Nikola tesla devamı

G1NZ...1qyd
4 Feb 2024
35

Mit-10: Tesla, elektriği ücretsiz olarak insanlığın hizmetine sunacak teknolojileri geliştirdi.
Bu, belki de Tesla ile ilgili en abartılı, en akıl almaz mitlerden birisidir. İlk olarak, santraller kullanılarak (yenilenebilir veya yenilenemez) doğal kaynakların kullanımı sonucunda, maaşlarını ödemek zorunda oldukları binlerce çalışanı bünyesinde barındıran firmaların elektriği herhangi bir zaman dilimin "ücretsiz" olarak dağıtacaklarını düşünmek ne yazık ki hayalperestliktir. Tesla, elektriği kısa mesafede kablosuz olarak iletmeyi keşfetti; onu ücretsiz kılmayı değil. 
Kozmik Anafor'un Tesla ile ilgili oldukça aydınlatıcı şu yazısında da belirttiği gibi, bir şeyin "kablosuz" olması, onun "ücretsiz" olacağı anlamına gelmez (örnekler: cep telefonuyla iletişim, kablosuz internet, vs.). Gerçekçi bir felsefeyle bu iddiaya bakılacak olursa, daha başından Polyannacı bir yaklaşım olduğu görülebilir. Kaynağında şişelenen suyun bile ücretsiz olmadığı bir dünyada elektriğin sırf kablosuz olduğu için ücretsiz olacağını iddia etmek saçmalıktır. Kaldı ki elektrik "sınırsız" olsaydı bile var olan küresel ekonomi-politik sistemi dahilinde bu, kaçınılmaz olarak ücretli olurdu (bkz: Güneş panelleri). Dolayısıyla "ücretsiz elektrik" hayalinden vazgeçilmesi elzemdir.
Öte yandan Tesla'nın ücretsiz elektrik gibi bir başarısı zaten bulunmamaktadır. Evet, Tesla çok kısa mesafelerde elektriği kablosuz olarak iletebilmeyi başarmıştır. Ki bu, büyük bir başarıdır. Bugün bazı telefon şarj cihazları bu şekilde çalışmaktadır. Muhtemelen gelecekte bir odadaki bataryalı cihazların tümünü kablosuz olarak şarj edebileceğiz. Ancak bunların hiçbiri, Tesla'nın bu güç iletimini daha uzun mesafelerde başarabildiği anlamına gelmemektedir. Kendisine ayrılan milyonlarca doları kullanmasına rağmen (bunun detaylarına geleceğiz) elektriği belli bir mesafenin üzerine verimli bir şekilde iletmeyi başaramamıştır. 
Tüm Reklamları Kapat

Aslına bakacak olursanız "Tesla kulesi" veya "Tesla bobini" denen kuleleri kullanarak elektriği her yöne aktarmak mümkündür. Bunda bir sıkıntı yok. Ancak sıkıntı, bu elektriğin verimliliğine baktığınızda göze çarpmaktadır. Eğer ki Tesla'nın ürünlerini birkaç yüz metrenin ötesinde kullanmaya kalkacak olsak, ürettiğimiz elektriğin neredeyse tamamını boşa harcamış ve havaya savurmuş olurduk. Çünkü elektrik, karşısına çıkan engellere bağlı olarak gücünü yitirir. Hava, iyi bir yalıtkandır ve bu nedenle elektrik verimliliğini ve gücünü hızla (mesafenin karesiyle ters orantılı olarak) düşürür. Dolayısıyla her yöne rastgele elektrik savuran bir mekanizmanın, verimli elektrik iletimi için kullanılabileceğini düşünmek, temel mühendislik ve fizik bilgilerinden yoksun olmayı gerektirmektedir.
Elektriği iletmek için neden "kablo" kullandığımızı hiç düşündünüz mü? Çünkü kablolar, elektriği tek bir yönde ve en düşük seviyede kayıpla iletebilmemizi sağlamaktadır. Evet, Tesla'nın kuleleriyle sağa sola elektrik fırlatabilirsiniz, belki birkaç cihazı çalıştırabilirsiniz. Ancak bunu yaparken kullandığınız elektriğin verimliliği o kadar düşük olur ki, yapmaya çalıştığınız şey sadece "havalı" gözükür, belli bir seviyenin ötesinde işlevsel olamaz. En azından Tesla'nın bu sorunla ilgili herhangi bir çözümü bulunmamaktaydı ve günümüzdeki kolektif mühendislik bilgilerimiz çerçevesinde de bu sorunu nasıl çözeceğimizi ne yazık ki bilmiyoruz. Bu konuda daha detaylı bir yazımızı buraya tıklayarak okuyabilirsiniz.
Mit-11: Wardenclyffe Kulesi Fiyaskosu, aslında büyük bir başarıydı.
Hayır, değildi. Tesla'nın en büyük hayali, aynı zamanda kendisinin en büyük başarısızlığıydı. Ancak Tesla öylesine inatçı bir kişiliğe sahipti ki, başarısızlığı asla kabullenmedi. İnşa edeceği "Wardenclyffe Kulesi" isimli devasa kule aracılığıyla, akıl almaz miktardaki elektriği, inanılmaz uzak mesafelere iletebileceğini düşündü. Araştırması için günümüzün parasıyla 30 milyon dolar talep etti. J.P. Morgan, projeyi denemek için ona 4 milyon dolar verdi. Ancak Tesla'ya güvenmediği için, patent gelirlerinin bir kısmından pay talep etti. 
Tesla hemen işe koyuldu. Önce arazi satın aldı, sonra işçiler tuttu. Sonrasında, yerden onlarca metre yükseğe ulaşan 16 çelik direk sütun satın aldı. Projesinde Dünya'nın kendisini iletken olarak kullanmayı düşünüyordu. Böylece çelik sütunlar, Dünya'ya gömülecek ve gücünü ondan alacaktı.
Tüm Reklamları Kapat

