Mükafat Parası / Vergi Parası

45oT...q14d
10 Jan 2024
67

Santa Maria del Carmine Kilisesinin içinde yer alan Brancanci Şapelinin Apsis bölümünün içinde Masaccio’nun ’’Mükafat Parası / Vergi Parası ‘’ adlı eseri yer almaktadır.Burada çoğunluğu fresklerden oluşan çok güzel resim örnekleri var. İçlerinden bunu seçmemin ise bir nedeni var.


Massacio’nun bu eseri Batı Resim Sanatı için adeta bir devrimdir. 1427 yıllarına tarihlenen resim Rönesans sanatının doğuşuna işaret etmektedir. İşte bu yüzden sizlere bu eseri anlatmaya karar verdim.


Rönesans için öneminden ve tekniğinden bahsetmeden önce ikonografisinden bahsetmek istiyorum. Yani sahne ne anlama geliyor? Burada gördüklerimizin hikayesi nedir?
Eser konu olarak Yeni Ahit yani İncil’den bir olayı betimler. Bu sahnede Aziz Petrus baş roldedir diyebiliriz.
Matta İncili 17:24-27 bölümde geçen olay şöyledir;
İsa ve Havarileri Kefernahum’a giderler ve oraya vardıklarında şehre girmek için bir kontrol bölgesine gelirler. Kefernahum dini bir merkez olduğu ve tapınaklar sıkça ziyaret edildiği için şehre her girenden vergi alanlar İsa ve Havarilerinden de tapınak için vergi isterler.
Vergi isteyenlerden biri Petrus’a yaklaşıp ‘’Hocanız vergi ödemez mi ?’’ der. Petrus ise ‘’Ödemez olur mu? Ödeyecek tabi’’ der.
Petrus olanları İsa’ya anlatmak için döner ve olanları tam anlatacakken İsa şöyle der; ‘'Ne dersin Simon (Petrus) Yeryüzünün Kralları vergiyi kimlerden alırlar? Oğullarından mı? Yoksa yabancılardan mı?’'


Petrus ‘Yabancılardan’ diyerek yanıtlar. İsa sözlerine şöyle devam eder. ‘ Demek oğullar vergiden muaftır, ancak olay çıkarmayalım. Denize git, oltayı suya at, oltaya yakalanan balığın ağzını aç, oradan para bulacaksın. O parayı al ve hem benim için hem de kendin için öde !’’
Evet işte bu sahne anlatılmak istenmiş bu resimde. Ancak daha önce Batılıların alışık olmadığı bir tarzda anlatılmış. Yapıldığı dönemde görenleri epey bir şaşırtmış olmalı...

Şimdi resim üzerinden bir gidelim. Olay üç bölüme ayrılıp tek bir sahnede verilmiş. Normalde resmi soldan okumamız gerek ancak ilk olay burada merkezde gerçekleşiyor.


Merkezde toplanmış figürlere bakın. İsa ve havariler kendilerinden vergi isteyen adam karşısında resmedilmişler. Hepsinin başında haleler yer alıyor. Burada İncil'deki olayın ilk aşamasını görüyoruz. Vergi memuru Petrus’a az önce ikonografisinde yazdığım gibi para istiyor. İsa ise el hareketiyle Taberiye gölünü gösteriyor ve Petrus’a balığı tutmasını söylüyor. Bunu el hareketlerinden anlayabiliriz. Petrus ise sanki ‘Balığın ağzından para mı çıkar?’ der gibi İsa’ya bakarken istemsiz bir şekilde gölü işaret ediyor. Diğer havariler ise dairesel bir şekilde İsa’nın ve Petrus’un etrafına toplanmışlar ve hepsi birden İsa’ya bakıyor. Yüzlerin de çok belirgin olmasa da bazı ifadeler var. Romalı’nın ise arkası dönük bu sahnede. El hareketine bakarak İsa ve Havarilerinden para istediğini rahatça anlayabiliriz.
Olayın bir sonraki aşaması, yani Petrus’un balık tutması ve balığın ağzından para çıkarması solda işlenmiş. Islanmasın diye kisvesini yere bıraktığını görüyoruz. Perspektif olarak biraz daha küçük resmedilmesi gözümüzden kaçmıyor.



Üçüncü sahne ise Petrus’u kisvesini yeniden giymiş şekilde bize göre en sağda Romalı memura parayı verirken görüyoruz. İsa ve havarileri dünyeviliği reddediyor ve paralarını bırakıp öyle yolculuk ediyorlar. Peki neden burada İsa vergi vermeyi kabul ediyor?


