Orta Çağ da Akıl Almaz Gelenekler

AW8e...GyAB
11 Jan 2024
79


1- Hayvan mahkemeleri

Bir eşek, vahşete katılmaktan yargılanmış ve sonrasında istemeden katıldığı için serbest bırakılmıştı.
Orta Çağ’da hayatın zor olduğuna şüphe yok, ancak bu zorluk yalnızca insanlar için geçerli değildi. Tıpkı iki ayaklı sahipleri gibi, böceklerden büyükbaşlara kadar tüm hayvanlar yasayı ihlal ettikleri şüphesi üzerine mahkemeye çıkarılıyordu. Orta Çağ’da sanığın bir hayvan olduğu en az 85 mahkeme kaydı bulunuyor. Hayvanların sanık koltuğuna oturma hikayeleri ise kimi zaman trajikken kimi zaman absürt olabiliyor.
Hayvan mahkemelerinin en azılıları İnsan vücutlarını kemirmekten çocuk yemeye kadar birçok şeyle suçlanan ve hüküm giyen domuzlar. Mahkemeye çıkarılan domuzların çoğu suçlu bulunuyor sonrasında ise asılarak veya kazığa bağlanıp yakılarak idam ediliyordu. 1386’da görülen bir davada, suçlu bulunan domuz yelek ve eldiven giydirilip insan maskesi takılarak idam edilmiş

2-Göz alıcı erkek modası

Thames’te bulunan bu ayakkabı, bir bilek kısmına ve uzun bir burna sahip. C: Museum of London
Orta Çağ’da kalburüstü sınıf için servetlerinin ve yoksul halktan üstünlüklerinin bir dışavurumu olan giyim kuşamın önemi büyüktü. Tam da bu nedenle, Avrupa boyunca uzun sivri uçlu erkek ayakkabıları gibi çok sayıda tuhaf moda akımı ortaya çıkmıştı. Ayakkabı ne kadar uzunsa onu itibarı ve serveti de o kadar büyük demekti. Bazı ayakkabılar öylesine uzundu ki balina kemiğiyle sağlamlaştırılmaları gerekiyordu.
14. yüzyılın sonlarında erkekler açık saçık kıyafetlerle, çoğu zaman tehlikeli derece kısa tuniklerin altına taytlar giyerek vucütlarını göz önüne sermeye başladı. Bu trendi, genital bölgeyi sararak erkekli vurgulamak amacıyla pamukla doldurulup pantolonların ön kısmına eklenen kasıklıklar izledi.


3-Zorunlu evlilikler

Evlilik sonrası çiftin yatakta ilk bir araya gelişi konuklar tarafından izleniyordu. C: All About History
Orta Çağ’da üst sınıftan insanların evlilikleri hakkında bilinenlerin çoğu doğru, bu evlilikler sıklıkla siyasi ve toplumsal kazanç, nadirense aşk için yapılıyordu ve kadınların, Orta Çağ yaşamının neredeyse tüm yönlerinde olduğu gibi söz hakkı yoktu. Kız ve erkekler vücutları ergenlik döneminin belirtilerini gösterir göstermez evliliğe hazır sayılıyordu. Bu yaş kızlar için 12 erkekler için erkekler için 14’tü.
Ancak o dönemde düğün, bugün bildiğimizde epeyce farklıydı. Evlilikler resmi bir törenle yapılmıyor ve çift evlenmek için bir izin almıyordu. Çift rızalarını belirterek dakikalar içinde, sokak ortasında, dükkanda ve hatta yatakta bile saniyeler içinde evlenebiliyordu. Bu durum çiftlerin gerçekten evli olduklarını kanıtlamasını zorlaştırdığından 12. yüzyılda evliliklerin tanrının ve konukların huzurunda yapılması gereken kutsal bir tören olduğu ilan edildi.

