Sevginin İyileştirici Gücü Var Mıdır?

7pej...ayBT
17 Mar 2024
23

Hiç günlük yaşamınızın içinde sevginin fiziksel ve psikolojik sağlığınıza olan etkilerini düşündünüz mü? Sevgi, insan hayatının en güçlü duygularından biridir. Tarih boyunca, sevginin nasıl bir iyileştirici güce sahip olduğu daima merak konusu olmuştur. Bu soru modern bilimsel araştırmalarla daha da ilgi çekici hale gelmiş, sevginin fiziksel ve psikolojik durumumuz üzerinde etkileri daha yakından araştırılmıştır. Psikologlar ve sinir sistemini inceleyen nörobilimciler, sevginin insan beyninde oluşturduğu kimyasal reaksiyonların, özellikle ağrının şiddetini azaltan endorfin ve duygu durumunu düzenleyen oksitosin gibi hormonların salgılanmasını arttırdığını belirtiyorlar. Bu bağlamda, sevginin ağrı kesici bir etkisi olup olmadığı sorusu da gündeme gelmiştir. Kendimizi hasta hissettiğimiz bir gün, arkadaşımızla konuştuğumuzda kendimizi daha iyi hissedip "İlaç gibi geldin" dememizin arkasında sevginin bir etkisi olabilir mi?



Sevgi ile Gelen Doğal Ağrı Kesiciler

Ağrı, vücudun dışsal bir uyarıcıya veya içsel bir yaralanmaya verdiği doğal bir tepkidir. Hem fiziksel hem de duygusal nedenlerden kaynaklanabilir ve hayat kalitesini ciddi bir şekilde etkileyebilir. Ancak ağrının uzun süre devam etmesi günlük aktivitelerimizi sınırlayabilir, ruhsal durumumuz üzerinde olumsuz etkiler yapabilir. Ağrının yönetimi, insanların yaşamını olumlu bir şekilde sürdürmesi için önemlidir. Ağrı kesiciler, ağrıyı kontrol altına alarak acı hissini azaltmaya yardımcı olan ilaçlardır. Bu ilaçlar, ağrıyı hafifletmede ve ağrının yaşam kalitesine olumsuz etkisini azaltmada kullanılır. Ağrının yönetimi ilaçlarla sağlanırken, aynı zamanda sevginin de ağrıyı hafifletici etkileri olduğuna dair ilgi çekici araştırmalar bulunuyor.



Stanford Üniversitesi Tıp Fakültesi tarafından, sevginin acı hissini azaltıcı ve ağrı kesici görevi yapıp yapmadığını araştırmak için bir deney yapılmıştır. Bu deneyde kadın ve erkeklerden oluşan katılımcıların ellerine sıcak test çubuğuyla hafif dozda ağrı verilir ve bu esnada içinde sevdiği insanların da bulunduğu bazı fotoğraflar gösterilir. Aynı zamanda katılımcıların beyinleri fonksiyonel bir manyetik rezonans görüntüleme makinesi ile taranır. Her testin sonunda öğrencilerden ne kadar acı hissettiklerini derecelendirmeleri istenir. Deneyin sonunda araştırmacılar; beyin taramalarını incelerken, katılımcıların sevdiği kişinin fotoğrafını gördüğü anda beyinlerinin ağrıyı azaltan bölgelerinde aktifliğin arttığını gözlemlemiştir. Bu durum sevilen kişinin bir fotoğrafıyla tetiklenen duyguların güçlü bir ağrı kesici etkisi olabileceğinin işaretidir.


Bu deneyde sevgi dolu ilişkilerin insan sağlığı üzerindeki etkilerine dikkat çekilmiştir. Peki sevgi dolu bağlarımızın eksikliği, sağlığımızı olumsuz bir şekilde etkileyebilir mi?

Sosyal Bağların Hayatımıza Etkisi

Çevremizde sevdiğimiz kimse olmadığında, içimizde derin bir yalnızlık hissi oluşabilir. Bu durum, değersizlik ve yetersizlik duygularını tetikleyebilir. Kendimizi izole hissederek olumsuz düşüncelerin kısır döngüsüne kapılabiliriz. Yalnızlık, depresyon ve anksiyete gibi ruhsal sorunları artırabilir. İlişki eksikliği, öz saygımızı sarsabilir ve olumsuz düşüncelere kapı aralayabilir.


Brigham Young Üniversitesi’nde bulunan Psikolog Julianne Hold-Lunstad, tam da bu konuyla ilgili kapsamlı araştırmalar gerçekleştirmiştir. Sosyal bağların insan sağlığı üzerindeki etkilerine odaklanan Hold-Lunstad’ın araştırmalarından elde edilen verilere göre, yalnızlık ve sosyal izolasyonun bir hastalığa bağlı ölüm riskini artırdığı ortaya konmuştur. Bu sonuçlar, sigara içme veya obezite gibi sağlık riskleriyle benzer derecede tehlikeli olabileceğini ve hem fiziksel hem de ruhsal sağlık üzerinde olumsuz etkileri olduğunu vurgulamaktadır.



Bu noktada, sevginin rolü öne çıkmaktadır. Hold-Lunstad’ın araştırmaları, sevginin ve sosyal bağların sağlık üzerindeki olumlu etkilerini gözler önüne sermiştir. Sevgi dolu ilişkilerin, sosyal destek ağlarının ve olumlu insan bağlarının bireylerin sağlık durumunu nasıl iyileştirebileceğini göstermiştir. Hold-Lunstad’a göre; sevginin yalnızlık hissini azaltan etkisi, bedensel ve ruhsal dengeyi koruma konusunda önemli bir rol oynamaktadır. Bu durum sevgi dolu ilişkilerin, fiziksel sağlık üzerindeki etkisini daha iyi anlamamızı sağlıyor.


Sevgi, yaşamın her alanını etkileyen kuvvetli bir duygudur. Özellikle ailemizle ve yakın çevremizdeki arkadaşlarımızla kurduğumuz sevgi ile örülmüş bağlar, sağlıklı ve destekleyici ilişkilerin temelini atmamıza yardımcı olur. Annemize bir kere sarılmak veya arkadaşlarımızla geçirdiğimiz birkaç saat, fiziksel ve psikolojik sağlığımızı olumlu yönde etkiler. Hastalıklarla mücadele ettiğimiz zamanlarda en büyük destekçimiz olur ve daha sağlıklı hissettirir, mutsuz olduğumuzda neşe verir. Sevdiğimiz kişilerin varlığı, güvende hissetmemizi sağlar. Bu yakınlık, zorluklarla başa çıkmamıza yardımcı olabilir. Sevgi dolu ilişkiler kurmak, olumlu duyguları paylaşmak ve sevdiklerimizle anlamlı anılar biriktirmek, sağlıklı ve mutlu bir yaşamın temelini oluşturur. İçimizdeki sevgiyi paylaşmayı ve sevdiklerimize değer vermeyi unutmamalıyız, böylece daha sağlıklı bir hayat sürdürebiliriz.


Write & Read to Earn with BULB

Learn More

Enjoy this blog? Subscribe to umutcandan

1 Comment

B
No comments yet.
Most relevant comments are displayed, so some may have been filtered out.