Madde Kullanıcılarının Bağımlılık Şiddeti İle Aile Üyelerinin Eş Bağımlılık Düzeyleri Arasındaki İli

9ENA...CWmE
20 Jan 2024
31

Alkol/madde kullanım bozukluğu olan kişilerin yaşadıkları süreç çoğu zaman tüm aile bireyleri tarafından olumsuz sonuçlar doğuracak şekilde deneyimlenmektedir. Günümüzde kullanım bozukluğu olarak adlandırılan bağımlılık kavramının tüm aile bireylerini etkileyen bir hastalık olduğunu bilinmektedir (1). Yapılan araştırmalar kullanım bozukluğunun başlamasında ve devam etmesinde ailenin önemli bir faktör olduğunu göstermektedir (2,3). İlk kez Cermak tarafından hastalık olarak tanımlanan eş bağımlılık ise uzmanlar tarafından hala uzlaşılmış net tanımı bulunmayan bir kavramdır (4). Aile içinde “utanç verici” olarak görülen bağımlı bireye tepki olarak gelişen ailesel sistemin bir hastalığı olarak tanımlanmaktadır (5). Eş bağımlılık, bireyin kişilik özellikleri dolayısıyla, başka bir kişiyle kurduğu bağımlı ilişkidir (6). Genel tanımına bakılacak olursa, eş bağımlılık, çoğu zaman duygusal sıkıntıya neden olan ve düşük benlik saygısına yol açan, kendine ve başkalarına karşı belirli bir düşünme, hissetme ve davranma sistemini içerir (7). Eş bağımlı bireyler, kabul ve sevgi kazanmak için bağımlı olan aile bireyinin sorunlarını hafifletmeye odaklanırken kendi ihtiyaçlarını, inançlarını ve beklentilerini görmezden gelir ve feda eder (8). John Friel’e göre ise ailedeki eş bağımlılık kişilik gelişimini engelleyen, kişinin ailesinden ve kültüründen kaynaklanan, kişinin kendi iç dünyasını ve hislerini görmezden gelirken, dış olaylara aşırı tepki vermesine yol açan, işlevsel olmayan yaşam örüntüsüdür (9)
Eş bağımlı taraf, bağımlı kişilerin tutarlı olmayan davranışlarından dolayı kendini stresli ve gergin bir ortam içinde hisseder (20). Stres yaklaşımı açısından, ailenin bütünlüğünün ve işleyişinin devam etmesi için kullanılan baş etme yöntemleri, eş bağımlılık davranışı olarak adlandırılır (21). Bu araştırmada alkol madde kullanım bozukluğu olan bireylerin bağımlılık şiddeti ile aile üyelerinin eş bağımlılık düzeyleri arasındaki ilişkinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Bu kapsamda araştırmada; alkol madde kullanım bozukluğu olan kişilerin bağımlılık şiddeti ile aile üyelerinin eş bağımlılık düzeyleri arasında pozitif yönde anlamlı bir ilişki olup olmadığı sorusuna yanıt aranmıştır.

