KAHRAMANMARAŞ'TA NERELERİ GEZMELİYİZ?

DfXk...YbtS
12 Mar 2024
80

Akdeniz, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerini buluşturan Kahramanmaraş, tarih boyunca Hititler ’den Osmanlı İmparatorluğu’na kadar çok sayıda medeniyete ev sahipliği yapmış ve tüm bu uygarlıkların kültürel zenginliğini günümüze kadar taşımayı başarmış.
Tarihi öneminin yanı sıra yöresel lezzetleri ve doğa harikalarıyla da öne çıkan Kahramanmaraş, milli ruhun ve direnişin simgesi olmuş bir şehir.


DÖNGEL MAĞARASI

Kahramanmaraş-Kayseri karayolunun 50'nci kilometresinde yer alan ve araba ile 50 dakikada ulaşılan Döngel, üst üste ve birbirine bağlı üç mağaradan oluşmaktadır ve bu bölgedeki en önemli mağaralardan biridir.
Kahramanmaraş topraklarında ilk yerleşim İ.Ö 40.000-10.000 Paleolitik Dönem'de bu mağaralarda başlamıştır. Mağaranın tabandan tavana kadar olan yüksekliği 102 metredir. Mağaranın etekleri ceviz ve çınar ağaçları ile kaplı, yemyeşil bir dinlenme ve piknik alanıdır.

KAHRAMANMARAŞ KALESİ

Şehrin tam merkezinde yer alan kale, güney tarafı sivri ve yüksek, kuzey tarafı hafif meyilli bir tepe üzerinde kurulmuştur. Üzerinde yapılan çalışmalarda Geç Hititler Dönemi'ne ait pek çok tarihî eser bulunmuş olup Evliya Çelebi tarafından 17'nci yüzyılda kale kapısında yer aldığı belirtilen Maraş Aslanı da bu eserlerden biridir. Geç Hititler zamanında yapılan Kahramanmaraş Kalesi, daha sonraları yöreye hâkim olan Asur, Med, Pers, Kapadokya Krallığı, Roma, Bizans, Anadolu Selçuklu, Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti dönemlerinde çeşitli tamir ve ilaveler yapılarak günümüze kadar gelmiştir. Kare planlı burcun dış duvarları kesme taş, iç duvarları ise moloz taştır. Diktörtgen planlı olup, ortalama 1,70 metre kalınlığında surlarla çevrilmiştir.

ESHABI KEHF KÜLLİYESİ

Eshab-ı Kehf’in (mağara arkadaşları) Hikayesi

Eshâb-ı Kehf, pagan kültürden Hıristiyanlığa, oradan da Müslümanlığa uzanan bir süreçte farklı kültürlerin etkileşimine örnek olan bir anlatıdır. Ortaçağ boyunca Hristiyan ve İslam dünyasında bilinen anlatıya göre: Efsus ya da Yarpuz denilen bir şehirde, Roma İmparatoru Dakyanus (Dakyus) adında zalim bir hükümdar halkı kendisine ve putlara taptırırmış (MS 250).

Mitolojik Tanrılara inanışın gücünü yitirdiği bir dönemde, tek Tanrıya inandıkları için eziyet edilmekten kaçan Hristiyan dinine mensup Yemliha, Mekseline, Mislina, Mernuş, Sazenuş, Tebernuş ve Kefeştetayuş adında yedi genç ise gizlice ibadet ederek bu zalimin buyruğu dışına çıkmış.

Bunu haber alan Dakyanus’tan kaçan gençler, kendileri gibi inançlı bir çobana rastlarlar. Çobanın bildiği ve yanında su olan bir mağaraya sığınan Eshab-ı Kehf burada uykuya dalar. Eshab-ı Kehf, bir rivayete göre, 309 yıl uyur vaziyette kalır. Doğu Roma İmparatoru II. Theodosius döneminde (MS 408-450) huzur ortamında uyanırlar. İmparator, yedi kişinin yaşadığı deneyimin derin anlamından etkilenir ve anılarına bir kilise inşa edilmesini emreder. 


