Yeni başlayanlar için kripto para seçim rehberi.

Ha1X...CS5H
30 Jan 2024
109

Kripto paralara ilgi duymaya büyük ihtimal ile Bitcoin veya Ethereum’u duyarak başladınız. Ancak CoinGecko’ya girdiğinizde karşınızda binlerce coin gördünüz ve bu durum yatırım yaparken kafanızı karıştırdı ise bu rehber tam olarak sizin için.
Bu rehber herhangi bir kripto paraya yatırım yaparken bakmanız gereken metrikleri detaylı bir şekilde anlatmaktadır.


Rehbere başlamadan ilk uyarımı yapmak isterim, eğer Bitcoin veya Ethereum dışında başka bir parayı duyup geldiyseniz, yatırım yapmamanız gereken ilk para o duyduğunuz paradır. Çünkü mevcut para adını kriptoya ilgisi olmayan size bile duyurmuş, şöhreti son kişiye ulaşmıştır ve artık düşüşe hazırlanmaktadır.

1. Yatırım yapacağımız kripto paraya ilk nereden bakacağız?


Duyduğunuz veya almak istediğiniz bir kripto parayı AL tuşuna basmadan önce araştırmanız gereken ilk yer CoinGeckoCoinMarketCap olmalıdır. Bu siteler belli başlı kripto paraları listeleyen yerlerdir. Mevcut kripto paralar ile ilgili temel bilgilere ilk buradan ulaşırsınız.


CoinMarketCap (üstteki) ve CoinGecko (alttaki) üzerinde Bitcoin’e ait veriler.


Bu siteler mevcut kripto para hakkında detaylı bilgileri içermesine rağmen spesifik olarak belli bir para için içerdiği bilgilerin güncellenmesi zaman almaktadır. Bu yüzden sadece bu metriklere bakılarak alım yapılmaz. Yazının ilerleyen bölümlerinde teker teker bu verileri daha da derinleştireceğim.

2. Peki ilk olarak hangi verilere bakmalıyım ve bunların önemi nedir?


A. Toplam Coin Miktarı

Bitcoin’in en önemli özelliklerinden birisi sınırlı bir varlık olmasıdır. Günümüzde devletler karşılıksız ve sınırsız bir şekilde para basmaktadır. Bitcoin’in gücü kısıtlılığından gelmektedir. Ekonominin temel kuralı olan sınırlı bir varlığa artan talebin fiyatı yukarıya çekmesinden ötürü Bitcoin’e olan talep arttıkça fiyatının yukarı çıkmasına sebep olmaktadır.
Bundan dolayıdır ki, belki de bakılacak ilk veri alacağımız paranın kısıtlı olup olmamasıdır. Kısıtlılıktan kastımız “HardCap” değildir. HardCap şu demektir, örneğin sadece ve sadece 21 milyon adet Bitcoin olacaktır. 21.000.001 Bitcoin olmayacaktır. 21 milyon sınırı Bitcoin için HardCap demektir.

CMC’den alınan Bitcoin arzı hakkında bilgi


An itibari ile 19,613,037 adet Bitcoin dolaşımdadır ve maksimum 21 milyon olacaktır. Yani mevcut paranın 93.40%u çıkarılmış durumdadır. (İleride bu %’nin önemine de değinilecektir.)
Ancak Ethereum veya Monero gibi paralarda bu “HardCap” bulunmamaktadır, peki bu durum mevcut paraların kötü olduğu anlamına gelmeli mi, hayır. Kısıtlılık “HardCap” demek değildir. Ethereum ve Monero’da kısıtlı paralardır, Bitcoin’den tek farkı bu paraların zamanla azalması ve arzını bilinmeyen bir noktada sınırlamasıdır.

Monero’nun “HardCap”i bulunmamaktadır. Ancak bu Monero’nun sınırsız bir varlık olduğunu göstermez.


Yani önemli olan keskin bir sınırının olması değil, arzının eninde sonunda kendini kısıtlayacak olmasıdır. Bu yüzden ilk bakmamız gereken metrik budur. Alacağımız kripto para kendini gelecekte kısıtlayacak mı? Sorumuzun cevabı evet ise, doğru yoldayız.
(Örneğin Tether kripto Dolardır ve Tether şirketinin elinde ne kadar Dolar varsa sınırsız USDT basabilir).