Her ne kadar Tesla fanatikleri, Tesla'nın "yeterli parası olmadığı için" başarısız olduğunu iddia etse de, gerçekte Tesla başvurusundaki her bir parçayı kullanarak, tam da hayalindeki kuleyi inşa etmeyi başardı. Yani iddia edilenlerin aksine Tesla, gerçekten de bir iletici üretti ve bu iletici, hayalindekinden farklı değildi. Ancak "ufak" bir problem vardı: Kule, çalışmadı. Bu kadar basit. Çalışmadı! Tesla, Morgan'dan daha fazla para talep etti, çünkü bu parayla kulesini "tamir edebileceğini" düşünüyordu. Ancak talepleri inandırıcı değildi, çünkü Tesla, neyin bozuk olduğunu bile bilmiyordu.
Günümüzdeki bilim insanları Wardenclyffe Kulesi'ni incelediklerinde, Tesla'yla ilgili cevaptan çok soruya ulaştılar. Daha en başından Tesla'nın tasarımları, hayal ettiği sonuçları verebilecek mühendislik tasarımlarına sahip değildi! Yani Tesla'nın yaptığı kule çalışacak olsaydı bile, Tesla'nın elde edeceğini sandığı sonuçları vermezdi. Tesla'nın ürettiği kule öylesine tuhaftı ki, patentleri arasından hangisini test ettiği bile belli değildi. Örneğin bir patentinde Dünya'nın iyonosfer tabakasını kullanarak elektriği uzak mesafelere iletmek gibi bir fikir vardı; ancak kulenin tasarımı bunu mümkün kılmıyordu. 
Eğer bugün neden Wardenclyffe Kulesi gibi bir kule üretip de elektriği Dünya'nın öteki tarafına iletmiyoruz diye merak ediyorsanız... Bunun nedeni "Tesla'yı anlamayışımız" ya da "FBI'ın tüm belgelere el koyması" ya da "Tesla'nın muazzamlığı" falan değil. Bunun nedeni, Tesla'nın kulesinin hiçbir işe yaramıyor oluşu. Tesla, başarısız oldu. Bu kadar. Gizem yok, esrar yok, komplo yok. Başarısızlık var. İstediğiniz fantezileri kurabilirsiniz. Ancak bu fantezileri ispatlayana kadar Tesla fanatizmi hiç kimseye herhangi bir fayda getirmeyecektir. Gerçeği açığa çıkarmayacaktır.
Wardenclyffe Kulesi
Mit-12: Tesla'ya aslında Nobel Ödülü verilecekti ama Edison ile paylaşması gerektiği için almadı.
Tesla-Edison mücadelesinin anlamsız yerlere ulaştığı noktalardan birisi "Nobel Ödülü" meselesidir. The New York Times gibi meşhur gazetelerde de kendisine yer bulmuş olan iddia, Tesla ve Edison'a ortak bir Nobel Ödülü teklifinde bulunulduğu; ancak ikilinin ödülü paylaşmak istemiyor oluşundan ötürü ödülün bir başkasına verildiği yönündedir. Hatta Tesla fanatikleri öylesine gözü dönmüş bir şekilde Edison'dan nefret etmektedir ki, Edison'ın bu teklifi sırf Tesla ödülü almasın diye baltaladığını ileri sürmektedirler. İşin bu kısımları tamamen yalandır. Buna dair hiçbir belge yoktur. 
Tüm Reklamları Kapat

Nobel Komitesi, söz konusu iddilar ortaya çıktığında ödülü kime vereceklerini çoktan belirlediklerini söylemişlerdir. Zaten yaptıkları net açıklamada, sırf birileri ödülü istemiyor diye, ödülün o kişiye verilmesinden (almasalar bile) asla vazgeçmeyeceklerini söylemişlerdir. Ödülü almayabilirsiniz; ancak ödül yine de size verilmiştir. Nobel Komitesi'nin bu iddialara verdiği tepki, oldukça nettir:
Bir kişinin sırf ödülü istemediği için Nobel Ödülü'ne layık görülmeyeceği ile ilgili herhangi bir iddia saçmalıktır. Ödüle layık görülen kişi, ancak ödülü kazandığı tüm Dünya'ya ilan edildikten sonra ödülü reddedebilir.
Zaten Edison da, Tesla da böyle bir ödülün kendilerine verileceği iddiasını yalanlamıştır. İki isim de Nobel'i hak edebilecek çalışmalara imza attılarsa da, ikisi de ömürleri boyunca hiçbir Nobel Ödülü'ne layık görülmemiştir. 1915 yılında Edison'a Nobel Ödülü verilmesi konusu gündeme gelmiştir. Edison, 38 oydan 1'ini alabilmiştir. 1937 yılında ise aynı ödülü Tesla'ya verme konusu gündeme gelmiştir. Tesadüfe bakın ki, Tesla da 38 oydan sadece 1'ini alabilmiştir.
Mit-13: Tesla bir deprem makinası yapmıştı.
Hayır, yapmamıştı. Tesla'nın bir çeşit rezonans makinası üreterek yapay depremler yaratabildiği sıklıkla ileri sürülen iddialar arasındadır. Tabii ki, söylemeye gerek yok, bu belgelere "FBI tarafından el konulmuştur; dolayısıyla elimizde buna dair güvenilir hiçbir belge yoktur". Tipik bir komplo teorisi... Ancak komplo teorisyenleri her zaman bu kadar sıkıcı değildir. İddianın bir versiyonunda Tesla, ürettiği makinanın kendisini öldürecek olmasından öylesine korkmuştur ki, bir çekiç kullanarak ürettiği makinayı parçalamıştır. Evet...
Tesla'nın tuhaf kişiliği ne yazık ki burada da karşımıza çıkmaktadır. İddiasına göre "üretebileceği ama üzerinde hiç çalışmadığı bir makina, Dünya'yı bir elma gibi ikiye bölecek güce" sahipti. Muhtemelen böyle bir makina asla üretilemeyecek. Öte yandan Wardenclyffe Kulesi'nde yaptığı bazı çalışmalar sırasında titreşimler yaratıldığına dair bazı anlatımlar bulunmaktadır. Büyük bir makinanın çalışması sırasında bu tür fiziksel titreşimler oldukça beklendiktir. Bunun gizli ya da özel bir tarafı bulunmamaktadır; ancak yine de bu titreşimlere dair bile güvenilir kaynaklar bulunmamaktadır.
Tüm Reklamları Kapat