Eshab-ı Kehf Külliyesi

Eshab-ı Kehf Külliyesi Kahramanmaraş’ın Afşin ilçesinde yer alır. Burada yedi arkadaşa ithaf olarak inşa edilen külliye, Antik Çağ’dan beri kutsal sayılan ve Eshab-ı Kehf adıyla tanınan kayalık bir tepenin yamacındaki mağaranın çevresine kurulmuştur. Kur’ân-ı Kerîm’de, mağarada yıllarca uyuyan arkadaşların uyandırıldıktan kısa bir süre sonra vefat ettiği ve bu olaya şahit olan insanlar tarafından mağaranın yanına mescit (kilise) yapıldığı ifade edilir.


Eshab-ı Kehf Külliyesi’nin Tarihi 

Farklı din ve uygarlıkların buluşma noktası olan alanda her bir uygarlık kendi inanışları açısından alana istisnai bir değer katmış ve kendi yapılarını ekleyerek bu kutsal alanı yaşatmışlardır. Külliyede Doğu Roma, Selçuklu, Dulkadiroğlu Beyliği ve Osmanlı Devleti dönemlerine ait izlere rastlamak mümkündür.

Kaynaklardan anlaşıldığına göre bu kiliseyi Bizans İmparatoru II. Theodoius (408-450) yaptırmış. Daha sonraları “İsa Mescidi” ismiyle bilinen ve zamanla harabeye dönen bu kilisenin üzerine Anadolu Selçuklularının Maraş Emîri olan Nusretüddin Hasan Bey, 1215 - 1234 yılları arasında, içinde bugünkü caminin de bulunduğu bir dizi inşaat yaptırmıştır. Kilisenin bazı malzemelerinin de bu caminin inşaatında kullanıldığı, kutsal mağara ile caminin uyumlu bir şekilde kaynaştırıldığı görülür. Nusretüddin Hasan Bey’in inşa ettirdiği bu külliyenin diğer yapıları; ziyaretçilerin ihtiyaçlarının karşılanması ve konaklamalarının sağlayan ribat (sınır boylarında ve stratejik mevkilerde askerî amaçlı kullanılan yapılar) (1215) ve handır (1233). Daha sonra, Dulkadir Beyliği döneminde yapılan medrese (1480-1492) ve kadınlar mescidiyle (1500) külliye büyütülür. Paşa Çardağı ise, Osmanlılar döneminde 1531 yılında inşa edilir.

Eshab-ı Kehf olayı Hristiyan ve İslâm dünyasında canlılığını tarih boyunca korumuş bir olgudur. Olayın öneminden dolayı Kur’an-ı Kerim’in 18. suresi “Kehf” adını taşır ve orada neler yaşandığı anlatılır. Hristiyanlar ise “Yedi Uyurlar”ı aziz olarak kabul ederler. Eshab-ı Kehf Külliyesi 2015 yılında UNESCO Dünya Miras Geçici Listesine kaydedilmiştir.


GERMANİCİA ANTİK KENTİ

Maraş, M.Ö. 64’te Romalıların eline geçmiş ve Roma İmparatoru Gaisus Caesar Agustus Germanicus’un adı şehre verilerek “Kaiseria Germanicia” olarak adlandırılmıştır. Dulkadiroğlu İlçesi Karamaraş Mevkii'nde yer alan, 2007 yılı Ağustos ayında yapılan kaçak kazı ihbarı neticesinde başlatılan çalışmalarla ortaya çıkarılan Germanicia Antik Kenti taban mozaikleri ile ilgili çalışmalar devam etmektedir. Çağın Latince, Grekçe ve Arapça kaynaklarından anlaşıldığına göre Germanicia Mozaikleri, Geç Roma ve Erken Bizans Dönemine aittir.