B. Dolaşımdaki Coin Miktarı ve Bunun Toplam Miktara Oranı

Peki, bir kripto paranın sınırlı olduğunu “HardCap”i olduğunu öğrendik. O zaman dolaşımdaki miktar nedir? Bu sorunun cevabı çok kolaydır. Örneğin madencilikle çıkartılan Bitcoin’in yukarıdaki örnekte görüldüğü gibi 93.40% çıkmıştır. Bu demek ki geriye sadece %6.60’lik az bir kısım kalmıştır. Yaklaşık 1.4 milyon Bitcoin’de çıkacak ve çıkarım bitecektir.
O zaman 2. bakılması gereken yer geliyor, bir kripto paranın dolaşımdaki oranı. Eğer bir kripto paranın dolaşımdaki oranı çıkacak miktara göre az ise bu paranın ileride dolaşıma katılacak paralar ile değerinin düşmesine sebep olacaktır.
Örneğin aşağıdaki örnek Worldcoin (WLD) içindir. Görüldüğü gibi 10 milyar toplam WLD olacaktır. Bu sınırı geçemeyecek, ancak toplam dolaşımda olan WLD miktarı 120 milyon adettir. Bu demek oluyor ki 9 milyar daha (toplam miktarın %99’ı) WLD dolaşıma katılacaktır.

Worldcoin (WLD) için dolaşımdaki coin miktarı ve “HardCap”e oranı.


Kısacası bir coin’in toplam dolaşımdaki miktarı toplam miktarına oranla ne kadar fazla ise fiyatı daha stabil yani daha az volatil (oynak) olacaktır. Çünkü dolaşıma yeni girecek coin’ler mevcut coin’lerden daha az olup fiyatı aşağıya çekmeyecektir.
Peki bu coin’lere yatırım yapmamalı mıyız? Yani bu coin’lerden uzak mı durmak gerekir? Cevap kocaman bir HAYIR’dır. Neden?

C. Dolaşımdaki Coin Miktarının Artış Hızı ve Enflasyon


Bir coin’in dolaşıma giriş hızı çok önemlidir. Örneğin yukarıdaki Worldcoin örneğinden hareketle halihazırda 9 milyar adet WLD dolaşıma girmek için sıra beklemektedir. Önemli olan bu 9 milyar adetin dolaşıma hangi hızla girdiğidir. Örneğin 9 milyar adetin hepsi 1 senede girecek olursa neredeyse 1 sene içerisinde WLD dolaşımı 9X artacak, böylelikle arz şokuna dayanamayan fiyat ciddi anlamda düşecektir.
Diyelim bu 9 milyar adet 120 yılda çıkacak olsun, her sene 75 milyon WLD dolaşıma girecek, bu da fiyatın dolaşıma girecek coin’lerden fazla etkilenmemesi anlamına gelir.
Burada “enflasyon” kavramı devreye giriyor. Kriptodaki enflasyon bir coin’in bir yılda dolaşıma girecek miktarın dolaşımdaki coin’e oranıdır. Diyelim ki A coin’in dolaşımdaki miktarı 100 adet olsun, eğer bir yılın sonunda dolaşımda 200 adet olursa bu coin’in enflasyonu %100’dür.

Kendi tecrübelerim ve gözlemlerime dayanarak yıllık enflasyonu %20 üzerinde olan coin’lerde enflasyonun fiyatı ciddi anlamda baskıladığıdır. Bundan dolayı enflasyonu %20’den fazla olan coin’leri alırken dikkatli olmalıyız.

Enflasyon her zaman korkulacak bir şey değildir, bunu avantaja da çevirmeniz mümkündür. Eğer bir coin’in enflasyonu yüksek ise fiyat ciddi anlamda baskılanmıştır. Bu tip coin’ler uzun vade (5 yıl ve ötesi) için değerlendirilebilecek coin’ler arasındadır. Özellikle Halving — Zorluk Bombaları gibi güncellemeler enflasyonu ciddi anlamda baskılar. Bu yüzden bu güncellemeler coin’in fiyatını yukarı çıkarmaktadır (Bitcoin’deki halving’in fiyatı yukarı taşımasının sebebi budur). Enflasyonu yüksekken alıp beklemek düşmesi ile birlikte ciddi fiyat çıkışına sebep olacaktır. Yazının ilerleyen kısımlarında enflasyon hesaplama ve halving vb. yöntemler anlatılacaktır.