Mythbusters bir keresinde Tesla'nın çılgın makinasını test etmiştir. En azından böyle bir makinanın mümkün olup olmadığını görmek için... Sonuç? Evet, güçlü titreşimler yaratan bir makina üretmek mümkün. Ancak bu titreşimlerin herhangi birisine ya da bir şeye zarar vermesi ya da depremle kıyaslanabilir etkiler yaratması... İmkansız.
Tesla ile İlgili Belirsizlikler
Belirsizlik-1: Tesla'nın fotografik hafızası vardır.
"Fotografik hafıza" diye bir şeyin var olduğu bile henüz kesin değildir. Bilim insanları bu alanda çalışmalarını sürdürmektedir. Ve evet, eğer ki böyle bir şey varsa, Tesla'nın bunlardan bir tanesi olması olasıdır. Son derece zeki ve parlak biri olarak Tesla'nın hafızası sadece "sıra dışı" da olabilir. Zira "fotografik hafıza" iddiası, "görülen her şeyin kusursuz olarak, tıpkı bir fotoğraf gibi hatırlanabilmesi" demektir. Tesla bu konuda hiçbir zaman test edilmemiştir ve elimizde yeterince güvenli kanıtlar bulunmamaktadır. 
Fotografik olmayıp da ona yakın olan hafıza türüne "eidetic (fotoğrafsı) hafıza" denmektedir. Tesla'nın böyle bir hafızası olması daha muhtemeldir. Bu kişiler kusursuz bir şekilde tüm detayları ve her gördüklerini hatırlayamazlar; ancak ortalamanın çok üzerindedirler. Bir sorun, bu kişilerin genellikle not tutmaya ihtiyacı olmamasıdır; çünkü her şeyi hatırlayabilirler. Lakin Tesla'nın üzerinde çalıştığı işlerle ilgili sayısız ve çok detaylı notları bulunmaktadır.
Bu konuda kesin bir yargıya varıp da "mit" demek, diğerleri kadar kolay değildir. Ancak konu hakkında büyük soru işaretleri olduğu kesindir.
Tüm Reklamları Kapat

Belirsizlik-2: Tesla para konusunda çok kötüydü. Hep fakir bir hayat sürdü.
Tesla'nın parayla olan ilişkisi oldukça karmaşıktır. Eğer ki patentlerinin bazılarını Edison'a kaptırmasaydı ve kendisinin sahip olduklarını daha iyi koruyabilseydi, maddi durumu muhtemelen daha iyi olacaktı. Daha önce de dediğimiz gibi, Tesla'nın Edison ve diğerleri gibi bir "iş adamı" olmadığı kesindir. 
Şöyle bir sıkıntı var: Tesla para sahibi olsa bile bunu kontrol etmek konusunda epey kötüydü. Dolayısıyla ola ki yaptığı işlerden milyon dolarlar kazanacak olsaydı da, tüm parasını kaybetmesi oldukça muhtemeldir. Çünkü her zaman en lüks otellerde kaldı, parasının tümünü aşırı hayalperest (ancak geleceğe yön verme olasılığı bulunan) projelere umursamadan yatırdı. Bazıları bunu "kahramanca" görse de, birçokları için bu tutum "savruk" gözükebilir. Tesla, realiteden oldukça kopuk bir hayat yaşadı. Bu nedenle para yönetiminde de oldukça kötüydü. Arkadaşlarından ve firmalardan borç aldı; ancak aldığı paraları borçlarını kapatmak için değil, lüks yaşantısını sürdürmek için kullandı. 
Belirsizlik-3: Tesla, güvenilir bir bilim insanıydı.
Yazımızın başında Tesla'nın "Marslılar ile iletişimi"nden söz etmiştik. Ancak bu, Tesla'nın güvenilirliğini sorgulamamız konusunda tek ipucu değildir. Bir gün parkta arkadaşıyla yürürken yere kapaklanmış ve nöbet benzeri kasılmalar yaşamıştır. Sonradan anlaşılmıştır ki bunun sebebi yeterli uyku almıyor oluşudur. 
Ancak asıl sorun o değil. Asıl sorun, bu nöbetler sonrasında "tuhaf görüntüler gördüğünü" iddia etmesidir. Daha da ileri gitmekten geri durmamıştır: Nöbet geçirdiği sırada "AC motorun eksiksiz bir çiziminin gözünde canlandığını" iddia etmiştir. Adeta vahiy gelmiş gibi... Lakin Tesla'nın bu nöbeti geçirdiği günden önceki 6 sene boyunca AC motor üzerinde çalıştığı düşünülecek olursa, gözünün önüne böyle bir çizimin gelmesi çok da şaşırtıcı değildir. Tabii, böyle bir görüntüyü gerçekten gördüğünü varsayarsak...
Tüm Reklamları Kapat

