TÜRKİYE’ NİN EN KUZEYİ SİNOP

    Sinop, Türkiye'nin Karadeniz Bölgesi'nde yer alan tarihi zenginlikleri, doğal güzellikleri ve kültürel mirasıyla öne çıkan bir ildir. Karadeniz'in serin sularına kucak açan bu şehir, tarih boyunca çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapmış ve birçok önemli olaya tanıklık etmiştir.

    Sinop'un tarihi, antik çağlara kadar uzanmaktadır. Hititler, Persler, Roma İmparatorluğu, Bizans İmparatorluğu ve Osmanlı İmparatorluğu gibi çeşitli medeniyetler, bu topraklarda izler bırakmıştır. Sinop, tarih boyunca önemli bir liman kenti olarak stratejik bir konumda bulunmuş ve ticaretin, kültürün ve sanatın merkezi olmuştur.

    Tarihi Yerleri:

1- Diyojen Heykeli:
    Diyojen, Sinop’ta doğmuş bir ilk çağ filozofudur. Renkli ve bilge kişiliği ile asırlardır unutulmayan Diyojen; doğduğu şehirde de unutulmamış ve heykeli dikilmiştir. Yaşadığı dönemde dünya malına önem vermeyip fıçıda yaşadığı için; şehirdeki heykeli bir fıçı üstünde durmuş vaziyette dikilmiştir. Aynı zamanda Diyojen Heykeli elinde tuttuğu feneri ile bir arayış içerisinde olduğu hissettiriyor.

2- Tarihi Sinop Cezaevi:
    Tarihi Sinop Cezaevi, tarihi 4.000 yıl öncesine dayanan bir kale içerisinde yer almaktadır. Bizans, Selçuklu, Pontur ve Osmanlı dönemlerinden kullanılan kale, 1500’lü yıllardan itibaren cezaevi olarak kullanılmaya başlanmıştır. Kalenin burçları ise zindan olarak kullanılmıştır. Cumhuriyet döneminde 1999 yılına kadar cezaevi olarak kullanılan Tarihi Sinop Cezaevi; Sabahattin Ali, Burhan Felek, Refik Halit Karay ve Kırım Hanı Devlet Giray isimlerin de burada yattığı cezaevidir. Günümüzde müze olarak kullanılan Tarihi Sinop Cezaevi’ni ziyaret eden tatilciler; buradaki koğuşları ve zindanları gezebilir, avluda tur atabilir ve dönemin mimarisini inceleme fırsatı bulabilir.

3- Sinop Kalesi:
    Sinop Kalesi, Sinop kentinin bulunduğu yarımada üzerinde kurulu kaledir. Kale, MÖ 7. yüzyılda da kenti korumak amacıyla kuruldu. Roma, Bizans ve Anadolu Selçukluları döneminde birkaç kez onarıldı. Günümüzde hâlâ özelliğini koruyan kalenin duvarları 2.050 metre uzunluğu, 25 metre yüksekliği, 3 metre genişliğindedir. İki ana giriş kapısı vardır. Kale duvarı şehri çevrelemektedir. Bu kale şehrin tarihi eserleri arasında öne gelenler arasındadır.

4- Boyabat Kalesi:
    Boyabat Kalesi, Boyabat İlçesi'nin bulunduğu Gökırmak Vadisi’nde, karşılıklı sarp iki kayalık tepeden biri üzerinde kurulmuştur. Kale, kayaların doğal yapısına uygun şekilde inşa edilmiştir. Kale bedenleri arasındaki kulelerin bazıları dikdörtgen, bazıları yuvarlak olarak yapılmış olup iç kısmında kulelere çıkan merdivenler yer almaktadır. Kaleye giriş güneydoğu köşesinden büyük yuvarlak kulenin yanındaki küçük bir kapıdan sağlanmaktadır. Geç Roma ve Erken Bizans Dönemi’ne ait buluntuların da sergilendiği yapı, bugünkü haliyle bir Osmanlı kalesi özelliği göstermektedir. Bu durum kalenin, Geç Roma Dönemi’nden Osmanlı Dönemi’ne kadar kullanıldığını göstermektedir. Bugünkü durumu ile sur ve burçları ile yapım malzemesi, Osmanlı kalesi olduğunu açıkça ortaya koyar. Ancak kalenin temelleri daha önceden atılmıştır. Bu nedenle kaleyi, eski ve yeni kale olarak iki bölümde incelemek mümkündür. Eski kalenin temelleri MÖ 6'ncı yüzyılın başlarında Paflagonyalılar zamanında yapılmıştır. Kalenin eski temellerinde, kale iç duvarlarının bir kısmında Roma ve Bizans eserlerine rastlamak mümkündür. Yeni kalenin bugünkü halinin Osmanoğulları zamanında yaptırıldığı kesindir. Ancak kalenin bir kitabesine rastlanılmaması yüzünden yapılış tarihi bilinmemektedir.