D. Coinin Market Büyüklüğü


Toplam coin miktarı, dolaşımdaki coin miktarı, oranı ve enflasyon kavramlarını öğrendik. Geldik başka bir metriğe. Bir coin’in market büyüklüğü.

Bir kripto paranın market büyüklüğü çok kolay bir işlem ile hesaplanıyor.

(Dolaşımdaki Coin Miktarı) x (Coinin Anlık Fiyatı) = Coinin Market Büyüklüğü


Peki Market Büyüklüğü ne işimize yarar? Coin’in fiyatı ile dolaşımdaki miktarının çarpımı bize ne gibi bir veri sağlar? O zaman en kilit cümle gelsin:

“BİR KRİPTO PARANIN MARKET BÜYÜKLÜĞÜ İLE RİSK İŞTAHI ARASINDA TERS ORANTI VARDIR.”

Bu cümle şunu diyor, eğer bir kripto paranın market büyüklüğü yüksek ise çok tanınmıştır, bir çok borsada listelenmesi muhtemeldir ve kendinden düşük sıralamalardaki coin’lere göre daha güvenli bir limandır.
Bitcoin kripto para piyasasının en büyük parasıdır. O halde kripto para piyasalarında en az risk içeren ve en az volatilite içeren kripto para Bitcoin’dir. Market büyüklüğü azaldıkça kripto para çok daha riskli bir hale gelmektedir.
Peki riski yüksek olan kripto paradan kaçmalı mıyız? Hayır. Bir kripto paranın riski yüksek ise getirisi de götürüsü de fazla olur. Örneğin 600. sırada olan bir kripto para için değerinin 2 katına çıkması veya %90 kayıp yaşaması gayet olağan iken Bitcoin için bu durum daha zordur.

Kendi tecrübelerim düşük market büyüklüğü olan kripto paraların ciddi manipülatif olduğudur. Ancak küçük hacimler ile bu paralara şans vermek mantıklı olacaktır. Örneğin, 10 lira ile Bitcoin almak fazla kâr getirmese de düşük market büyüklüğü olan bir coin bu parayı katlayabilir. Ancak bu paralara yüksek hacimle yatırım yapmak acı bir tecrübe ile sonuçlanabilir.


E. Coinin Bulunduğu Borsalar


Market büyüklüğüne yakın bir metrik olsa da bir coin’in bulunduğu borsa ne kadar çok ve bu borsalar ne kadar büyük ve prestijli ise bu coin hakkında bir çok fikir verir.
Bir coin çok borsada listeli ise bu coin’e ulaşım kolay olacaktır. Bu durum bir coin’in fiyatlanması için çok önemli olacaktır. Çünkü bir çıkış dalgasında bu coin’i herkes almak isteyecektir, eğer bilinmedik ve “merdiven altı” tabir ettiğimiz ünlü olmayan borsalarda ise bu coin’e ulaşım zor olacaktır ve o borsadaki az insan tarafından coin fiyatı manipüle edilecektir.

Şu mantık yanlıştır, “Eğer bir coin az borsada listeli ise kötüdür.” Hayır, borsalar kendi cebine bakmaktadır. Eğer bir coin’in alım satımı fazla ise seve seve bu coin’i ekleyip komisyon kazanmak isterler.

3. İlk verilere baktım alacağım coin ilk bakışta olumlu peki sonra?


CoinMarketCap veya CoinGecko’dan coin’imizin temel metriklerine baktık. Dolaşım miktarı, maksimum miktarı, enflasyonu (hesaplamasını anlatacağım) ve listelendiği borsaların hepsini öğrendik. Şimdi alacağımız coin’i daha detay inceleme zamanı. Bu metrikler sadece ufak bir fikir verir.

A. Coin Dağılımı


ÖNCELİKLE IVIR ZIVIR HİÇBİR YERE BAKMIYORUZ. İLK BAKACAĞIMIZ YER HER ZAMAN AMA HER ZAMAN COİN DAĞILIMI OLMALIDIR.

