ORHAN BEY (1326-1359)

5SQ2...dtQ8
29 Jan 2024
38

Orhan Gazi veya Orhan Bey (Osmanlıca: اورخان غازی; d. y. 1281, Söğüt – ö. Mart 1362, Bursa), Osmanlı İmparatorluğu'nun ikinci padişahıdır. 1324 ile 1362 yılları arasında hüküm sürmüştür. Babası Osman Gazi'den 16.000 km² olarak aldığı beyliği, oğlu I. Murad'a 95.*000 ila 100.000 km2 arsa bıraktığı biliniyor.

Osmanlı Beyliği'nin kurucusu Osman Gazi ve Malhun Hatun'un oğludur. Sarışın, uzun boylu ve mavi gözlü, halk tarafından çok sevilen, ulemaya saygılı, merhametli bir hükümdar olarak tanımlanır. Sık sık halkın arasına karıştığı ve dertlerini dinlediği söylenir. Babası Osman Gazi'nin vefatı üzerine 1326'da bey olmuştur. Orhan Bey'e Şücaeddin, "İhtiyareddin" ve "Seyfeddin" unvanları verilmiştir. Ölüm tarihini 1359, 1360, 1361 ve 1362 gösteren kaynaklar da vardır.



"Sultan" unvanını kullanan ilk Osmanlı padişahının I. Murad olduğu kabul edilmektedir; lakin bazı kaynaklar Orhan Bey'i "sultan" unvanını kullanan ilk Osman padişahı olarak kabul etmektedir. Hatta, onun adına darb edilen sikkede "Sultan-ı Azam Orhan Bey" yazılmaktadır;[12] ve üstelik, Orhan Bey'e ait olan bir tuğrada "Sultan Orhan" yazılmaktadır. Hatta İbn-i Batuta, Osman Gazi'yi "ilk sultan" olarak adlandırmaktadır.


Anadolu'da Fetihler

Orhan Bey'in beylik yıllarının ilk dönemi Anadolu'da fetihlerle geçmiştir. Beyliği sırasında bütün diğer Anadolu beylikleri gibi İran'da kurulu İlhanlılar'ı metbu sayıp yıllık vergi ödemekte devam etmiştir. Diğer yandan da Bizans topraklarına yönelik akınlar ve fetihlerle Osmanlı Beyliği daha güç kazanmıştır.

Orhan Bey 1321'de Mudanya'yı fethederek beyliğini Marmara Denizi kıyısına ulaştırmıştır. 1323 yılında Gebze de kendi adında camii yaptırmıştır. 1321 ve 1326'ya kadar Gazi komutanlar emri altında Osmanlı beylik birlikleri beylik sınırlarına sevkedilmiş; Konur Alp Batı Karadeniz dolaylarına, Akça Koca İzmit dolaylarına, Abdurrahman Gazi Yalova (Yalakabad) dolaylarına akınlar yaparak Yalova, Akyazı, Mudurnu, Pazaryeri (Ermenipazarı), Sapanca (Ayangölü), Kandıra, Samandra fetihleri yapılmıştır.


1326'da hedef, bölgenin en büyük merkezi olan ve yıllardır abluka altında tutulan Bursa kenti olmuştur. Önce Orhaneli (o zaman Adranos) kalesi alınmış ve yıkılmış; sonra Bursa hisarını kuşatmak üzere Pınarbaşı mevkiinde karargâh kurulmuştur. Fakat Köse Mihal Bey'in diplomatik çabaları sonucu kale muhafızı Evranos kaleyi savaşsız teslim etmiştir. Köse Mihal Bey ve Evranos Bey'in Müslüman olup Orhan Bey'in hizmetinde akıncı beyleri olarak görev yapmaları ve bu misyonu kendi soydaşlarına devretmeleri Osmanlılık kimliği yaratma siyasetinin ilk başarılı sonuçlarıdır. Bir vekayiname Bursa alınışını 2 Cemazievvel 726 (6 Nisan 1326) olarak vermektedir. Fakat elde bulunan bazı, Orhan Gazi adına Bursa'da basılı olduğu gösterilen akçe sikkeleri daha önceki tarihleri göstermektedir. Genel olarak Osmanlı tarihçiler Bursa'nın alınması ile Orhan Gazi tarafından başkent yapıldığını bildirirler.

Sonraki yıllarda Orhan Bey'in gazi komutanları akıncıları ile Kocaeli topraklarında ilerlemişler; Kartal ve Aydos kalelerini fethetmişler ve Boğaz kıyılarında görülmüşlerdir.

Mayıs 1329'da Bizans imparatoru olan III. Andronikos ve yakın danışmanı (sonra imparator olan) İoannis Kantakuzinos 2.000 paralı asker ile takviyeli bir Bizans ordusu ile Kocaeli'nde ilerlemiş; İzmit kuşatması yapan ise Orhan Gazi ivedi yürüyüşle Darıca üzerinden gelmiş; ve ilk defa bir meydan savaşı olarak Bizans ve Osmanlı orduları 11 Haziran 1329'da Maltepe (Palekanon) Savaşı'na girişmişlerdir. Bu savaşta Bizans ordusu Osmanlı ordusuna yenik düşüp bozguna uğramış ve Bizans İmparatoru III. Andronikos yaralı olarak kurtulmuştur. Böylece III. Andronikos'un Bizans Anadolu topraklarını geri alma planları suya düşmüştür ve Bizanslılar bir daha böyle planlara girişmemişlerdir.