Yaşamının ilerleyen dönemlerinde bir diğer "vahiy nöbeti" daha geçirmiştir. Saplantı düzeyinde sevdiği güvercinlerini bir gece yalnız başına beslerken, "diğerlerinden özellikle parlak bir beyazlığa sahip olan bir tanesinin kendisine ekstra bir şefkat gösterdiğini" fark etmiştir. Bu sırada birden gözü önünde 2 büyük ışık patlaması olmuş ve bu ışıklar onunla iletişime geçmiştir. Bu ışıklar kendisine "işinin artık bittiğini ve yakın zamanda öleceğini" söylemiştir.
Evet... Tabii...
Tüm bunları Tesla'nın aşırı çalışma saplantısına ve uykusuzluğuna bağlamak oldukça kolaydır. Çoğu gece yatağa sabaha karşı 5'te gittiği ve sadece 2 saat uykuyla yeni güne başladığı bilinmektedir. Yılda sadece 1 defa 5 saat uyuduğuna dair notlar bulunmaktadır. Gün boyunca her zaman işi hakkında düşünmektedir. Bunlar, bir "işkolik" için oldukça olağandır. Tesla'yı büyük bir bilim insanı yapan, bu yorulmak bilmez çalışmalarıdır. Ancak ne yazık ki bu abartılı çalışmalar, akıl sağlığını olumsuz etkilemiştir. 
Tesla, gerçekten oldukça tuhaf bir insandı demek mümkün. Yazının başında Nikola Tesla’nın çocukluğundan bahsederken garip davranışlarından da bahsetmiştik. Bu davranışları Nikola Tesla’yı ilerleyen yaşlarında da bırakmadı ve hatta yenileri eklendi. Temizlik ve hijyen konusunda titizliği aşırı seviyede idi. Bu titizliğine rağmen hayvanları ve özellikle güvercinleri çok seviyordu. Onları otel odasına götürüyor ve besliyordu. Tesla güvercinlerinden biri hakkında şu sözleri söylemiştir:
Tüm Reklamları Kapat

O güvercin hayatımın neşesiydi, bir erkeğin kadını sevdiği gibi sevdim onu. Bana ihtiyaç duyduğunda, başka hiçbir şeyin önemi olamazdı. Ona sahip olduğum sürece yaşamımda bir hedefim de oldu. Onu düşünmek yeterliydi benim için, onu çağırdığımda uçup gelirdi. Ben onu anladım ve o da beni.
Tesla hiç evlenmemiş biri olarak kadınlarla ilişkileri konusunda çok başarılı bir insan değildi. Kadınlarla tek başına yemek yemekten hoşlanmaz, onların taktığı küpelerden, özellikle inci küpelerden nefret ederdi.
Tesla, Amerika'ya geldikten sonra 1889'da, bir New York kulübünde yazar Mark Twain ile tanışmıştı. Tesla, Twain'e çocukluk hastalığından ve okuduğu Twain kitaplarından bahsetmişti. Mark Twain bundan çok etkilenmişti ve sonra çok iyi arkadaş oldular. Tesla, Twain'i Amerika'ya vardığında kendisine ilham veren ilk kişi olarak tanımlar ve Twain sıklıkla Nikola Tesla'nın laboratuvarını ziyaret ederdi. Gazeteci Frank G. Carpenter, Boston Sunday Globe için 18 Aralık 1904’de gerçekleştirdiği söyleşiden bir bölümde Twain, Tesla hakkında şu sözleri söylüyor:
Waldorf'ta onu gördüğümde çalışkan bir mucitten çok İtalyan bir savcıya benziyordu. Takım elbisesi içinde ve diğer erkeklerin arasında lobide duran en çarpıcı figürdü. Bay Tesla şu anda 47 yaşında ve fiziksel ve entelektüel olarak en üstün halinde. Uzun ve ince bir insan, başı uzun, ince ve entelektüel, alnı yüksek ve dolu. Macaristan'da doğmuş ve orada eğitim görmüş fakat mükemmel derecede İngilizce konuşuyor ve şimdiye kadar tanıştığım en etkileyici konuşmacılardan biri.
Tesla, 1931'de 75. doğum gününde Time Magazine'in kapağında yer almıştır. Bu vesileyle, Albert Einstein da dahil olmak üzere bilim ve mühendislik alanındaki bir çok isimden tebrik mektubu almıştır. Ne var ki Tesla, 11 Temmuz 1935'te The New York Times gazetesine verdiği bir demeçte şöyle söylemektedir:
Einstein’ın görelilik çalışmaları göz alıcıbir matematiksel kılıftan ibarettir. Bu kılıf, insanları büyüler, etkiler ve bir yandan da altında yatan hataları gizler. Einstein’ın Teorisi, cahil insanların onu bir kral gibi görmesi için mor renkte giysiler giyen bir dilenci gibidir. Teorinin yandaşları, bilim insanı olmaktan ziyade metafizikçilerden ibarettir.
O "mor renk" ile ilgili söyledikleri, gerçekten son derece acımasızdır. Batılı kültürde mor renk, İncil'de de geçtiği gibi eski zamanlarda zor elde edildiği için "saltanat"a işaret etmektedir. Bizim kültürümüzde bu, "kadife kumaş" demek gibi... Tesla, Einstein'ı ve teorisini "cehalet" ile suçlamakla kalmıyor, bu teorinin amacının insanların kafasını karıştırarak hatalarını gizlemek olduğunu da açıkça iddia ediyordu. Tesla, 1934 yılında yazdığı "Tanrısal Dedikodunun Parçaları" başlıklı şiirinde şunları söylemektedir:
Çok üzgünüm, Sir Isaac, sizin ününüzü kıstılar,
Sizin büyük biliminizi alt üst ettiler,
Şimdi uzun saçlı bir deli, Einstein isimli,
Sizin tüm öğretilerinizi bozuyor.
Tüm Reklamları Kapat

