DÜNYA'NIN EN ÖNEMLİ 25 TARİHİ YERİ-3

DfXk...YbtS
6 Apr 2024
67

Dünyaca ünlü ve milyonlarca kullanıcısı olan seyahat sitesi Tripadvisor'a göre belirlenen Dünya'nın en önemli 25 tarihi yeri listesi belirlendi.

Bizde serinin 3. yazısı ile kaldığımız yerden devam edelim.


15- El Hamra Sarayı, İspanya

Arapça'da "Kırmızı Saray" anlamına gelen El Hamra, Granada, İspanya'da bulunmaktadır. El Hamra ismini ise duvarlarının kırmızılığından dolayı bu ismi almıştır. El Hamra tüm şehri ayakları altına alabilecek stratejik bir noktada konuşlandırılmıştır. 
El Hamra'nın hikayesi 9. yy'a kadar gider. 889 yılında askeri bir amaç uğruna çok küçük bir yapı inşa edilmiştir. 13. yy'da bu yapı yıkık dökük olarak Nasirler'in kurucusu Muhammed bin Al- Ahmar tarafından kontrol edilmeye başlanmıştır. Nasirlilerin bölgedeki hakimiyeti süresince ise El Hamra Sarayı daha da büyütülmüştür.
İlk başta gözlem evi olarak kullanılan Saray 1. Muhammed'in 1273'teki ölümünden sonra Mohammed II (1273-1302) and Mohammed III (1302-1309) dönemlerinde de genişletilmeye devam edilmiş ve cami yapılmıştır. Fakat asıl büyüme Yusuf I (1333-1353) and Mohammed V (1353-1391) zamanlarında gerçekleşmiştir. Çoğu inşa bu dönemlerde yapılmıştır.  
El Hamra birbirine bağlı sayısız odalardan, geniş avlulardan oluşmaktadır. Fakat El Hamra'yı benzersiz kılan bu değildir. El Hamra'yı benzersiz kılan mimarideki kusursuz ahenktir. Sayısız yapıların hepsi uyum içerisindedir. İslam mimarisinin o dönemde geldiği en üst noktalardan biri olarak gösterilir.
Yahya Kemal Beyatlı İspanya'da elçilik yaptığı dönemlerde 1929'da El Hamra ile kaleme aldığı yazısında şunu demiştir.

"Dünyanın hiçbir yerinde Allah adını bu kadar çok zikreden sütun, kemer, kubbe, tavan, kapı ve duvara sahip başka bir saray bulmak mümkün değildir."


16- Avustralya Savaş Anıtı, Canberra

Canberra'da bulunan Avustralya savaş anıtı, savaşta ölen Avustralya'lıların anısına yapılmıştır ve bünyesinde geniş bir müze ve savaş galerisi barındırmaktadır. 
Müzede savaşta hayatını kaybeden 102 bin askerin anısı bulunmaktadır. Ve bizler için en önemlisi ise savaş müzesinde bulunan bir heykel. Müzede tek bir düşman ülke komutanının heykeli duruyor : MUSTAFA KEMAL ATATÜRK.

Savaş sırasında hayatını kaybeden 102 bin askerin adı Kahramanlar Galerisi’nin duvarına bronz harflerle kazılmış durumda ve müzede Türklerle ilgili çok ilginç bilgiler de var. Müzede bulunan köstekli bir saatin altında şu yazıyor " Bir Türk'ün sigara ile değiş tokuş ettiği saat" 
Atatürk Anıtı, Avustralya Savaş Müzesi

Gelibolu Savaşının 70’inci yılında Türk Hükümeti müttefiklerin çıkarma yaptığı bölgeye ”Anzak Koyu“ adını vermekte karar kılınca, Avustralya hükümeti de bir jest olarak, Savaş Müzesi bahçesinin sol tarafına oldukça radikal bir karar alarak, Atatürk Anıtı yaptırılmasını kararlaştırıyor. Anıtın alt bölümünde ise Mustafa Kemal Atatürk'ün dünyaca ünlü şu sözleri altın harflerle kazılı: 

"Bu yurdun toprakları üstünde kanlarını döken kahramanlar; burada dost bir vatanın toprağındasınız. Huzur ve sükûn içinde uyuyunuz. Sizler Mehmetçiklerle yan yana, koyun koyunasınız. Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar; gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlatlarınız bizim bağrımızdadır. Huzur içindedirler ve huzur içinde rahat rahat uyuyacaklardır. Onlar, bu toprakta canlarını verdikten sonra artık bizim evlatlarımız olmuşlardır.”