Mozaikler, bu dönemde şehirde yaşanan siyasi, sosyal, kültürel ve iktisadi durumunu da yansıtmaktadır. Mozaik tabakalarındaki tessare çokluğu aynı zamanda motiflere ince detayların verilmesini sağlamıştır. Mozaiklerdeki tasvirlerde bitkisel ve geometrik motifler, günlük hayattan seçilmiş betimlemeler ve dönemin mimari yapısını gösteren kompozisyonlar yer almaktadır. Germanicia Mozaikleri özenli işçilikleri, tasvirlerdeki desenleri, konu ve ikonografi çeşitliliği ile kendine özgü bir karakter taşımaktadır.


CEYHAN KÖPRÜSÜ (TAŞ KÖPRÜ)

Köprünün XV. yüzyılda Dulkadir Beyliği döneminde inşa edildiği düşünülmektedir. Ceyhan Köprüsü günümüze kadar çeşitli onarımlar görmekle beraber orijinal özelliğini korumaktadır. 158 metre uzunluğunda olup sivri kemerli altı adet açıklığa sahiptir. Köprünün üzeri 0.60 ile 1.10 metre arasında değişen moloz taş korkulukla çevrelenmiştir. Köprünün ayaklarında suyun geliş yönünde ikisi sağlam olmak üzere üç adet selyaran bulunmaktadır.

YEŞİLGÖZ

Buz gibi suyu ve eşsiz manzarası, çınarlar ve salkım söğütleri ile eşsiz bir görünüm arz etmektedir.

KAHRAMANMARAŞ ARKEOLOJİ MÜZESİ

Kahramanmaraş’ta ilk müze 1947 yılında Taş Medrese’de kurulmuş olup 1961 yılında Kahramanmaraş Kalesi’ne taşınmıştır. 1975 yılında ise İl Merkezinde, Azerbaycan Bulvarı’nda bulunan bugünkü binasına taşınmış olan müze halen aynı binada hizmet vermektedir.


1977 yılında temeli atılan Kahramanmaraş Müzesi 2012 yılı Mayıs ayında yeniden hizmete açılmıştır.

Envanter kayıtlarında 30.000 eser bulunan Kahramanmaraş Arkeoloji Müzesi; yeni vizyonunda yer alan yedi adet teşhir salonunun yanında birer adet eğitim ve çok amaçlı toplantı salonu ve de bahçe teşhir ve çevre düzeni ile ziyaretçilerini beklemektedir.

Direkli Mağarası Kazı ve Canlandırma Salonu: Bu salonda, Merkez, Tekir Kasabası, Yukarı Döngel Köyü’nde yer alan ve 2007 yılından itibaren kazısı devam etmekte olan Direkli Mağarası’nın ve Kazı alanının birebir canlandırması yapılmıştır.Domuztepe Höyük Canlandırma ve Kazı Sergi Salonu: Kahramanmaraş İli, Pazarcık İlçesi, Emirler Köyünde bulunan ve tarihi M.Ö. 7000-5000 yıllarına dayanan Domuztepe Höyüğü ve Kazı Alanının, alanda elde edilen bulgular ışığında teşhir salonunda birebir canlandırması yapılmıştır.

Hitit ve Geç Hitit Eserleri Sergi Salonu: Maraş Kalesi ve çevresinde bulunan Maraş Aslanı, Tanrı heykelleri, Merkez Mağralı ve Yörükselim Mahallerinde bulunan ziyafet sahnelerini anlatan steller, Türkoğlu Minehöyük, Pazarcık, Doğanlıkarahasan Köyü, Afşin Yazıbelen (Hurman) Köyü ve Arıtaş Höyüğünde bulunan ve Gurgum Krallığını yansıtan örnekler olan stel ve heykeller Hitit ve Geç Hitit Eserleri Sergi Salonunda sergilenmektedir.