Yöntem

Kesitsel tipte olan bu araştırma, Kasım 2020-Şubat 2021 tarihleri arasında yapılmıştır. Araştırma verileri 31 ildeki Yeşilay Danışmanlık Merkezlerinde (YEDAM) toplanmıştır. YEDAM; alkol, madde, kumar, internet ve tütün kullanımı ile ilgili destek almak isteyen kişilere ve ailelerine ayaktan ücretsiz psikososyal danışmanlık hizmeti veren merkezdir. YEDAM’da uzman psikologlar, sosyal hizmet uzmanları ve halkla ilişkiler uzmanları çalışmaktadır. YEDAM’da bulunan psikologlar benzer eğitim düzeylerine sahiptir. Psikologlar uzman psikolog olup, YEDAM’a girdiklerinde 2 haftalık eğitim sürecine ve aylık süpervizyonlara dahil olurlar. Bu çalışma DSM 5’e göre alkol/madde kullanım bozukluğu tanısı almış 122 kişi ve bu kişilerin ilk kez YEDAM’a gelen aile bireyleri ile yürütülmüştür. %20 prevalans, %5 hata payı ile %95 güven aralığında Epitools’da yapılan hesaplamada bu araştırma için örnek büyüklüğü toplam 219 kişi olarak bulunmuş, araştırmada toplam birey ve aile üyesi olarak 244 kişiye ulaşılmıştır. Çalışmaya 18 yaş ve üzeri, DSM 5’e göre alkol-madde kullanım bozukluğu tanısı alan, aile üyelerinden en az biri ile YEDAM’ a gelen ve çalışmaya katılmaya kendisi ve aile üyesinin kabul ettiği kişiler dahil edilmiştir. 18 yaş altı olan, aile üyelerinden biri ile görüşmeye gelmeyen, DSM 5’e göre şizofreni ve diğer psikotik bozukluk tanısı alan, kendisi ya da aile üyesi çalışmaya katılmayı kabul etmeyen kişiler çalışmaya dahil edilmemiştir.
Veriler Adana, Afyon, Amasya, Ankara, Antalya, Aydın, Bursa, Çorum, Denizli, Diyarbakır, Düzce, Erzurum, Eskişehir, Gaziantep, Hatay, Iğdır, Isparta, İstanbul, İzmir, Kırşehir, Kilis, Konya, Kütahya, Manisa, Mersin, Samsun, Trabzon, Uşak, Van, Yalova ve Zonguldak illerinde bulunan YEDAM’ larda psikologlar tarafından yüz yüze olarak toplanmıştır. YEDAM’ a gelen, DSM 5 ‘e göre alkol/madde kullanım bozukluğu tanısı almış kişilere merkezde bulunan uzman psikolog ile ilk görüşme sırasında formda bulunan sorular sorularak kişilerin verdiği cevaplara göre veriler toplanmıştır. Aile üyeleri ile de benzer şekilde, BEŞF ölçeği merkezdeki uzman psikolog tarafından aile üyesine sorularak doldurulmuştur. Katılımcılara, görüşmelerden önce araştırmalarda isimlerinin geçmeyeceği ve gizli kalacağı konusunda bilgi verilmiştir.

Veri Analizi

Çalışmada veri analizi için SPSS 25.0 paket programı kullanılmıştır. Verilerin rastgele %10 seçilerek kalite kontrolü yapılmıştır. Katılımcıların sosyodemografik bilgilerine dair tanımlayıcı veriler frekans (N, %) tabloları şeklinde verilmiştir. Çalışmanın verileri normallik varsayımları açısından incelendiğinde, Kolmogorov-Smirnov p<0.005 olarak belirlenmiştir. Ayrıca Skewness ve Kurtosis değerlerinin hatalarına bölümlerinin ±1,96 arasında değiştiği saptanmıştır. Bu açıdan verilerin normal dağılım göstermediği görülmüştür. Ölçek ve alt boyut puanları arasındaki ilişkiyi belirlemek için nonparametrik testlerden spearman korelasyon analizi yapılmıştır. Bununla birlikte ölçek ve alt boyut puanları ile katılımcıların sosyodemografik verileri arasında anlamlı farklılık olup olmadığını belirlemek üzere nonparametrik testlerden Mann Whitney U testi ve Kruskal Wallis H testi uygulanmıştır. Gruplar arasında anlamlı fark çıkması durumunda, anlamlılığın hangi gruplar arasında olduğunu belirlemek için post-hoc testi yapılmıştır. Varyansın homojen dağılmaması ve örneklem sayılarının eşit olmamasından dolayı Games-Howell Post-Hoc testi seçilmiştir (24). İstatistikçe anlamlı olarak p<0.05 kabul edilmiştir.

Bulgular

Araştırmaya katılan 122 katılımcıların %94,3’ü erkek, %5,7’si kadındır. Katılımcıların %25,4’ü ilkokul ve öncesi, %37,7’si ortaokul, %22,1’i lise ve %14,8’i üniversite ve üzeri eğitim düzeyindedir. Katılımcıların %45,9’u evli, %54,51’i bekar/boşanmıştır ve %60,7’sinin çocuğu vardır. Evli olan katılımcıların %41,1’i eşi ile ilişkisini çok iyi/iyi olarak tanımlarken, %17,8’i kötü/çok kötü olarak tanımlamıştır. Katılımcıların %65,6’sı annesi ile ilişkisini çok iyi/iyi olarak tanımlarken, %9,8’i çok kötü/kötü olarak tanımlamıştır. Babası hayatta olan 96 katılımcı %39,6’sı babası ile ilişkisini çok iyi/iyi olarak tanımlarken, %27,1’i çok kötü/kötü olarak tanımlamıştır. Katılımcıların bağımlılık şiddetlerine bakıldığında %41,8’inin yüksek, %33,6’sının orta ve %24,6’sının düşük olduğu görülmüştür.