17- Milan Katedrali, İtalya

Milan Katedrali İtalya'daki en büyük 2. dünyadaki ise en büyük 5. kilisedir. Aynı zamanda Dünya'daki en büyük 2. Katolik katedralidir. Piazza Del Duomo meydanında bulunan bu katedral turistlerin ilgi odağıdır. 157 m uzunluğundaki bu Gothik yapıdaki kathedrale 40.000 kişi sığabilmektedir.
İnşasına 1386 yılında başpiskopos Antonio da Saluzzo tarafından başlanmıştır ve yapımı neredeyse 600 yıl sürmüştür. 1762 yılında Gothik mimarideki kathedralin sivri tepesine "Meryem" heykeli inşa edilmiştir. 20 Mayıs 1805'de İtalya Kralı olarak Taç Giyen Napolyon Bonapart artık bitmesi için emir vermiştir. Fakat kathedralin çoğunluğunun bitmesi 1880'leri bulmuş o tarihte yine de tam olarak bitmemiştir. Tüm yenileme, düzenleme çalışmaları sonucunda kathedral 2009 yılında nihayet tamamlanmıştır.

18- Sagrada Familia Basilikası, İspanya

Barselona'da bulunan La Sagrada Familia, modern mimarinin öncülerinden Antoni Gaudi'nin şaheserlerinden birisidir. 
Bitmeyen kilise olarak da adlandırılan La Sagrada Familia 1882'den beri inşa halindedir ve yakın zamanda da inşasının biteceği tahmin edilmemektedir. 
Bunun sebeplerinden başlıcası Gaudi'nin 1926 yılındaki ölümünden sonraki süreçte Gadui'nin mimari anlayışının benimsenmesinin zorluğu ve teknoloji ile birlikte inşaatlarda kullanılan malzemelerin değişmesidir. Yapıya girildiği zaman bile önde ve arkada kullanılan taşlarının renklerindeki farklılık dikkatinizi çekecektir. 
İnşaat, vatandaşların maddi katkısıyla ilerlediği için de biraz yavaş sürmektedir. Fakat tüm bu aksaklıklara rağmen La Sagrada Familia görülmesi gereken muazzam bir yapıdır. Aynı şekilde içerisindeki müze de öyle.
İnşaat, halen bitmemesine rağmen kilise UNESCO Dünya Mirasları Listesindedir.

19- Golden Gate Köprüsü, Kalifornia, ABD

San Francisco'da bulunan Golden Gate köprüsü o zamanların şef mühendisi Joseph Baerman Strauss tarafından inşa edilmiştir. Bir zamanlar "asla inşa edilemez" denilen fakat rüzgara, dumana, sise karşı verilen 4 yıllık mücadeleden sonra 27 Mayıs 1937 yılında açılan muhteşem bir yapıdır. Açılışına o dönemin başkanı ve büyük buhran dönemi kahramanı Franklin D.Roosevelt, ile birlikte yaklaşık 200.000 kişi katılmıştır. 
Ertesi gün ise köprü trafiğe açılmıştır ve şimdi köprüden her gün 120.000 araç geçmektedir. Açıldığı yıl 1937'den 1964'e kadar da "Dünya'nın en uzun asma köprüsü" unvanını elinde bulundurmuştur. New York'taki Verrazano-Narrows köprüsü 1964 yılında bu ünvanı Golden Gate'in elinden almıştır.
Köprünün inşa hikayesi de oldukça ilginçtir. 35 milyon $'a mal olan köprü 11 işçinin de hayatına mal olmuştur.  
The Frommers'a göre dünyanın en çok fotoğraflanan köprüsü olan Golden Gate köprüsü San Francisco'da San Francisco körfeziyle Pasifik Okyanusunun arasında bulunur. Kendine has bir turuncu rengi vardır. Dev kablolar yaklaşık 224 m uzunluğunda iki adet kule tarafından desteklenmektedir ve yapıldığı zamanda bu kuleler San Francisco'daki en yüksek binadan daha yüksekti. Köprünün uzunluğu 2737 m'dir. İki dev kulenin arasındaki açıklık 1280 m'dir. Kabloların çapı ise 92,4 cm'dir.