Şimdi önceki verilerden genel olarak coin’in miktarını, dolaşımını öğrendik. Coin dağılımı ise çok basittir. Dolaşımdaki coin’ler kimde, nerede ve en önemlisi olayın başında nasıl dağıtıldı?
Bitcoin 2009 yılında Satoshi Nakamoto tarafından yaratıldı. Daha sonra Satoshi Nakamoto Bitcoin’i denemek için kazım yaptı. Tahmin ediyoruz ki, Satoshi ilk zamanlarda 1 milyona yakın Bitcoin kazdı (Toplam Bitcoin arzının %4–5 ine denk gelmektedir).

Ethereum ise 2015 yılında duyrulduğunda 60 Milyon ETH başta kazılmış 0.33$ ICO fiyatı ile topluluğa satılmıştır. 10 Milyon ETH ise geliştiricilere ve Ethereum Foundation için ayrılmıştır (Hala daha bu ETH’ler ile geliştiriciler desteklenmektedir, günümüzde toplam arzın %4–5’ine denk gelmektedir).

ETH dağılımını gösteren bir daire grafik.


Başka bir örnekte NANO Currency’den gelsin. NANO 2014 yılında Colin LeMahieu tarafından “RaiBlocks” olarak geliştirilmeye başlanmış, 2015 yılında FAUCET sistemi ile bedava 126,248,289 NANO dağıtılmış, 7,000,000 NANO geliştiriciler için ayrılmıştır. Halihazırda toplam 133,248,297 NANO dolaşımdadır. Evet inanması güç olsa da NANO tamamen bedava, FAUCET dediğimiz musluklar ile dağılımı yapılan bir kripto paradır.

3 örnek farklı dağıtılım modellerine örnektir. Bitcoin’de ilk madencilik yapanlar, Ethereum’da ilk satış yapanlar, NANO’da ise Faucet sistemini ilk kullananlar ciddi bir kâr elde etmişlerdi. Bu örnekler 2017’de ciddi bir ICO furyasına sebep oldu. Özellikle Ethereum üzerinde yapılan coin’ler ICO yapılıyor satılıyor ve ciddi meblağlara ulaşıyordu. (Nitekim 2017 ICO’su coin’lerinin büyük bir kısmı battı.)
Bütün bu gelişmeler coin dağılımının çok önemli olduğunu herkese öğretti. Çünkü yüklü miktarda coin tutan ekipler hiçbir şey yapmadan coin’lerini satıyor coin fiyatını yüksek fiyata çıkarıp ellerindeki büyük oranı insanlara yıkıp kaçıyordu.
Bu dönemden sonra, artık çıkan her proje coin dağılımını şeffaf bir şekilde belirtmeye başladı. BİR PROJENİN COİN DAĞILIMI ŞEFFAF DEĞİL İSE ALMAYIN.

AVAX coin’in dağılımını gösteren daire grafik.



Örneğin Avalanche Projesinin coin’i olan AVAX’a bakmak gerekirse;
720M Maksimum AVAX’ın 360M’u Staking ile elde edilecek.
Geriye kalan 360M AVAX’ın:

  • %10’u Avalanche takımının.
  • %10’u ICO olarak satılmış.
  • %9.26’sı Avalanche Foundation’ın.
  • %2.5’i AirDrop yapılmış.
  • %5’i Stratejik partnerler için ayrılmış.

Her proje bu şekilde açık ve şeffaf bir şekilde coin’lerinin dağılımını göstermelidir. Eğer bir projenin coin’leri tek elde toplanmışsa veya bu coin’ler adil olmayan bir şekilde dağıtılmış ve VC (Venture Capital)’ler büyük söz sahibi ise bu projeye temkinli yaklaşmak gereklidir. Çünkü elinde yüklü miktar varlık yöneten birisi coin fiyatını her türlü manipülasyona açık hale getirir.
Bu kısma kadar bir projenin duyrulduğu zamandaki coin satışını ve kimlere gittiğini araştırdık.

Dağılımı iyi olan ve olmayan bir ERC20 coin’i Etherscan kullanarak izleyelim.

SHIBA INU Token Etherscan verileri



UNI Token Etherscan verileri


SHIBA INU diye bir coin buldum, coin’in %50’si tek hesabın elinde, toplam 10.974 kişinin elinde bu coin var.
Uniswap’ın UNI coin’i ise gayet dağıtık ve 187.192 kişinin elinde bu coin’den var.
Buradan çıkarılacak sonuç bir coin’in dağılımı ve dağıtıklığı ne kadar fazla ise o kadar iyidir. Bir coin ne kadar fazla kişide buluyorsa o kadar fiyatın manipüle edilmesi zorlaşır. Bu örnekler ERC20 tokenler için verildi. Siz de kendi alacağınız coin’lerin dağılımına mutlaka bakın.

