Platon’un Mağara Alegorisi

2R1i...yFmC
11 Jan 2024
64

Üç mahkum sadece mağaranın duvarını görecek ve kafalarını çeviremeyecek şekilde bir mağaraya zincirlenmiştir ve bu üç mahkum hayatlarında mağara duvarı ve birbirleri dışında başka hiçbir şey görmemiştir. Sadece arkalarından vuran ışığın mağara duvarında oluşturduğu gölgelerini görebilmekte ve sadece dışarıdan gelen bazı sesleri duyabilmektedirler. Bu sesleri anlamlandırmaya çalışan üç mahkum dünyanın sadece böyle bir yerden ibaret olduğunu düşünmektedirler. 
Bu mahkumlardan biri bir gün zincirlerinden kurtulur ve mağaranın dışına çıkar. Mağaranın dışına çıktığında etrafı gözlemlemeye ve tanımaya başlar. Etrafta gördüklerinin mağarada duyduklarından çok daha fazlası olduğunu ve mağarada kalmaya devam etseydi bunu asla hayal edemeyeceğini anlar. Mahkum, dünyanın sadece mağaradan ibaret olmadığını, dışarıdaki dünyanın mağaradan daha güzel olduğunu fark ederek bunları diğer mahkum arkadaşlarına anlatmak üzere mağaraya döner. Arkadaşlarına dışarıyı anlatır, gölgelerin gerçek olmadığını söyler, onların da dışarıyı görmesi için zincirlerinden kurtarmayı teklif eder. Diğer mahkumlar arkadaşlarının zincirden kurtulduktan sonra dışarıda delirdiğini ve dışarısının aynı şekilde onları da delirteceğini söyleyerek serbest kalmayı reddederler. Özgürlüğün tadını anlatan eski mahkuma şiddetle karşı çıkarlar. İki mahkum, mağarada esir hayatı yaşamayı sürdürürler.

mağaraya zincirlenmiş insan: toplumun parçası olan bireyi,
mağara: toplumu,
zincir: toplum içerisinde insanı sınırlayarak belli kalıplara girmeye zorlayan hukuki, dini ve ahlaki kurallar ve ülke norm ve adetlerini,
mağaranın duvarına yansıyan gölgeler:toplum tarafından belirlenen ve benimsenen doğruları sembolize etmektedir.

Yaşadığınız toplumda yüksek baskı varsa ve siz de toplumun ortak düşüncelerine karşıysanız veya daha da önemlisi toplum, farklı bakış açılarını duymayı dahi istemiyorsa kişi hala kendi özel alanında, kendiyle kurduğu ilişkide özgürüm diyebilir mi? Tıpkı bir mağaranın içindeymişçesine toplumun saçma baskılarına maruz kalıyorsunuz, yaşayamıyorsunuz, kurtulamıyorsunuz ama daha da önemlisi kurtulmamayı da bir noktada kendiniz seçiyorsunuz. Işığı görmek rahatsız edici olduğundan, gerçekle yüzleşmek de cesaret istediğinden zihin çogu zaman karanlığı ve esareti tercih eder. Belki de bu yüzden çoğumuz kendi yarattığımız mağaraya zincirledik kendimizi ve ışığın peşine düşmeyi reddediyoruz. 
Çünkü insanlar anlayabildikleri kadarını kabul edip kendi anlayışlarının ötesinde anlatılanları kabul etmezler. Herkes kendi gerçekliğinin mahkumudur.

Write & Read to Earn with BULB

Learn More

Enjoy this blog? Subscribe to resece

14 Comments

B
No comments yet.
Most relevant comments are displayed, so some may have been filtered out.