20- Sidney Opera Evi, Avustralya

Sidney Opera binası 2007 yılında Dünya Mirası Listesine girmiş çok tartışmalı ve bir o kadar muazzam bir yapıdır.
1956 yılında Sidney Opera binası için bir yarışma düzenlenir ve Dünya çapındaki mimarlardan bir opera binası için tasarım yapması istenir. Mimarların tasarımlarını bütçe gözetmeksiniz yapmaları istenir ve yarışmayı ilginç bir şekilde hiç tanınmamış olan genç bir Danimarkalı mimar kazanır. Bu mimarın adı Jørn Utzon'dur.
Jørn Utzon, inşaatın yapılacağı bölgeye hiç gitmemiş fakat resimlerden yola çıkmıştır. Hem limandaki yelkenlerden hem de Maya ve Aztek tapınaklarından etkilenmiştir. 

Utzon'un tasarımı birinci olmuştu fakat aynı zamanda da en zor tasarımdı. Bunun üzerine mimar Utzon  Ove Arup & Partners ile birlikte 1957 yılında inşaata başladı. İnşaat aşama aşama ilerletildi fakat bazı noktaların inşa edilmesinin imkansız olduğu belirlendi ve tasarımda inşaat firmasıyla birlikte değişiklikler yapıldı. Kısa bir sürede bitmesi ve 7 Milyon $'a mal olması beklenen proje 1973'te bitti ve 100 Milyon dolardan fazlaya mal oldu. Bu süre içerisinde vatandaşlardan oldukça fazla tepki alındı projeyi yumruklayanlar bile vardı. 1966 yılında da Utzon istifa etmek zorunda kaldı. Fakat en nihayetinde 183 m uzunluğunda ve 118 m genişliğindeki Opera binası açıldı ve ortaya bir dünya mirası çıktı.
Sidney opera binası her yıl 1.2 Milyon kişinin katıldığı 1.500 performansa ev sahipliği yapmaktadır.
Sidney Opera Binasında

  • 2.679 kişilik bir Konser Alanı
  • 1507 koltuk kapasiteli Joan Sutherland Tiyatrosu
  • 544 Kişilik Drama Tiyatrosu
  • 398 koltukluk Playhouse
  • 400 kişilik Stüdyo
  • 210 kişilik Utzon Odası
  • Kayıt odası 
  • Çoklu kullanımlı Dış Alan, bulunmaktadır.

1999 yılında Utzon tekrardan yeni düzenlemeler için Opera binası mimarlığına çağırılmıştır ve 2003 yılında opera binasıyla mimarların en onurlu ödülü olan Pritzker Prize'ı kazanmıştır.
Utzon Kasım 2008'de Kophenag, Danimarka'da hayat gözlerini yummuştur.
Siz değerli okurları sıkmamak adına makaleyi burada bitirelim. Serinin 4 . yazısında kaldığımız yerden devam edelim. Okuduğunuz için çok teşekkür ederim. Sevgiyle kalın.

Write & Read to Earn with BULB

Learn More

Enjoy this blog? Subscribe to Ceteris Paribus

4 Comments

B
No comments yet.
Most relevant comments are displayed, so some may have been filtered out.