Mozaik Sergi Salonu: Mozaik sergi salonunda Germanicia Antik Kentine ait olan ve 2000 yılında tespiti yapılarak 2001 yılında yapılan kurtarma kazısı sonucunda Müzeye taşınan Roma Dönemi taban (koridor) mozaiği ve yine Kahramanmaraş Çağlayancerit ilçesinden müzeye getirilmiş olan taban mozaiği sergilenmektedir.

Taş Eserler Sergi Salonu: Salonun büyük bir bölümünde mezar stelleri, lahit ve pişmiş toprak mezar tipleri sergilenmektedir.

Kronolojik Arkeolojik Eser Sergi Salonu: Bu salonda, Paleolitik dönemden başlayarak Neolitik, Kalkolitik, Tunç, Demir, Grek, Roma ve Bizans Dönemine kadar devam eden bir kronoloji takip edilerek günlük hayatta kullanılan ve yaşamın bir parçası olan araç-gereçler sergilenmektedir.


ABDÜLHAMİTHAN CAMİSİ

Türkiye'nin en büyük camilerinden biri olan Abdulhamidhan Camisi, 10 bin kişi kapasitelidir. Yapımı 2011 yılında tamamlanarak ibadete açılmıştır. Şehrin her yerinden görülebilen cami Mercimek Tepe üzerine yapılmıştır.

BAŞKONUŞ YAYLASI

Başkonuş Yaylası Kahramanmaraş ili Onikişubat İlçesi’nin kuzeybatısında yer almaktadır. Ortalama yükselti 1300 metredir. Ormanla kaplı dik yamaçların çevrelediği geniş düzlüğü ile kamp, festival, şenlik vb. çeşitli aktiviteler düzenlenmesine imkan sağlayan bir yapıya sahiptir. Kuzeyinde halk ormanı bulunan Başkonuş Mesire Yeri, güneyde 1780m yükseltide Başkonuş Dağı zirvesi ve doğuda Başkonuş sırtları ile çevrilidir. Kahramanmaraş-Kayseri karayolunun 30. kilometresinde bulunan Andırın yol ayrımından itibaren çift şeritli asfalt yol takip edilerek 25 km sonra ulaşılan mesire yeri, il merkezine 55 km dir.  Başkonuş Mesire Yeri 1995 yılında B tipi orman içi dinlenme yeri olarak tescil edilmiş, 2006 yılında A tipi mesire yeri statüsüne alınmıştır. 2007 yılında Başkonuş Mesire Yeri alanı 10 hektardan 16 hektara çıkarılmıştır.

Bölge özellikle yaz aylarında lokal serin iklim özelliğine sahiptir. Bölgede yüksekliğe bağlı olarak kermes meşesi, tespih çalısı, dağ çileği, menengiç, sumak, kızılçam, toros karaçamı, lübnan sediri, doğu kayını, gürgen yapraklı kayacık, kızılağaç ,göknar ve toros sediri yaygın olarak bulunmaktadır. Bitki türleri arasında sümbül, lale, ters lale ,kar çiçeği ,dağ sümbülü, patlak çiçeği ve siklamenler yaygındır. Orman yürüyüşlerinde geyik gurupları ile karşılaşma ihtimali çok yüksektir.

Başkonuş Yaylası sınırları içinde kır lokantası, bungalov orman evleri, spor alanları, çadır kamp alanı, karavan kamp alanı, piknik alanları, çocuk oyun alanları ve yürüyüş yolları bulunmaktadır. 


KAHRAMANMARAŞ ULU CAMİ

Vakfiyelere göre Ulu Cami, Dulkadiroğlu Beyliği Hükümdarı Süleyman Bey tarafından 1442-1454 yılları arasında yaptırılmıştır. Daha sonra Süleyman Bey’in oğlu Alaüddevle tarafından 1501 yılında yenilercesine tamir ettirilmiştir.
Ulu Camii, şehrin tarihinde önemli olaylara tanıklık etmiştir. Ahşap tavanlı camiler gurubuna girmektedir. Dıştan 22x40.90 metre boyutlarında harim ile 5.30x40.90 metre ölçülerinde son cemaat yeri ve tek şerefeli minareden oluşur. Yapının ahşap hatıllı cephe duvarlarında kaba yonu ve moloz taş kullanılmıştır. Beylikler dönemi ve erken dönem Anadolu Selçuklu mimarisinin özelliklerini taşıyan camide minare, taçkapı, mihrap, minber yer alan bezeme ve süslemeler dikkat çekmektedir.