B. Coin’in mevcut durumu, RoadMap’i, geliştirici ekibi.


2017 ICO furyasında neredeyse bütün projeler Ethereum ağında coin’lerini çıkarttı, bu ağda coin’lerini insanlara sattıktan sonra Mainnet’e (yani Ethereum’u terk edip kendilerine has zincirlerine) geçeceklerini söylediler. Ancak işler bazı projeler için fiyasko ile sonuçlandı ve proje sahiplerinin çoğu mevcut coin’leri satıp kaçtılar.
Yatırım yapmadan coin dağılımından sonra sorulacak ikinci soru ise bu projenin kendine has zincirinin olup olmadığıdır. Buna en güzel örnek Holochain’dir. 2018 yılında Holotoken (HOT) ERC20 satışı başlatan Holochain ciddi bir rağbet görmüştü. Ancak 2021 yılında Holochain’in hala daha Mainnet’i duyurulmadı. (Ancak Mainnet’inin yaklaşması bu yazıdan 1 ay önce ciddi fiyatlanmasına sebep oldu.)

Holochain 2019’da 40 Sats’ı görmüş daha sonra 1 Sats’a kadar düşüş yaşamıştı.
Bu düşüşün tek sebebi insanların bir türlü gelmeyen Holochain’in Mainnet’inden ümidini kesmesinden dolayıdır. Bu yüzden alacağınız coin’e mutlaka bakın kendi Mainnet’i var mı, yok mu?
Yoksa, böyle bir hedefleri var mı yok mu bunu belirlemek gerekir. Bunu RoadMap’lerine yazmış mı ve daha önce RoadMap’te yazılan hedeflerini gerçekleştirmiş mi sorunu sormak gerekir. RoadMap, bir projenin gelecekte yapmak istedikleri hedefleri takvimidir. Bir projenin RoadMap’i açık ve anlaşılır olmalı, önceki hedeflerini yapmış olması gereklidir.

Bu noktada projenin geliştirici ekibine yakın olmak, sosyal medyadan ve çeşitli kanallardan sormak ve sorgulamak gerekir. Bütün bu projeler birer yazılımdır ve bu yazılımları geliştirmek için GitHub kullanırlar. Bir projenin GitHub aktivitesi geliştiricilerin çalışıp çalışmadığı hakkında fikir verebilir.

D. Coin’in topluluğu, sosyal medya gücü ve marketing’i.


Bu kısım aslında hiçbir veriye dayanmıyor, ancak şunu iyi bilmek gerekir, kripto market spekülasyona her zaman açık olmuştur ve olacaktır. Bir ürün ne kadar pohpohlanıyor ise fiyatı artıyor. İçi bomboş projeler sadece kitle yönlendirmesi ile ciddi kâr marjına ulaşabiliyor.


Bu kısım da bu durum için yazıldı. Bir coin’in topluluğu ne kadar büyük, sosyal medyada ne kadar söz geçirebiliyorsa marketing’i iyidir ve sükse yapar. Alacağınız coin’in mutlaka Telegram, Discord, Twitter hesaplarına girin; kaç kişiler, ne kadar aktifler, sorduğunuz sorulara açıklayıcı ve basit yanıtlar veriyorlar mı, Twitter’da aktifler mi bunlar çok önemlidir. Pasif bir ekibin projesini duyurması kaliteli olmaması halinde çok zordur. Ancak marketing’i yani pazarlaması yüksek bir ürün prim yapacaktır. Kalabalık bir topluluk her zaman fiyata olumlu yansır.

Ben yıllardır Ethereum Reddit takip ederim, sorduğum her soru orada yanıt bulmuştur. Zaman zaman karamsarlığa düştüğüm, tedirgin olduğum ve cevapsız kalan sorularıma Reddit’te yanıt bulmasaydım belki de çoktan Ethereum’larımı satmış olacaktım. Bir coin’in topluluğu ile iletişime geçmek oradaki insanların fikirlerini almak çok önemlidir.