3- Saray Aşkı

Yukarıda da bahsedildiği gibi, üst sınıfta evlilikler aşkın esamesini bile taşımayan yalnızca maddi ve toplumsal kazanç amacıyla yapılan zoraki birleşmelerdi. Bu nedenle, kendilerini bulabildikleri en yakın bataklığa atmak istemeyen Orta Çağ soyluları çareyi romantik arzularını “saray aşkları”nda doyurmakta buluyordu. 
Adından da anlaşılacağı şekilde saray mensuplarının yaşadığı bu ilişki lord ve leydilerin evliliklerine durumlarına bakmaksızın aşkı tatmalarını sağlıyordu. Saray aşkı yaşayan dans etme, kıkırdama ve hatta el ele tutuşma gibi uygunsuz davranışlar sergilese de cinsel ilişki kati suretle yasaktı. Saray aşkı öylesine yaygındı ki bu husus hakkına bir kural listesi bile hazırlanmıştı.

5- Döverek Boşanma

Çukurdaki silahsız bir adam ile elinde beze sarılmış taşlar olan karısı arasındaki kavga.
İş aralarındaki çekişmeyi çözmeye gelince Orta Çağ’daki Alman çiftler zaman kaybetmiyordu. İki normal insan gibi tartışmak yerine, şiddete başvurmayı tercih ediyorlardı. Tek seferlik dövüşmeden oluşan mahkemeler çiftlerin aralarındaki anlaşmazlıkları çözmenin yaygın bir yoluydu ve bir karı koca dövüşmeye başladığı zaman işin içine erkeğin tek eli arkasında bir çukurun içine ayakta durması kadının ise içi taş dolu bir torbayla etrafında koşması gibi tuhaf sınırlamalar getiriliyordu

6- Kuralsız Futbol

Ortaçağ’da futbol.
Holiganlığın modern bir olgu olduğunu düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Orta Çağ İngiltere’sinde daha sporun adı bile konulmamışken şiddet dolu olaylar yaşanıyordu.
Bugün futbol olarak bildiğimiz spor vahşi, kaotik ve hatta ölümcül olabiliyordu. Tüm köyde, sayısız oyuncuyla oynanabiliyor ve çoğu zaman tekmelenen top değil karşı takım oluyordu. Gol atmaya giden yolda adam öldürmek dışında her şey mubahtı. 1314’de Kral II. Edward yeter artık diyerek oyunu yasakladı.

7- Deliler Bayramı

Orta Çağ Avrupa’sında birçok insan, Ocak ayının başlarında Deliler Bayramı’nı kutlamak üzere bir araya geliyordu. Bu bayram da kökenini birçok Hristiyan bayramı gibi bir pagan festivalinden, Saturnalia’dan, almaktaydı. Deliler Bayramı’nda en yüksek rütbeli memurlar en düşük rütbeye geçiyor, hizmetçiler efendi oluyor ve toplaşan kalabalıktan sözde bir kral seçiliyordu. 
Başta yalnızca kilise koridorlarıyla sınırlı tutulması istenmişse de kutlama halktan insanların da katılımına açılmış böylece geçit törenleri, komik performanslar, kostümler, erkeklerin kadın, kadınların erkek kılığına girmesi, açık seçik şarkılar ve tabii ki sınırsızca içki gibi türlü eğlenceler de ortaya çıkmıştı.

 8- Miğferli Tavuk

Orta Çağ’da yoksul insanlar için yemek yavan, sıkıcı ve çoğu zaman aynıydı. Ancak zenginler için yemenin sınırı yoktu.
Zenginlerdeki oburluk öyle yüksek bir seviyeye ulaşmıştı ki yeni lezzetler yaratmak uğruna deneysel çalışmalar yapılıyor, ilginç tasarımlar ortaya atılıyordu. Bu tasarımlardan biri de tavuğun kızarmış domuzun sırtına biner gibi oturtulduğu miğferli tavuktu.

Write & Read to Earn with BULB

Learn More

Enjoy this blog? Subscribe to Sokrates

8 Comments

B
No comments yet.
Most relevant comments are displayed, so some may have been filtered out.