''Dinozor akılların değişmesi için çabalamak.''

2iY3...839e
22 Jan 2024
100

Etkiye Övgü serisine hoşgeldin güzel insan. Ben Cihat.

Bu ilk bölümün son örneğine geçebiliriz. Keyifli ve bereketli bir hafta dilerim.

3: Anlatmak istediğim üçüncü örnek, yıllardır merakla ve keyifle sanatını takip ettiğim, yapay zekaya, algoritmalara fısıldayan insan: Refik Anadol.
Tasarımcı, medya sanatçısı ve yönetmen Anadol diyor ki: ‘’Bana göre sanat, insanlığın hayal gücünü kullanabilme kapasitesi. Ve bence bu kapasitenin sınırlarını zorlamak bizim hedefimiz. Makine bilinciyle resim yapmak istiyorum dediğimde, artık tuhaf gelmiyor. Çünkü fırçamı makinenin zihnine daldırıp, makine bilinciyle boyayabiliyorum. Bir makine öğrenebiliyorsa, rüya da görebilir mi?’’


Anadol’un sorularından en dikkat çekicisi bu. Çok çeşitli datalarla dijital ortamda hikayeler anlatan bir yapay zeka sanatçısı da diyebiliriz sanırım.

Global bir çok sanat yayını yapan dergi ve blog tarafından 2023 yılının en etkili sanatçılarından biri olarak gösterildi. Ben de Anadol’un bir çok dijital sanat eserine sahip biri olarak, Amerika’da açmayı planladığı müze projesini sabırsızlıkla bekliyorum. ‘Dataland’, tam da anlattığı hikayelerin evrenine giriş kapısı gibi: data-veri diyarı.. Refik Anadol Stüdyosu, dünyanın çeşitli coğrafyalarındaki yerel topluluklardan tutun; Google, SpaceX gibi en kapsamlı şirketlerle işbirlikleri yaptı. Örneğin; 15 Eylül 2021’de NASA ve SpaceX ortaklığında gerçekleştirilen, dünyanın ilk tamamen sivil uzay uçuşu olan Inspiration4 görevinin verilerini bir düşünelim..


A bu arada kendinizi bu görevde Falcon9 roketi içerisinde bir hayal etsenize? Kalbiniz nasıl bir ritimde olurdu acaba? (:

Uzayın insan vücudu üzerindeki fiziksel ve zihinsel etkilerini anlamak için deneyler yapan NASA içerisindeki Uzay Sağlığı için Çeviri Araştırma Enstitüsü (TRISH), bu verileri Refik Anadol ve ekibiyle paylaştı. Bu uçuştan alınan görüntü ve ses kayıtlarını hatta 4 sivil astronotun kalp atışlarını; özel bir yapay zeka algoritmasıyla birleştirerek, onları blokzincir üzerinde dijital sanat eserlerine dönüştürdü Anadol. Tüm bu uzay görevinin amacı olan bağış ve farkındalık kampanyası sonucunda, Amerika’daki St. Jude Çocuk Araştırma Hastanesi’ne 240 milyon doların üzerinde yardım edilmiş oldu. Anadol’un NFT projesi satışından da 1,5 milyon doların üzerinde bağış aktarıldı bu hastaneye. Çok çok ilham verici..

Ekim ayında ise Dünyanın en iyi çağdaş modern sanat müzelerinden olan New York Modern Sanat Müzesi (MoMa), sergiledikleri Refik Anadol eseri "Unsupervised-Machine Hallucinations" eserini kalıcı olarak müze koleksiyonuna eklediklerini açıkladı.


Hem ülkemiz için bir ilk hem de NFT bir eser olarak kalıcı envantere girmesiyle dünyada bir ilk gerçekleşmiş oldu. Evet belki siz de etki ya da aktivizm bunun neresinde diyebilirsiniz. Tam da burada Anadol’un misyonunu kendinden dinleyebiliriz: ‘’Dünyaya hayal kurmanın gücünü göstermek istiyorum. Bazen bana “Yaptıklarınız arasında, aktivist bir şey göremiyoruz?” diyenler oluyor. Oysa aktivizm bu. Dinozor akılların değişmesi için çabalamak..’’


Enformanyaklıktan Kaçış podcastinde söylediğim gibi: ‘'Etki aslında bir fildir. Ve filin tamamını görebilmemiz, anlamlı etkilere ulaşabilmemiz için ışığa ve tüm bakış açılarına ihtiyacımız var.’’ 
Karanlıktaki Fil metaforu aslında Mevlana’nın Mesnevi’sinde geçen bir hikayedir.
🐘
Bir gün hayatlarında hiç fil görmemiş insanlardan oluşan bir topluluğa, uzak diyarlardan bir fil getirtilir. Fakat filin konduğu ahır o denli karanlıktır ki sırayla içeri girebilen az sayıda insan, ancak file dokunarak onun neye benzediğini keşfetmeye çalışır. Dışarı çıktıkları gibi sorulduğunda; filin hortumuna dokunmuş kişi ‘’Fil kalın bir su hortumuna benzer, fil büyük bir hortumdur.’’ der. Kulağına dokunmuş kişi: ‘’Fil çok büyük bir yelpazedir.’’ der. Bacağına dokunmuş olan büyük bir sütun ve direk, sırtına dokunmuş olan ise fili heybetli bir taht olarak tanımlar. Evet, herkes doğru söylüyor aslında fakat hiçbiri tam olarak doğru değil. Çünkü herkesin kendince bir deneyimi ve perspektifi var.

Bitmeyen savaşlarla, açlıkla, eşitsizliklerle ve hızla tükettiğimiz ekosistemimizle, bu mavi nokta üzerinde aydınlık kalabilmek-ışık saçabilmek çok daha zor. Evet, filin tamamını görebilmemiz yani anlamlı etkiler inşa edecek hareketlere başlayabilmemiz için tüm bakış açılarına ihtiyacımız var.
En başta alıntıladığım sözü biraz uyarlayarak tamamlamak istiyorum şimdi.

Sanatla uğraşan, sanata bakan genç kalır, sen hiç yaşlı şiir gördün mü? Ya da yaşlı bir resim? Müzik?

🤍

Sen de anlamlı etkiye eğilimden, devinime geçmek istiyorsan; buradaki 2 dakikalık formu lütfen doldur güzel insan, dahil ol. 🌱

Birlikte okuyalım, düşünelim, konuşalım..

Write & Read to Earn with BULB

Learn More

Enjoy this blog? Subscribe to dispreneur

22 Comments

B
No comments yet.
Most relevant comments are displayed, so some may have been filtered out.