Orhan Bey'in bu askerî zaferi sonucu olarak bütün Hristiyanlar için ana itikat prensibi sağlayan "Nicea İtikadı"'nin 325'te kabul edildiği şehir olan ve Bizans Konstantinopolis'i Latinlerin elinden alıp kurtaran İznik İmparatorluğu'nun başkenti olmuş olan İznik (Nicea) 2 Mart 1331'de hiç direniş görünmeden fethedilmiştir.[19] Orhan Bey ve yakınları tarafından yapılan imar çalışmaları çok kısa bir zamanda İznik bir Osmanlı kültür, ticaret ve sanat merkezi olan bir İslam şehrine döndürmüştür. Özellikle Orhan Bey İznik büyük katedralini camiye ve bir manastırı medreseye çevirtmiş; eşi Nilüfer Hatun bir imaret yaptırmış; oğlu Süleyman Paşa ise yeni bir medrese inşa ettirmiştir.[4][5] Orta Çağın en büyük seyyahi olduğu kabul edilen İbn-i Batutta 1332–1347 döneminde yaptığı seyahatte Anadolu'ya gelmiş ve Alanya'dan başlayarak kuzey doğru Orhan Bey'in yönettiği Osmanlı Beyliği dahil, Anadolu beyliklerini ziyaret etmiştir.

Yenilikleri ve Düzenlemeleri


Devlet alanında

Orhan Bey Osmanlı Beyliği'ni yeni yasalar ve düzenlemeler sayesinde devlet yapmıştır. İlk kez vezir ataması bu dönemde yapılmıştır. İlk kadı ve subaşı atamaları bu dönemde yapılmıştır. Sancaklara kadılar gönderilmiştir. Divan Örgütü kurulmuştur. Vakıf sistemi, adli teşkilat kurulmuştur. Askerlik alanında Yaya ve müsellem olarak ilk düzenli Osmanlı ordusu kurulmuştur. İlk donanma çalışmaları yapılmıştır ve Osmanlı Devleti gücüne güç katmıştır.

Ticaret ve ekonomi alanında

Orhan Gazi, babası Osman Gazi'nin 699/1300 yılı civarında Eskişehir'de çıkardığı ilk Bac kanunundan sonra, Bursa'da Osmanlılar'ın en eski ticarî kanunu olan 21 maddelik ilk İhtisab Kanunnamesini çıkarmıştır.[25] Sonraki İhtisab kanunnamelerinde yer alan bazı maddelerin nüvesini de içeren bu küçük kanunnamede, Bursa'daki ehl-i hirfet ve dükkânların ödeyeceği Bac miktarlarını belirleyen maddelerin yanı sıra, ilk defa şarap satıcıları, kalaycılar ve hamam işletmecilerinin işletim ve üretim standardını tespite yönelik birtakım kriterlere de yer verilmiştir.[26] Kanunnamede genel çerçevede Osman Gazi'nin Bac kanununda belirlediği 2 akça bac bedeli korunmuş; "kilinder", "lidre" (libre) gibi ölçü birimlerinin o dönemdeki varlığı ve Orhan Bey zamanında Bursa'daki esnafın hangi sınıflardan ibaret olduğu da önemli birer tarihî veri olarak ortaya konulmuştur.

Orhan Gazi döneminde basılmış gümüş sikke.

Kişiliği ve fiziki yapısı

Orhan Gazi; mavi gözlü, sarışın, beyaz tenli, geniş göğüslü, iri yapılı bir insandı. Kulağında siyah bir beni vardı. Sık sık halkın arasına karışıp onların dertlerini dinlerdi. Davranışları dengeli ve kararlıydı. Daima tedbirli davranırdı. İyi ahlâklı olarak bilinirdi.

Son yılları ve ölümü

Orhan Gazi, son yıllarında Osmanlı Devleti'nin idaresini, oğlu şehzade Murat‘a bırakarak hayatını Bursa'da geçirmiştir.

Ölüm nedeni ve yılı hakkında tarihçiler arasında ihtilaf bulunmaktadır. Zamanının tarihçisi olan Âşıkpaşazâde, Orhan Bey'in Süleyman Bey'le aynı yılda, 1358'de, öldüğünü yazmaktadır.

Bazı tarihçiler 1360 yılında 79 yaşındayken öldüğünü bildirirler ve diğerleri ise ölümünün 1362'de olduğunu belirtir. Orhan Bey, Bursa'da, Gümüşlü Kümbet'te babasının türbesine gömülmüştür.
Orhan Bey'in Bursa'daki Gümüşlü Kümbet'de türbesi

Ailesi


Eşleri
  1. Asporça Hatun: Bizans İmparatoru III. Andronikos'un kızı, Şehzade İbrahim ve Fatma Hatun'un annesi.
  2. Nilüfer Hatun (Valide Sultan): Yarhisar Tekfurun kızı, I. Murat ve Süleyman Gazi'nin annesi.
  3. Theodora Hatun: Bizans İmparatoru VI. İoannis'un kızı, Şehzade Halil'in annesi.
  4. Eftandise Hatun: Mahmud Alp'in kızı.


Erkek çocukları
  1. Süleyman Paşa
  2. I. Murad
  3. Şehzade İbrahim
  4. Şehzade Halil
  5. Şehzade Kasım
  6. Şehzade Eyüp

Kız çocukları
  1. Fatma Hatun
  2. Hatice Hatun


KAYNAKLAR

  1. https://tr.wikipedia.org/wiki/Orhan_Gazi
  2. https://www.ttk.gov.tr/belgelerle-tarih/osmanli-padisahlari/






Write & Read to Earn with BULB

Learn More

Enjoy this blog? Subscribe to PeritonDiyaliz

1 Comment

B
No comments yet.
Most relevant comments are displayed, so some may have been filtered out.