Diyor ki: madde ve kuvvet dönüştürülebilirdir,
Sizin değişmez yasalarınızı yalanlıyor.
Aynı Tesla, 75. doğum günü şerefine verilen galada, Einstein'ın 
 formülüyle ilgili şunları söylüyordu:
Ben bugüne kadar sayısız atomu birbiriyle çarpıştırdım, hiç de dikkate değer bir enerji açığa çıkmadı.
Halbuki Tesla'nın bir parçacık hızlandırıcısı yoktu. İnsanlık tarihinin ilk parçacık hızlandırıcısı, Tesla'nın bu iddiasından 50 yıl sonra ilk defa icat edilecekti.
Tüm Reklamları Kapat

Belirsizlik-4: Tesla, radyonun ve radyo kontrolünün mucididir.
Bu konu birazcık mit, birazcık belirsizlik karışımıdır. Tesla'nın gerçekten katkı sağladığı alanların başında radyo iletişim teknolojileri gelmektedir. Bu konuda herhangi bir mit yoktur. Bu konudaki mitler, kimin "radyonun babası" ve "radyo kontrolün babası" olduğu çerçevesinde dönmektedir. Biraz netleştirmeye çalışalım:
Radyonun mucidi uzun yıllardır Guglielmo Marconi olarak bilinmektedir. Ancak son birkaç on yıldır Tesla fanatiklerinin önderliğinde, kredinin Tesla'ya gitmesi gerektiği yönünde bir kampanya bulunmaktadır. Bunun sebebi, Marconi'nin radyoyu icadı sırasında Tesla'ya ait 17 farklı patentten faydalanmış olmasıdır.
Tesla, kablosuz güç iletimi konusundaki çalışmalarıyla radyo iletişim teknolojilerine büyük bir katkı sağladı. 1898 yılında Madison Square Garden'da düzenlenen Elektrik Fuarı'nda dönemin teknolojisinin ötesine geçerek ilk "radyo kontrollü oyuncak tekneyi" çalıştırmayı başardı. Hatta gösterisine ufak bir "şov" etkileyerek geminin aslında "sesli komutlara uyduğunu" iddia etti (bir robot gibi). Halbuki uzaktan kumanda ile, söylediklerine uygun olarak botu kontrol ediyordu (kimileri bunu yalancılık olarak görse de, detaylarına burada girmeyeceğiz, bizce çok önemli değil). Bunlar, Tesla'nın radyo dalgalarını iletim konusunda ne kadar başarılı olduğunu göstermektedir. 
Ancak radyo kontrollü bot konusunda iki sıkıntı bulunmaktadır: İlki, botu kendi başına değil, radyo kontrollü araçların babası olarak bilinen John Hays Hammond ile birlikte geliştirmiştir; dolayısıyla Tesla'nın radyo kontrolünün babası olmadığı nettir. Hammond, daha 12 yaşında radyo kontrollü araçlar üretmeyi başararak Thomas Edison'ın yanında çalışmaya layık görülen müthiş bir zekadır (ne yazık ki adı sanı bilinmez). Tabii Tesla ile Hammond arasındaki iletişim ve fikir alışverişi karşılıklıdır; ikisi de birbirinden çok şey öğrenmiştir. Konuyla ilgili ikinci sıkıntı ise, radyo kontrolünü başarmanın, bugün "radyo" olarak bildiğimiz iletişim aracıyla doğrudan bir alakası olmamasıdır.
Tüm Reklamları Kapat

