Türkiye’deki EN popüler tarihi yerler
Coğrafyası ve tarihi ile cennet olan ülkemiz, çağlar boyunca çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yaptı. Bu topraklarda yaşayan atalarımızın bize miras bıraktığı eserlerin hepsi birbirinden kıymetli ve güzel. Zaman zaman değerini bilemesek ve zarar vermeye meyilli olsak da zengin çeşitlilikteki eserlerimizi gezmeyi sevmesen bu yazıya uğramazdın diye düşünüyorum. Kim bilir, belki bir sonraki yurt içi tatil planını hazırlarken buradan yararlanabilirsin. Türkiye'nin en popüler tarihi yerleri listesinde yer alan yapıları kolayca bulmak için eklediğim konum linklerinden faydalanabilirsin.
Akdeniz Bölgesi'nde yer alan tarihi yerler
1- St. Pierre Kilisesi (Aziz Petrus Kilisesi), Hatay
Hatay, Türkiye'nin güneyinde tarihi zenginliklere ev sahipliği yapan medeniyetlerin buluşma noktası olarak kabul edilir. Hatay'da yer alan Aziz Petrus Kilisesi veya Türkçe adıyla St. Pierre Kilisesi, bölgedeki önemli dini ve tarihi yapılarından biri olarak önemini koruyor. Pierre Mağara Kilisesi 1963 yılında St. Pierre Kilisesi dünyanın ilk mağara kilisesi olarak Papalık tarafından haç yeri olarak ilan edilmiştir.Aziz Petrus Kilisesi, M.S. 1. yüzyıla dayanan köklü bir tarihi geçmişe sahip. Kiliseyi önemli kılan ise Hristiyanlık inancına göre önemli bir kişi olan Aziz Petrus'un bölgede vaaz vermesi ve Hristiyanları burada bir araya getirmesi. Antakya, tarih boyunca farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış ve bu nedenle birçok dini ve kültürel mirası içinde barındırmış bir şehir. Aziz Petrus Kilisesi'nin mimari yapısı Roma dönemine ait öğeleri içerisinde barındırırken kilisenin çevresindeki alanda da antik döneme ait kalıntılar bulunuyor. Kilisenin tasarımında, Hristiyanlık için önemli olan Aziz Petrus'un anısına dini semboller ve motifler kullanılmıştır. Her yıl 29 Haziran’da Katolik Kilisesi tarafından özel bir ayin düzenlenen Saint Pierre Kilisesi ayrıca Hac alanı olarak da ilan edilmiş. Müze kartını kullanıp ücretsiz olarak bu kiliseyi ziyaret edebilirsin.
Açılış/Kapanış Saatleri
- Her gün açık
- Açılış Saati: 08.30
- Kapanış Saati: 17.00
- Gişe Kapanış Saati: 16.30
Giriş ücreti
- 170 TL
Yazar Notu: Deprem nedeniyle kapalı.
2- Taş Köprü, AdanaAcının ve sıcağın şehri Adana’da bulunan Taş Köprü, dünya üzerinde halen kullanımda olan en eski köprü. Şehrin içinden geçerek Akdeniz’e dökülen Seyhan Nehri’nin üzerinde konumlanmış köprünün 4. yüzyılda Roma İmparatorluğu tarafından yaptırıldığı düşünülüyor. Ancak daha eski olduğu yönünde tartışmalar da mevcut. Taş Köprü, yüzyıllarca bölgeler arasındaki ulaşım için önemli bir geçit olarak kullanılmış. Şimdilerdeyse Seyhan ve Yüreğir merkez ilçelerini birbirine bağlıyor.
3- Cennet Cehennem Mağaraları, Mersin
Mersin’in Narlıkuyu ilçesinde yer alan Cennet Cehennem hem doğal hem tarihi güzelliklerle dolu bir ören yeri. Bu doğal harikalar, yeraltı kaynak sularının zaman içerisinde üst kireç tabakayı eritmesiyle ortaya çıkan iki büyük obruktan oluşuyor. Küçük olanı Cehennem, büyük olanı ise Cennet olarak adlandırılmış. Cennet’e yaklaşık 450 basamaklı bir merdiven ile inmek ve burada bulunan Meryem Ana Kilisesi’ni ziyaret etmek mümkün. Ayrıca bu kısmın güney ucunda bir de Zeus Tapınağı bulunuyor. Cehennem kısmına ise doğal şartlar sebebiyle inmek mümkün değil.
Konum Linki
Yazar Notu: Cennet Mağarası zemini kaygan olduğu için ona göre ayakkabı seçmenizi öneriyoruz. Mağaraya ulaşmak için yaklaşık olarak 450 tane merdiven inmeniz gerekiyor. Çocuklu aileler ve yaşlılar için uygun olmayabilir. Mağaraya gitmeyi düşünüyorsanız yanınıza el feneri almanızı öneriyoruz.
4- Kız Kalesi, MersinMersin’in Erdemli ilçesinde konumlanan Kız Kalesi hem efsanesi hem de plajı ile ünlü. Efsaneye göre bir zamanlar çok sevdiği kızını korumak isteyen bir kral, kâhine kızının geleceğini danışır. Bir yılan ısırığıyla öldürüleceğini öğrenince de kızını yılanlardan sakınmak için denizin ortasına kale yaptırır. Ancak efsanelerde gelecek öngörülerinin gerçek olma huyu olduğu için prensese gönderilen bir sepet üzümün içerisine giren yılan kızı öldürür.