KOCABAŞ KONAĞI-MARAŞ KÜLTÜR EVİ

Kahramanmaraş'ta bulunan çok sayıda tarihî konaklardan bir olan ve 100 yılı aşkın geçmişi bulunan Kocabaş Konağı, 2010 yılında restore edilerek Maraş Kültür Evi olarak turizme kazandırılmıştır. Konak düzgün olmayan çokgen planlı bir avlunun üzerine yerleştirilmiş bodrum üzeri iki kattan ibarettir. Çevre duvarı moloz taşlarla örülmüştür. Avlunun orta kısmında sonradan yapılmış sekizgen planlı bir havuz bulunmaktadır.

TAŞ MEDRESE

Dulkadiroğlu Beyliği Hükümdarı Alaüddevle Bey tarafından XV. yüzyıl sonunda inşa edilmiştir. Günümüzde mescit ve depo olarak kullanılmaktadır. Kurtuluş Mahallesi’nde Ulu Camii yanında bulunan Taş Medrese, medrese, mescit ve türbeden oluşan küçük bir külliye şeklinde yapılmıştır. Çeşitli onarımlar görerek günümüze kadar gelen yapı, orijinal dokusunu korumaktadır. Medrese 1920’li yıllara kadar fonksiyonunu sürdürmüş olup, 1901 tarihli maarif salnamesinde 25 öğrencinin öğrenim gördüğü kayıtlıdır. Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından 1991-1992 yıllarında restore edilmiştir.

TARİHİ MARAŞ ÇARŞILARI

Kahramanmaraş; Kapalı Çarşı, Saraçhane, Bakırcılar, Semerciler, Mazmanlar, Kazzazlar, Demirciler Çarşısı ve bu çarşılar etrafında toplanmış geleneksel el sanatları alanında hizmet veren çok sayıda atölye ve dükkânla Türkiye'de geleneksel el sanatlarının en yoğun şekilde icra edildiği merkezlerden biri konumundadır.
Sim sırma işlemeciliği, bakırcılık, köşkerlik, keçecilik, külekçilik, ahşap oymacılığı, saraçlık, semercilik, bıçakçılık, kuyumculuk, demircilik, gibi geleneksel el sanatlarının birçok çeşidinin doğal ortamında sergilendiği, temelleri Dulkadiroğulları dönemine dayanan tarihî çarşılar hâlâ ayakta olmakla birlikte ekonomik açıdan canlılığını korumaktadır.

TAŞ HAN

Kapalı Çarşı'nın doğu tarafında yer alan Taşhan, 1650 yılı civarında Hatipzadelerden Mehmet Efendi, Kalender Çelebi ve Ahmet Çelebi tarafından inşa ettirilmiştir. Kare avlu çevresinde iki katlı bir yapıdır. Önceden “yolcu hanı” olarak tesisi edilen yapının alt katındaki mekânlar ahır ve depo alanı olarak, üst katındaki odalar ise yolcuların kalması amacıyla kullanılmıştır. Çarşı kompleksi ile organik bir bütünlük oluşturan taşhan, şehre gelen kervanların malları indirip ikamet etmeleri için inşa edilmiştir. Günümüzde alt ve üst katlarda bulunan odalar dükkân ve depo şeklinde kullanılmaktadır.

YAVŞAN YAYLASI

Kahramanmaraş il merkezine 36 kilometre mesafededir. 15.12.2009 tarihinde Türkiye’nin 39. Tabiat Parkı olarak ilan edilmiştir. Yavşan Yaylası Tabiat Parkı, 348 hektar büyüklüğünde bir alanı kaplamaktadır. Toplam alanı 348 hektar olan Yavşan Yaylası Tabiat Parkı,3 kullanım alanına ayrılmıştır.