Radyo patenti konusunun da biri Tesla'ya yarayan, diğeri Marconi'ye yarayan iki açısı bulunmaktadır: İlki, işin uygulama boyutu... Bilimde de, her şeyde olduğu gibi bazı kurallar ve yönergeler vardır. Bir patentin alınabilmesi için fikir yeterli değildir; çalışan bir modelin üretilebilmiş olması gerekmektedir. Dolayısıyla Marconi, işe yarar ve çalışır bir radyoyu ilk üreten isim olarak genellikle radyonun mucidi olarak kabul edilir. Ancak Marconi'nin Tesla'nın omuzlarında yükseldiği barizdir. Örneğin Marconi'nin ürettiği ilk radyo sadece bir gölün bir ucundan diğer ucuna veri iletebilirken, Tesla bobini kullanmaya başlaması sonucu İngiliz Kanalı'nı aşan dalgalar göndermeyi başarmıştır. Ayrıca Tesla'nın bazı ön çalışmaları ve patentleri neden gösterilerek 1943 yılında Marconi'nin radyoyla ilgili 4 patenti iptal edildi. Fakat tüm bunlar, Tesla'ya "radyonun mucidi" unvanını en azından tek başına getirmemektedir; çünkü radyonun bildiğimiz anlamıyla çalışabilmesini ve uzun menzillere ulaşabilmesini sağlayan Marconi'dir. Fakat bunu yaparken Tesla'nın tasarımlarından fazlasıyla faydalanmıştır. Bu nedenle bize kalırsa "radyonun mucidi" unvanı Marconi ile Tesla arasında paylaşılmalıdır.
Konuyu karıştıran ikinci nokta ise resmiyettir. Marconi ile Tesla arasında çok tuhaf olaylar yaşanmıştır. Marconi, 1896 yılında ilk kablosuz telegraf (radyo) patentini İngiltere'de almıştır (ABD'de değil). Tesla 1897 yılında temel radyo uygulamalarının patentine ABD'de başvurmuştur. 1900 yılında bu patentleri almıştır. Dolayısıyla Marconi, ABD'de aynı patente başvurduğunda, başvurusu reddedilmiştir. Marconi, sonraki 3 sene boyunca tasarımlarını sürekli geliştirmiş; ancak bir türlü Tesla bariyerini aşamamıştır (Patent Ofisi her seferinde Tesla'ya öncelik tanımıştır; hatta 1903 yılında Marconi'yi Tesla'nın ürünlerini anlamadığı için "absürt olmakla" suçlayan bir açıklamada bulunmuştur). Ancak 1900'lü yılların başında Marconi'nin firmasının stok marketlerinde hızla güç kazanmaya başlaması, rüzgarı tersine çevirmiştir. Stok değeri 3 dolardan 22 dolara çıkan firmaya Thomas Edison ve Andrew Carnegie gibi devler maddi yatırımda bulunmuştur. Bu maddi desteği akıllıca kullanan Marconi, 1901 yılında Atlantik Okyanusu'nu aşan ilk radyo dalgasını göndermeyi başarmıştır. Tesla, Marconi'nin bu atılımlarıyla ilgili şu yorumu yapmıştır:
Marconi iyi bir dost. Bırakın yapsın. Ne de olsa benim 17 patentimi kullanıyor.
Bu güven, Tesla'nın radyo konusunda sonunu getirmiştir. 1904 yılında Patent Ofisi kararını değiştirerek radyonun mucidi olarak Marconi'yi tanımıştır. Marconi, 1911 yılında Nobel Ödülü'ne layık görülmüştür.
Madem Tesla 17 patentle radyoya katkı sağladı, neden kendisi radyoyu Marconi gibi kesin ve net bir başarıyla üretemedi? Çünkü Tesla, elektromanyetik dalgaların nasıl çalıştığını tam olarak anlayamamıştı. Üstelik, tuhaf bir karaktere sahipti. Bir alanda çalışıyorsa, en üstün kişinin kendisi olduğuna inanma gibi bir saplantısı vardı. Öyle ki, Marconi Atlantik Okyanusu'nu aşan radyo dalgaları göndermeyi başarırken Tesla, kendisinin konuya aşırı hakim olmasından ötürü deney yapmaya ihtiyacı olmadığını söylemekteydi. Gerçeklikten öylesine kopuktu ki elektromanyetik dalgaların ışıktan hızlı olduğuna inanıyordu. Bunun doğru olmadığını bugün biliyoruz.
Tüm Reklamları Kapat

Marconi, Tesla ve radyo hikayesinin sonu da ilginç: Tesla, Marconi'ye verilen Nobel Ödülü'nden ötürü küplere bindi ve Marconi'nin firmasına dava açtı. Ne var ki maddi durumu bu noktada yetersiz olduğu için, davayı sürdüremedi. Nihayet, 1943 yılında, Tesla'nın ölümünden birkaç ay sonra, ABD Anayasa Mahkemesi radyonun patentini (Patent No: 645576) Marconi'den alarak Tesla'ya verdi. 
Ama bunun nedeni, tam olarak Tesla'nın haklılığı değildi. Bu süreçte Marconi Firması, ABD Hükümeti'ne dava açmıştı. Davanın gerekçesi, 1. Dünya Savaşı sırasında Marconi'nin patentlerinin (ki buna radyo da dahildir) izinsiz olarak hükümet tarafından kullanılmasıydı. Dolayısıyla hükümet, eğer ki patenti Tesla'ya geçirirse, Marconi'nin davası otomatik olarak geçersiz olacaktı (zaten Tesla da bu noktada ölüydü - o da dava açamazdı). Dolayısıyla Anayasa Mahkemesi'nin kararıyla, her türlü ABD Hükümeti kazanmış oldu. Bu nedenle radyonun mucidi "resmi olarak" Tesla olsa da, Marconi bu ürünü gerçek anlamıyla üretip kullanabilen ilk kişidir.
Bu konuyla ilgili daha detaylı bilgiyi buradaki yazımızdan alabilirsiniz.
Peki Ne Yaptı Bu Tesla? Hakkındaki Hiçbir Şeyi mi Doğru Değil?
Elbette çok fazla şey yaptı ve doğru yaptığı da birçok şey var. Ne dedik? Tesla çok önemli bir bilim insanıydı. Buna şüphe yok! Ancak abartılığı konumda da değildi. Bizim söylemek istediğimiz sadece bu. Yukarıda "mit" ve "belirsizlik" olarak saydığımız alanlara çalışmalarıyla katkı sağladığı bir gerçektir. Ancak çalıştığı her alanda, o alanın "babası", "öncülü", "ilki" olduğu iddiası ve yaptıklarının abartılması bizim için büyük bir sorun. Tabii bir de gerçek olmadan ona atfedilenler var - ki bunlara yukarıda değindik. Gelin Tesla'nın gerçekte neleri başardığına bakalım:
Tüm Reklamları Kapat


