eliyle duvarlarında genişletmeler yapılmış, iki adet fil ayağı oluşturulmuştur.
    Üçüncü mağara (Ayazma Mağarası), insan eliyle yapılmış bir su sarnıçıdır.

3- Devrek Baston Parkı:    Zonguldak’tan Devrek istikametine giderken sağ tarafta, şehir merkezinin girişine yakın bir mesafede, yaklaşık 60 dönümlük alanda içerisinde kır lokantasının da yer aldığı Devrek Baston Parkı yapılmış. 

    Bünyesinde; hediyelik eşya satış alanları, yöresel ürün pazarları, otopark, güvenlik alanları, tuvaletler, serenderler, baston fırını, Devrek ekmeği kara fırın, Devrek evi, mescid ve daha pek çok gezi ünitesini barındırıyor.

4- Gökçebey/Süzek Kanyonu:    Zonguldak'ın doğal güzelliklerinden biri de Gökçebey Kanyonu'dur. Yeşilliklerle çevrili bu kanyon, doğa severlere harika bir atmosfer sunar ve trekking için uygun bir ortam sağlar.

    Ayrıca, Zonguldak ilinin Karadeniz'e kıyısı olduğu için sahil bölgelerinde küçük köyler, balıkçı kasabaları ve plajlar da keşfedilmeye değerdir. Bölge, tarih ve doğa severler için bir araya getirdiği zenginlikleriyle unutulmaz bir deneyim sunmaktadır.

Write & Read to Earn with BULB

Learn More

Enjoy this blog? Subscribe to Uzman052

23 Comments

B
No comments yet.
Most relevant comments are displayed, so some may have been filtered out.