Tabii bu efsane kısmı. M.Ö. 4. Yüzyılda Kilikyalılar tarafından yaptırıldığı düşünülen kale 2400 yıldır ayakta duruyor. Dünya tarihine geçmiş pek çok parlak imparatorluk bölgede hüküm sürmüş. Mersin ziyaretinde hem altın sarısı kumlarda güneşlenip hem de Kız Kalesi’ni ziyaret edebilir, ziyaretin süresince Mersin Erdemli otellerinde kalabilirsin.
Giriş ücreti
- 70 TL
Açık olduğu saatler
- 08.30-17.00
Konum Linki
Yazar Notu: Kalenin dış kısmının ziyarete kapalı olduğunu söylemeliyiz.
5- Aspendos Tiyatrosu, Antalya
Aspendos (Belkıs) Antik Kenti’nde yer alan Aspendos Antik Tiyatro, M.S. 2. Yüzyılda inşa edilmiş. Yaklaşık 20.000 kişi kapasiteli bu antik tiyatronun en ilgi çekici özelliği eşsiz akustik tasarımı. Yüzyıllar boyunca tiyatro, gladyatör arenası, su oyunları, açık hava kilisesi ve kervansaray olarak işlev gördü. Günümüzde de hala çeşitli sanat etkinlikleri için kullanılan antik tiyatroda her sene opera ve bale festivali düzenlenmekte. Antalya’ya alacağın bir uçak bileti ile bu eşsiz tiyatroyu da kolayca ziyaret edebilirsin.
Açık olduğu saatler
- Haftanın her günü 08.00–17.00
Giriş ücreti
- 340 TL
Konum Linki
Yazar Notu: Antik tiyatroyu tam anlamıyla gezebilmek için giriş bölümünden sesli rehberlik hizmeti temin edebilirsiniz.
6- Kaleiçi, Antalya
Şehrin kalbinde yer alan Kaleiçi hem Antalya mimarisini görebileceğiniz sokakları ve evleri hem de eğlenceli gece hayatı ile biliniyor. M.Ö. 2. Yüzyılda kurulmaya başlanan şehrin ilk yerleşim alanı Kaleiçi. Bölgenin dışına doğru ilerledikçe göreceğiniz surlar ve diğer yapılar sırasıyla Roma, Selçuk, Osmanlı ve Cumhuriyet tarihinden izler taşıyor. Dar sokaklarında gezerken Antalya’nın birbirine yaslanmış cumbalı evlerini görebilirsin. Rengarenk restore edilen evlerin bazıları kafe, bar, restoran ve otel olarak halen kullanılıyor.
Konum Linki
7- Olympos Antik Kenti, Antalya
Listedeki en sevdiğim yerlerden birine geldi sıra. Antik Korsan Kenti olan Olympos’un ortasından geçen Olympos Çayı denize bağlanıyor. Bu çay tarihte korsanlar için çok iyi bir korunak yeri olmuş. Olympos, Likya Birliği şehirlerinden biriyken önce Roma’ya sonra Bizans ve Osmanlı’ya ev sahipliği yapmış.
Müzekart ile giriş yapabileceğin antik kentte kaya mezarları, mozaikli kilise, tiyatro ve tapınak görebilirsin. Görebileceğin benim için en ilgi çekici yapı ise Kaptan Eudomus'un lahidi ve bu kısımda okunabilen şiir. Karadan denize doğru ilerleyerek gezebileceğin antik kentin sonunda ise ziyaretçileri yüksek dağların bir yanında duvar gibi durduğu sahil karşılıyor. Bu sayede antik kent gezinin bitiminde denize atlayarak serinleme şansın var.
Giriş ücreti
- 220 TL
- Müzekart geçerli
- Otopark 50 TL
Açık olduğu saatler
- Haftanın her günü 08.00–19.00
Konum Linki
Yazar Notu: Otoparkta yer bulmak için erken gitmenizi öneriyoruz.
8- Patara Antik Kenti, Antalya
2020 yılının ülke tanıtım yüzü olarak seçilen Patara Antik Kenti, arkeolojide emeğin ve sabretmenin en güzel meyvelerinden biri. Likya Birliği’nin başkenti olan Patara’da tarihteki ilk demokrat meclis binasını ve Osmanlı’nın ilk telsiz telgraf istasyonunu görebilirsin. Ayrıca orijinal taşlarıyla ayağa kaldırılan Neron Deniz Feneri de antik kentin etkileyici yapılarından biri. Tıpkı Olympos’ta olduğu gibi Patara’da da antik kent gezinin sonunda denize girebilirsin. Patara Plajı, Türkiye’nin en uzun plajlarından biri olmasının yanı sıra yüksek kum tepeleri ve caretta caretta yuvaları da bulunduruyor.
Açık olduğu saatler
- Haftanın her günü 08.30–20.00
Giriş ücreti
- 340 TL
- Müzekart ile 65 TL
Konum Linki
Yazar Notu: Yaz aylarında antik kenti gezmeyi düşünüyorsanız sabahın erken saatlerinde veya akşamüstü gitmenizi öneriyoruz.
9- Sagalassos Antik Kenti, Burdur
Burdur’un Ağlasun ilçesinde yer alan Sagalassos, Roma İmparatorluğu’nun en önemli şehirlerinden biri. Antik dönemde Psidia olarak bilinen bölgede yer alan kent UNESCO Dünya Miras Listesi’nde bulunuyor. M.Ö. 1000 yılından itibaren bölgede yerleşim olduğu düşünülmekte. Kent, zengin maden yatakları, konumunun güvenliği, doğal su kaynaklarının çokluğu gibi sebeplerle çok uzun süre gözde şehir olabilmiş. Sagalassos’ta bulunan Antoninler Çeşmesi binlerce yıl geçmesine rağmen akmaya devam ediyor.
Açık olduğu saatler
- 09.00–17.30
Giriş ücreti
- 170 TL
- Müzekart ile 65 TL