E. Projenin ilerideki mevcut etkinlikleri ve haberleri.

Kripto para severler arasında şöyle bir cümleyi sıklıkla duymuşsunuzdur. “Buy the rumor, sell the news.” Bu cümleyi şöyle açıklayalım, bir çok kripto para duyurular, etkinlikler, önemli partnerlikler ve haberler paylaşır. Örneğin Justin Sun TRON’un kurucusu bu manipülasyonu sık sık yapan biridir. Sürekli bir haber vereceğini söyler TRON (TRX) fiyatı artar ve haberi duyurduktan sonra coin düşer.

Bu yüzden alacağınız kripto paranın ileride bir haberi, duyurusu, etkinliği vs. olacak mı bunu araştırmak ciddi bir önem arz etmektedir. CoinMarketCal bu iş için biçilmiş bir kaftandır. Bu siteye girdiğinizde mutlaka alacağınız kripto paranın adını yazın ve ileride önemli bir haberi var mı bakın.

Yapılmaması gerekenler.

A. VIP gruplar, pump grupları, manipülatör gruplar.


Kripto para piyasalarının henüz devletler nezdinde regülasyon yok. Olacağa da benzemiyor. Merkezi borsalara çeşitli düzenlemeler, kurallar getirilse de merkeziyetsiz borsaların yükselişi kripto paraların alım satımının da eşler arası üçüncü kişiye gerek olmadan gerçekleşebilmesinden dolayı regülasyonlar ve kısıtlamalar yakın gelecekte de mümkün görünmüyor.
Her piyasanın manipülatörü olduğu gibi kripto para piyasalarında da bu vardır. Dünya’nın en büyük bankaları bile yeri geldiğinde devlet paraları, emtialar ve diğer türev ürünler üzerine bir çok spekülasyon yapabilmektedir. Buradan hareketle kripto para piyasalarında da bu tip oluşumlar çok daha fazladır ve tehlikelidir.
Öncelikle bedava peynir sadece fare kapanında olur. Bu piyasada hiçkimse tanımadığı bir başkasına yardım etmez, zenginden alıp fakire vermez. Robin Hood’luk taslamaz.



Peki pump grupları neden var, çok basit bir grafik ile cevap verelim.


Yukarıda olduğu gibi önceden yüklü miktarda alım yapan veya “Long” pozisyon açanlar kurban aramaya başlar, kurban geldikçe fiyat yukarı tırmanır ilk girenler çıkar ve daha sonrası için durum hiç iç açıcı değildir. Pump gruplarının hemen hemen hepsi Çiftlikbank, Titan gibi saadet zinciri mantığı ile çalışır. Bu gruplardan uzak durun.
VIP grupları ise bunun daha farklı bir versiyonudur. VIP gruplarının “İddaa VIP Grubu”ndan farkı yoktur. Eğer bir trader zaten başarılı ise VIP grupları kurmasına gerek yoktur. Bu adam zaten para kazanıyordur. Ancak VIP grubu kuran birisi hem üzerinizden para kazanıyor, hem de sizi yukarıdaki Pump grubundaki kurbanlar gibi kullanıyordur.


B. Kripto Twitter fenomenleri.

Saygıdeğer dostlar, Satoshi Nakamoto’ya Bitcoin’i bir şeye benzetir misin diye sorduklarında şöyle ikonik bir cevap vermiştir:

“Üzgünüm ancak Bitcoin ve blockchain şu zamana kadar Dünya’da benzetebileceğim hiçbir şeye benzemiyor.”


Satoshi Nakamoto Bitcoin’i icat ettiğinde Bitcoin’e benzer bir çok sistem ortaya çıkmıştı. Ancak çoğu başarısız oldu ve bu alanda mevcut bilgi son derece azdı. Yani, kripto paralar hakkında en fikir sahibi kişinin toplam tecrübesi en fazla 10–12 senedir.

Kısacası Twitter’daki fenomenlerin, buna ben de dahilim, Bitcoin ve blockchain hakkında bilgisi sınırlıdır. Zamanla tanınmaları ve özellikle ilk olmalarından dolayı bir çok takipçiye sahip olsalar da Twitter’daki fenomenlerin çoğu Bitcoin, blockchain konusunda çok da bilgili değildirler. Dolayısı ile aralarında takipçi sayısının avantajını kullanarak reklam yapan, “shitcoin” dediğimiz yukarıda saydığım metriklere ters coin’leri bilgisiz kitlelere kazıklamaktadır. Bundan dolayı HİÇBİR Twitter fenomeni yatırımlarınızda tasarruf sahibi olmamalıdır.