5- Bazalt Kaya Sütunları:
    Boyabat İlçe merkezine 15 km uzaklıkta Kurusaray Köyü civarında Fındıklı Mevkiinde yer almaktadır. Bazalt Kaya Sütunları 30-40 metre yüksekliğe sahiptir. Yapılan araştırmalara göre bu kaya sütunları 3-5 milyon yıllık bir geçmişe sahiptir.

6- İnceburun Feneri:
    Türkiye'nin en kuzeyindeki noktada, 1863 yılında inşa edilen ve eskiden gaz yağı, bugün elektrikle çalıştırılan İnceburun Fener'i, gecenin karanlığında denizdeki gemilere göz kırpıyor. İnceburun Feneri'nin bekçiliğini ise ilk günden bugüne 6 kuşaktır Çilesiz ailesi sürdürüyor.

7- Alaeddin Cami:
    Adını ünlü Anadolu Selçuklu Devleti S Sultanı l. Alaeddin Keykubad'tan alan cami, Kuzey Anadolu’da da en büyük Selçuklu camisidir. Merkezde, Sakarya Caddesi üzerinde; Hükûmet Meydanı'na yakın mesafededir. Tarihi Sinop hamamı ve Pervane Medresesi yakınındadır. “Arap camileri” adı verilen, uzun saf tutmaya uygun, enine nefli ve geniş avlulu en eski cami tipinde bir yapıdır. “Ulu Cami” olarak da anılmaktadır. Camin yapım yılı, plan özellikleri ve yaptıranı ile mimarının kimlikleri kesin olarak bilinmiyor. Tahtını kaybettikten sonra Selçukluların hizmetine girmiş olan eski Ahlatşah hükümdarı Atabeg Ayas’a Sinop’un fethinden sonra Selçuklu hükümdarı I. Alâeddin Keykubad tarafından inşa ettirildiği; 1261’deki Trabzon Kombenosları’nın saldırısı sırasında tamamen yıkıldığı, 1268’de de Pervane Muineddin tarafından eski temelleri üzerine yeniden yapıldığı kuvvetli bir ihtimal olarak öne sürülmektedir. 1376ve 1861 yıllarında kapsamlı onarımlar geçiren yapı, 2008-2009 yılında restore edilmiştir. Avlusunda Candaroğulları türbesi bulunur.

    Turistlik Yerler:

1- Akgöl Yaylası:
    Şehir merkezinin güneydoğusunda yer alan Akgöl, doğal güzellikleri ve huzurlu atmosferi ile bilinir. Özellikle kuş gözlemciliği yapmak isteyenler için önemli bir noktadır.

2- Hamsilos Koyu ve Tabiat Parkı:
    Hamsilos Tabiat Parkı; Parka adını veren denizin bir nehir gibi kara içine girdiği Karadeniz’deki ria tipi kıyı oluşumunun en güzel örneklerinden biri olan Hamsilos Koyu (halk arasında Hamsaroz olarak da söylenmektedir) ile Akliman Koyu gibi eşsiz güzellikteki iki doğal limanı, bataklık-kumul-deniz ve ormanlık alanları ile zengin biyoçeşitliliği bir arada barındıran doğa harikası bir alan olup İl Merkezine 14 kilometre uzaklıktadır.

3- Erfelek Tatlıca Şelaleleri:
    Sinop'a yaklaşık 50 km uzaklıkta bulunan Erfelek Tatlıca Şelaleleri, orman içindeki yürüyüş parkurlarıyla doğaseverleri cezbetmektedir.

4- İnaltı Mağrası:
    Ayancık İlçesi'ne 40 kilometre uzaklıkta bulunan İnaltı Köyü sınırları içerisinde olan mağara denizden 1070 metre yüksekliktedir. Mağaranın 50 metre altına kadar araçla ulaşım bulunmaktadır. Buradan da merdivenler aracılığıyla mağaranın ağzına ulaşılabilmektedir. Mağara ağzında geniş bir sahanlık bulunmaktadır. İnaltı Mağarası, gerek mağara içi damlataşları özelliği, gerekse doğal çevresinin güzelliği ile turizm amaçlı kullanıma son derece uygundur. Ortalama uzunluğu 658 metredir.

5- Sorkun Şelaleleri:
    Sorkun Şelaleleri Tabiat Anıtı, Karadeniz Bölgesi'nde, Sinop ili, Gerze ilçesi sınırları içinde yer almaktadır .Alan, Sorkun Deresi boyunca, kanyon içinde yaklaşık 2,3 km uzanmaktadır. Alanın doğu sınırını toprak yol oluşturmaktadır. Alanın kuzeyinde Karlı Köyü Dereli Mahallesi, güneyinde ise Sorkun Köyü Kütükoğlu Mahallesi bulunmaktadır.

    Sinop, tarihi ve kültürel mirası ile birlikte doğal güzellikleriyle de ziyaretçilerini etkiler. Karadeniz'in huzur veren atmosferini yaşamak ve tarihi izlerin peşinden gitmek isteyenler için Sinop, keşfedilmeye değer bir destinasyondur.