Sonuç

Bağımlılığa etki eden faktörlerin en önemlilerinden biri ailedir. Aile içerisinde çeşitli sorunlar yaşayan, aile üyeleriyle çatışmalı iletişime sahip kişilerde madde kullanım bozukluğunun yaygın olduğu görülmüştür (25). Sağlıklı iletişim kuramayan ailelerin yetişkin çocuklarında madde kullanım riski daha yüksek olmaktadır (26). Madde kullanımına başlamada ise çocukların tek ebeveyn ile büyümesinin, ebeveyn kontrolünün yetersiz olduğu ortamda olmasının ve anne-baba ve ergen çocuk ilişkisinde sorunlar yaşanmasının etkili olduğu görülmektedir (27). Ailenin, bireylerin madde kullanımına başlama ve sürdürmede etkisi olduğu gibi, kişilerin madde kullanımı da aileyi olumsuz etkileyebilmektedir. Madde kullanımı olan ailelerde, aile içi tartışma ve fiziksel şiddete varan kavgalar daha sık olmaktadır (28). Aile parçaları birbirine bağlı olan bir sistemdir ve kişilerde kullanım bozukluğunun olması aile içerisindeki dengeyi bozar (26). Madde kullandığı süreçte aile ilişkileri bozulan kişilerin, madde kullanımını bıraktığında aile ilişkilerini düzeltmek için çaba gösterdiği, aile içi ilişkilerin yeniden şekillendiği görülmektedir (29). Eş bağımlılık, madde kullanımı olan bireyle baş etmek için odak noktasına bireyi yerleştirerek onunla aşırı meşgul olma, kendi ihtiyaçlarını inkar etme, duygularını yönetmede yetersiz kalma, stresle olumsuz yönde baş etme biçimi olarak ortaya çıkmaktadır (13). Bu araştırmanın amacı alkol madde kullanım bozukluğu olan bireyin bağımlılık şiddeti ile bu kişinin aile üyesinin eş bağımlılık davranışları arasındaki ilişkinin incelenmesidir
Araştırmaya katılan kişilerin %94’ünün erkek olduğu görülmüştür. Bağımlılık alanındaki araştırmalara bakıldığında, alkol-madde kullanımının erkek cinsiyetinde kadınlara göre daha yaygın olduğu konusunda fikir birliği bulunmaktadır (30-32). Madde kullanımındaki farklılığının en büyük nedenlerden biri, iki cinsiyet arasındaki beyin anatomisi, nöro-kimya, nöronal bağlantı ve işlevsellik gibi biyolojik farklılıkların kişilerin madde kullanım oranını ve biçimini etkilemesidir (33). Cinsiyete göre farklılıklar sosyokültürel bağlamda da değerlendirilmelidir. Doğu toplum değerlerini taşıyan ülkelerde kadınların alkol ve madde kullanımına erkeklere oranla daha az tolerans gösterilmektedir (34). Bu durum kadınların tedaviye başvuru oranlarını da olumsuz etkilemektedir. Madde kullanımı olan kadınlarda, yaşanılan damgalamanın tedaviye başvuru ve tedavi sürecini, hatta tedavi sonrası topluma, ebeveynlik, eş rollerine yeniden uyum sağlama ve iş bulma süreçlerini olumsuz olarak etkilediği görülmüştür (35).
Kaynaklar
1. Tot Ş, Yazıcı K, Yazıcı A, et al. Psychosocial correlates of subs-tance use among adolescents in Mersin, Turkey. Public Health 2004; 118(8): 588-593
2. Saunders EC, McLeman BM, McGovern MP, et al. The influence of family and social problems on treatment outcomes of persons with cooccurring substance use disorders and PTSD. J Subst Use 2016; 21(3): 237-243
3. Ögel K, Çelikay H, Başabak A. Aile bağımlılık profil indeksinin geliştirilmesi, geçerlik ve güvenirliği. Klinik Psikiyatri Dergisi 2017; 20(4): 255-262.
4. Aka P, Özok Hİ. Eş Bağımlılık. Tanhan F (editör). Psikolojik Danışmada Güncel Konular. Ankara, 2022; 39-45.
5. Lancer D. Conquering Shame and Codependency: 8 Steps To Freeing The True You. Minnesota: Hazelden Publishing, 2014; 1-23.
6. Ançel G. Karşılıklı bağımlılık kavramı: hemşirelikle ilişkisi ve karşılıklı bağımlılığı belirleme araçları. Hemşirelikte Araştırma Geliştirme Dergisi 2012; 14(1): 70-78.
7. Zerwekh J, Michaels B. Co-dependency: assessment and recovery. Nurs Clin North Am, 1989; 24(1): 109-120.

Write & Read to Earn with BULB

Learn More

Enjoy this blog? Subscribe to peredhel

0 Comments

B
No comments yet.
Most relevant comments are displayed, so some may have been filtered out.