Tesla Bobini
Nikola Tesla denince çoğu zaman aklımıza en önemli buluşlarından biri olan Tesla bobini gelir. 1891’de tasarlamıştır ve patentini aynı yıl içinde almıştır. 
Tesla bobininin çalışma prensibi; elektrik geriliminin yükseltilmesi ile yüksek frekanslı düşük akıma sahip bir çıkış elde etmek ve elektriği kablosuz olarak aktarmaktır. Bu her ne kadar kulağa çok tehlikeli gelse de Tesla bu buluşunu denemekten kendini alamamıştır. Sonuç olarak, Tesla bobini yüksek miktarda enerji üreterek lambaların kablosuz olarak aydınlatmasını sağlamıştır. 
Tesla, bu devreleri daha sonra farklı deneylerde kullanacaktı: elektriksel aydınlatma, fosforesans, X-ışını oluşumu, elektroterapi ve elektrik enerjisinin kablolar olmadan iletimi gibi. Tesla bobini devreleri, 1920’lere kadar kablosuz telgraf için ve elektroterapi ve mor ışın cihazları gibi tıbbi cihazlarda kullanıldı. Bugün de eğlence ve eğitim amaçlı gösteriler için kullanılmaktadır. Zaten Tesla Bobini, diğer birçok icadın parçası olduğu için kimi zaman Tesla'nın icadı olarak anılmaktadır; fakat bu yaklaşım doğru değildir. Öyle olsaydı, her icadın mucidi ilk defa taş yontmayı başaran atalarımız olurdu.
Tesla Bobini
Wikipedia
Elektrik Gücü
Kendisine atfedilen birçok "ilk"in sahibi olmasa da, var olan sistemler üzerinde birçok önemli geliştirmeyi yaparak günümüzdeki modern alternatif elektrik akımı kullanımına önemli katkılar sağlamıştır. Yani elektrikle ilgili her şeyimizi olmasa da, alternatif akımın önemli bir bölümünü Tesla'ya ve çalışmalarına borçluyuz.
Tüm Reklamları Kapat


İndüksiyon Motoru (AC Motoru)
Nikola Tesla'nın alternatif akımın babası olmadığını söylemiştik; ancak alternatif akımın en önemli uygulamalarından biri olan indüksiyon motorunun eş-mucitlerinden birisi Tesla'dır. Diğeri, ondan tamamen bağımsız olarak ve aynı zamanlarda indüksiyon motorunu icat eden Galileo Ferraris'tir. Tesla'nın icadı, ABD'de Westinghouse tarafından patentlenmiştir. Ancak bu motorun işlevsel hale gelmesi, daha önceden da anlattığımız gibi üç fazlı motoru geliştiren Mikhail Dolivo-Dobrovolsky ve Charles Eugene Lancelot Brown sayesinde olabilmiştir.
Radyo
Daha önceden de sözünü ettiğimiz gibi, radyonun mucitliğini Marconi ile paylaşmak zorunda olsa da, onun bu icadı yapmasını mümkün kılan hemen her şeyi Tesla geliştirmiştir. Bunlar arasında yüksek frekanslı jeneratörler, eşlenmiş devreler, döner seri kıvılcım boşlukları, yağla insüle edilmiş transformatörler gibi önemli teknolojiler bulunmaktadır. Daha fazla bilgiyi buradan alabilirsiniz.
Yüksek Frekanslı Endüksiyon Fırınları ve Isıtma
Yine Tesla'ya ait olan bir fikir; ancak bir başkası tarafından hayata geçirilmiş bir ürün... Dr. Edwin Northrup, Dünya'nın ilk işlevsel endüksiyon fırınıyla ısıtma sağladığında, icadında Tesla'nın eski fikirlerini kullandığını belirtmiştir. Dolayısıyla Tesla'nın buna katkıları önemlidir.
Elektro-Terapatikler
Günümüzde "Tesla akımı" olarak da bilinen yüksek voltajlı, yüksek frekanslı akımları üreten bir makinayı Tesla üretmiştir. Sanılanın aksine, çok yüksek voltajın insan vücudundan güvenle geçebileceğini ispatlamıştır. Bunun güvenliği için yapılması gereken tek şeyin yüksek frekans uygulamak olduğunu göstermiştir. Bu sayede Tesla'nın aparatı, günümüzde halen fizyoloji çalışmalarında kullanılan önemli bir ürün haline gelmiştir.
Tüm Reklamları Kapat