C. Kaldıraçlı işlemler ve yüksek ROE iştahı.


 Kaldıraçlı işlemler son derece risklidir. Bu işlemlere “kısa yoldan zenginlik” için girilmez. Yeni yatırımcının kaldıraçlı işlemlerde işi yoktur. Ciddi teknik bilgisi ve borsa geçmişi olan kişilerin yeri kaldıraçlı işlemlerdir.
Ayrıca bu tip görseller fenomenler ve gruplarda paylaşılarak insanlar kandırılmaktadır. Bu tuzağa düşmeyin. Mevcut pozisyonların büyüklüğü düşüktür. Zengin olmadılar, paranın altında kalmadılar.

Kendi tecrübelerim, yorumlarım ve son sözler.

Bitcoin’i 2014’te duymuş, ilk tepkim “Hangi salak bunu alır?” olmuştu. Ancak insan bilmediğinin cahili olduğundan zamanla büyük bir yanılgıya uğradığımı anladım; 2015 yılında yatırım alanında çeşitli girişimlerim olsa da, özellikle ekosistemi öğrenmek için kendimi eğitmeye başladım.
Kripto paralara ilk ciddi yatırımım 2015–2016 yılında Ethereum ile oldu. O günden beri sistematik olarak kripto para ekosistemi içerisinde rol almaya başladım. 2017 yılında ise Twitter’da aktif olmaya başladım ve halen takipçilerimi bilgilendirmekteyim.
Burada riskini iyi ayarla, stop koy, planın olsun gibi sıradan tavsiyeler vermeyeceğim. Ancak madde madde kendi tecrübelerimi sizinle paylaşacağım.

  1. Kripto’da “ALL-IN” diye bir mantık yoktur. 100 liran varsa, 100’üyle de kripto para yatırımı kesinlikle yapılmaz. Kripto paralarda fırsat hiçbir zaman bitmez ve bunlar hızlı gelişir. Eğer cebinde Altcoin alacak para bırakmamış hepsiyle başka coin’ler almışsan fırsatı kaçıracaksın. Genelde Türk Lirası veya Dolarla kripto para aldığımız için HER ZAMAN hızlı bir şekilde coin alabileceğiniz TRY ve USD tutun.
  2. Tüm paralarınızı Altcoin’lere yatırmak tehlikelidir. En az volatil para bu piyasada Bitcoin’dir. Bitcoin’in ufak sallanması halinde yukarıda anlattığım bütün metrikleri mükemmel olan bir coin bile bir gecede %50 silebilmektedir. Bu yüzden ben her zaman bir miktar Bitcoin bulundururum. Bitcoin’in sert çıkış yaptığı zamanlarda Altcoin’lerin çöküşünü keyifle izlerim.
  3. Yukarıda da belirttiğim gibi hiçbir Twitter fenomeninin portföyünüzü yönetmesine izin vermeyin. Başkasının planı ile yatırım yapan onun sözü dışında hiçbir şey yapamaz. Bu yüzden her zaman kendi bildiğinizi uygulayın. Para kaybetseniz de olsun, tecrübe kazanırsınız.
  4. Kriptoda küçük hareketlere takılmayın, genel trendlere uyun. Her hedef burada gerçekçidir. Bir gece bir coin 1000x yapabilir, -%99 da yapabilir. Genel trend ne diyorsa ona göre hareket edin. Eğer düşüşler ardı ardına geliyorsa satın çıkın. En iyi metriklere sahip coin’ler de çökecektir. Boğada ise sabırlı olun.
  5. Teknik Analiz öğrenin, en azından sorgulayın formasyonları internetten karıştırın inceliklerini öğrenin ve beğendiğiniz bir grafiğin aynısını siz de çizmeye başlayın. Aynısını bile çizseniz kazanım elde edersiniz. Zamanla ustalaşmaya başladığınızı fark edeceksiniz.



Faydalı bir başucu rehberi olması dileklerimle..


Kaynak: TobbyKitty




BULB: The Future of Social Media in Web3

Learn more

Enjoy this blog? Subscribe to Mashiyevn

11 Comments