  • Mutlak Koruma Alanı: 238 hektar
  • Sınırlı Kullanım Alanı: 77 hektar
  • Kontrollü Kullanım Alanı: 33 hektar'dır.

Tabiat Parkının güney kısmında, 238 hektarlık alan, 600-700 yaşlarında sedir ağaçları, çeşitli endemik flora ve fauna türlerini bulundurmaktadır. Bitki türleri açısından oldukça zengin olan Yavşan Yaylası'nda yapılan bilimsel çalışmalar sonucunda, alanda 67 familyaya ve 287 cinse dağılmış 529 tür takson bulunduğu tespit edilmiştir. Söz konusu bitkilerden 65 tanesi (yüzde 12,3’ü) endemiktir. Alanda, iğne yapraklı türlerden ülkemizde doğal olarak yetişen Toros Göknarı (Abies cilicica), Toros Sediri (Cedrus libani), karaçam ile ardıç, yapraklılardan titrek kavak ve meşe türleri yayılış göstermektedir. Dere içlerinde yabani ceviz bulunmaktadır.

Saha değişik türde yaban hayvanına ev sahipliği yapmaktadır. Yabani hayvan olarak; yaban domuzu, kurt, tilki, tavşan ve değişik kuş türleri bulunmaktadır. Yavşan Yaylası Tabiat Parkı’nın ulusal ve uluslararası düzeyde sahip olduğu kaynak değerlerin korunarak, koruma-kullanma dengesi içinde devamlılığı ile aynı zamanda halkın dinlenme, eğlenme ve bilgilenmesini sağlaması yanında; Biyolojik çeşitliliğin korunması, doğa mirası¬nın korunması, Kültür mirasının korunması, Abiyotik doğal kaynakların korunması (Toprak, su ve hava) çevre eğitimi ve rekreasyonel kullanım hedeflenmiştir.

EKİNÖZÜ İÇMELERİ

Ekinözü İlçesi'nde bulunan içmelerin doğal mineraller açısından zengin olan suyunun, birçok hastalığa iyi geldiği rivayet edilmektedir. Yukarı İçme, Orta İçme ve Aşağı İçme olmak üzere üç içmeden oluşmaktadır. Orta İçmede çamur banyosu yapılabilmektedir. Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde Erzurum, Sivas, Gürün, Darende ve Elbistan kervan yolu üzerinde bulunduğundan bölgede birçok han kurulmuş, dinlenme ve konaklama yeri olarak kullanılmıştır. Geçmiş dönemlerde kervan yolunda yer alması içmelerin ününün çevre illere yayılmasına vesile olmuştur. Doğal mineraller açısından zengin olan suyu birçok hastalığa çare olarak görülmekte ve günümüzde her yıl binlerce insan tarafından ziyaret edilmektedir.

YEDİKUYULAR KAYAK MERKEZİ

Kahramanmaraş ili Dulkadiroğlu ilçesi Yedikuyular mevkisinde bulunan kayak merkezi; Kahramanmaraş kent merkezine 15 dakika (20 km) mesafededir. Kış sporlarıyla ilgilenenler için kayak, kızak, snowboard, doğa yürüyüşü, kar motoru gibi seçenekler sunmaktadır. Yedikuyular Kayak Merkezi'nde restoran, kafe ve sosyal tesisler sayesinde diğer ihtiyaçlarınızı karşılayabilirsiniz.

Umarım yaşanan büyük depremlerin izleri, yaraları en kısa sürede silinir, unutulur. Ve bir daha böyle büyük kayıplar verilmez.

Write & Read to Earn with BULB

Learn More

Enjoy this blog? Subscribe to Ceteris Paribus

10 Comments

B
No comments yet.
Most relevant comments are displayed, so some may have been filtered out.