Neon ve Flüoresan Lambalar
Yukarıda söylediğimiz gibi, sahanın "babası" Tesla olmasa da, gerek teorik olarak, gerekse de pratik olarak kablosuz yanabilen ışıklar konusunda Tesla'nın yaptıkları azımsanamaz. Uranyum cam veya fosfor kaplamalar kullanarak neon ve flüoresan lambaların verimliliğini arttırmayı başardı. Aydınlatılacak olan odanın ihtiyaçlarına göre şekil verilebilir lambalar üreterek, sahada bir öncü oldu. Neon tüplü lambaların üretiminde de Tesla’nın tasarladığı lambalar esas alınmıştır. Akkor lamba ampulü olarak bilinen Tesla'nın tasarladığı üçüncü tip lamba, yüksek verimlilikte ışık üretme yeteneğine sahipti. Bu lambanın tasarımında değişiklik yapılarak üretilmeye başlanmıştır. Tesla, 1891 yılında Elektrikli Akkor Lamba adı altında patentini aldı. 
Mekanik Güç
Günümüzde en iyi arabalarda kullanılan hız ölçerler içerisindeki bazı aparatlar, Tesla tarafından tasarlanmıştır. Tesla, sürtünmeyi kullanarak hız ölçer içerisindeki bazı elemanları birbiriyle ilişkilendirmeyi başarmıştı.
Yapay Yıldırımlar
Ne işe yarayacağıyla ilgili kimsenin pek bir fikri olmasa da Tesla, yer yer 30 metreye ulaşabilen yapay yıldırım demetleri üretmeyi başarmıştı. Belki bunlar ileride bazı deneylerde kullanılabilir. Şimdilik pek bir kullanım alanı yok.
Senkronize Elektrik Saatleri
Dünya'nın dört bir yanında aynı anda çalışan ve tamamen aynı hızla ilerleyen, senkronize saatleri ilk geliştiren Tesla'dır. Fikri 1916 yılına kadar kullanıma sokulmadıysa da, merkezi ABD'de olan senkronize saatlerin çalışabileceğini 1893 yılında ispatlamıştır.
Tüm Reklamları Kapat
Radar
Yukarıda dediğimiz gibi radarın babası Tesla olmasa da, bu konuda bazı fikirlerini kağıda dökmüştür. Marconi, Tesla'nınkinden daha az detaylı radar tanımlamaları yapsa da, radarla ilgili daha büyük bir isme sahip olmuştur. 
Kopyalama
Uzaktan veri iletimi sonucu bir bilginin kopyalanabileceğini ilk gösteren Tesla olmuştur. Günümüz printerlarına benzer bir mekanizmayı ilk defa Tesla üretmiştir.
Radyo-TV Yayıncılığı
O zamanlar televizyon olmasa da, ses ve görüntünün uzun mesafelerde iletilebileceğine dair ilk çalışmaları Tesla yapmıştır. Ancak Tesla, buna dair hiçbir işlevsel ürün üretememiştir. Bu nedenle birçok krediyi kaybetmektedir. 
Tesla'nın fikirsel olarak günümüz bilim ve teknolojisine kattıkları, fiziksel olarak kattıklarından belki daha fazladır. Biz, bunun daha önemsiz ya da önemli olduğunu yargılayacak kurum değiliz. Ancak şunu söyleyebiliriz ki, Tesla'nın yaptıkları abartıldığı kadar baş döndürücü olmasa da, kendisinin geleceğe yönelik isabetli tahmin ve öngörüleri olduğu barizdir. 
Tüm Reklamları Kapat
Tesla'nın Çekilen Son Fotoğrafı (1943)
Tesla’nın Umut Veren Bazı Sözleri
Nikola Tesla’nın Şubat 1892’de Elektrik Mühendisleri Enstitüsü’nde yapacağı konuşmanın bir bölümünde alternatif akım ve Tesla bobini ile ilgili çalışmaları hakkında şunları söyler:
Bütün bu gözlemler bizi büyüledi ve bizi bu fenomenlerin doğası hakkında daha fazla bilgi edinmek için yoğun bir istekle doldurdu. Kim olursak olalım, her gün işimize keşfetmek umuduyla ve bizibekleyen büyük sorunlardan birinin çözümünü bulabilmek için gidiyoruz, her geçen gün, her başarımızda yenilenen heyecanla görevimize geri dönüyoruz ve başarısız olsak bile çalışmalarımız boşuna gitmiyor çünkü bu çabalarımızda saatlerce süren keyifli çalışmalarımız var ve enerjimizi insanlığın yararına yönlendirdik.
5 Mart 1904’de Electrical World and Engineer için yazdığı The Transmission of Electric Energy Without Wires’dan bir bölüm:
Doğa aynı sonuca birçok yönden ulaşabilir. Fiziksel dünyadaki bir dalga, sınırsız okyanusta herşeyi saran madde gibi; yani organizmaların dünyasında, yaşamda bir itki oldu, bazen ışık hızıyla, bazen o kadar yavaş ki yıllarca kalacakmış gibi görünüyor, insanın aklına gelemeyecek bir karmaşıklık sürecinden geçiyor ama enerjisi her biçimde, her aşamada, her zaman ve tamamıyla doğada mevcut. Geçmiş zamanlarda bir tiranın gözüne düşen uzak bir yıldızdan gelen tek bir ışın, yaşamın akışını değiştirmiş olabilir, ulusların kaderini değiştirmiş olabilir, dünyanın yüzeyini değiştirmiş olabilir, çok dallı budaklı, bu yüzden doğadaki süreçler düşünülemeyecek şekilde karmaşıktır. Hiçbir zaman doğanın ihtişamı hakkında düşündüğümüzden daha fazla bir fikre sahip olamayız; enerjinin korunumu yasasına göre, sonsuzluk boyunca kuvvetler mükemmel bir dengededir ve dolayısıyla tek bir düşüncenin enerjisi, evrenin hareketini belirleyebilir.
Bu fotoğrafta Nikola Tesla 40 yaşındadır. Her zaman şık giyimiyle ve duruşuyla dikkat çekmiştir.

Write & Read to Earn with BULB

Learn More

Enjoy this blog? Subscribe to arctrgy

0 Comments

B
No comments yet.
Most relevant comments are displayed, so some may have been filtered out.