Luka İncili 20:20-26 bölümünde şöyle bir kısım var konuyla alakalı :
'‘İsa’yı tuzağa düşürmek ve valiye teslim etmek için ikiyüzlü kişiler onun yanına gelirler ve ona şunu sorarlar: ‘Biz senin doğrulukla konuşup öğrettiğini, insanların görünüşüne bakmayıp, Tanrı’nın gerçek yolunu öğrettiğini biliyoruz. Öyleyse Sezar’a vergi ödememiz caiz midir?
Adamların art niyetli olduklarını bilen İsa ise bir para ister onlardan ve paranın üzerindeki resim ve yazının kim olduğunu sorar. Onlar ‘Sezar’ deyince İsa’da şöyle der ; ‘Öyleyse Sezar’ın hakkı Sezar’a, Tanrı’nın hakkı ise Tanrıya’’


Yani paraya inanmayan İsa paraya inanan birine para vermenin bir sakıncası yoktur. Bizim parada gözümüz yoktur mesajı vermektedir. Sezar’ın bastırdığı para Sezar’a gider, Tanrının yarattığı tanrıya gider demek ister desek de sanırım doğru söylemiş oluruz. Gelelim resmin özelliklerine. Öncelikle figürlere bir bakın. Genelinde Kontrapost bir duruş görüyoruz. Kontrapost duruş genellikle Roma heykellerinde karşımıza çıkan bir şekildir. Bir adım hafif önde diğer ise arkadadır.
İsa ve havarileri kıvrımlı giysileri ise Yunan filozoflarına benzer şekilde bilge adamlar olarak resmedilmişler. Karşılarında duran vergi memurunun ise kısa kırmızı kıyafetinden Romalı olduğu belli olmaktadır.
Sanatçı bu resmi 1400’lü yıllarda yapmış.Bunu bir hatırlayalım.Çünkü bu resimde ressam kendi yaşadığı dönemin kıyafet modasını yansıtmayı amaçlamamış, İsa ve havarilerinin yaşadığı dönemleri nasıl hayal ediyorsa ve o dönemin kılık kıyafeti hakkında ne biliyorsa ona göre resmetmiş. Resmin tek bir bakış açısıyla üç sahneyi betimlemesi oldukça önemli bir özellik. Buna sinematografik bir anlatım desek yalan olmaz. Hatta türünün ilk örneğidir diyebiliriz. Petrus’un yaptığı şeyleri rahatlıkla görebiliyoruz.
Bu demek oluyor ki sahne gerçekçi olsun istemiş sanatçı. Bu yüzden de perspektif konusunda da özenli çalışmış.
Resimde bu yıllarda alışık olmadığımız ya da bu kadar iyisine tanık olmadığımız bir doğa anlatımı var. Bu doğa anlatımıyla resimde atmosferik bir perspektif de kullanılmış.
İsa’nın başı ufuk noktası olarak belirlenmiş ve bu da resme ilk baktığımızda İsa’nın dikkat çekmesini sağlıyor. Ayrıca bütün havarilerin de doğrudan ona bakması dikkatimizi İsa’ya yöneltiyor.



Resimde derinlik hissi ise ard arda sıralanan havarilerin kafalarıyla başlıyor ve arkadaki doğaya doğru çekiliyorsunuz…
Bir diğer konu ise figürlerin bir ağırlığı olması. Bundan önceki örneklerde figürlerin bir ağırlığı, kütlesi ve hacmi bu kadar başarılı değil. Işık ve gölge ile figürleri anıtsallaştırmış adeta. Gölge ve ışık detayları ressamın yaptığı her figürün ayağını yere sağlam basmasını sağlıyor. Yani yerçekimini resim sanatında bulan kişidir desek yanlış olmaz sanırım. Çizgilerin ve konturların ise oldukça sert olduğunu görüyoruz.

Masaccio şüphesiz Orta Çağ resim sanatının ana sorunlarını ele almış ve Rönesans resim sanatının başlamasına çok büyük bir katkıda bulunmuştur. Bu eserini incelerseniz ve birkaç orta çağ örneğine bakarsanız ne demek istediğimi daha rahat anlarsınız..

Eser erken Rönesans döneminin en önemli başyapıtlarından biridir...
Söyleyeceklerim bu kadar. Umarım beğenirsiniz. Okuduğunuz için teşekkür ederim, sanatla kalın…



Write & Read to Earn with BULB

Learn More

Enjoy this blog? Subscribe to mustimonn

5 Comments

B
No comments yet.
Most relevant comments are displayed, so some may have been filtered out.